ANKARA (İHA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Anayasa Mahkemesi'ne, Türkiye'nin sosyal güvenlik reformuna ihtiyacı olduğunu, sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemi kurulmasının ülke geleceği açısından çok önemli olduğunu ve böyle bir reformu ertelemenin çok büyük maliyeti olduğunu sayısal rakamlarla ve finansman hedefleriyle birlikte ortaya koyduklarını belirtti. Başesgioğlu, "Kazanılmış hakların korunması, çalışanların haklarının korunması noktasında yüksek mahkemenin her zaman olduğu gibi hassasiyetini gözledik" dedi.
Bakan Başesgioğlu, 1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe girecek olan Sosyal Güvenlik Reformu Kanunu'nun bazı maddelerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP tarafından açılan dava kapsamında Anayasa Mahkemesi'ne bilgi verdi.
Toplam 5.5 saat boyunca Bakan Başesgioğlu ve ilgili bürokratların sunum yaptıkları ve Yüksek Mahkeme üyelerinin sorularını cevaplandırdıkları toplantı sonrasında Başesgioğlu bir açıklama yaptı. Başesgioğlu, bilgilendirme toplantısında Türkiye'nin sosyal güvenlik reformuna ihtiyacı olduğunu, sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemi kurulmasının ülke geleceği açısından çok önemli olduğunu ve böyle bir reformu ertelemenin çok büyük maliyeti olduğunu sayısal rakamlarla ve finansman hedefleriyle birlikte ortaya koyduklarını söyledi.
İlgili bürokratların genel sağlık sigortası, emeklilik sigortaları gibi konularla, sosyal yardım ve hizmetler konusunda teknik düzeyde sunum yaptıklarını belirten Başesgioğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu ve üyelerin sorularına da cevap verdiklerini kaydetti.
Başesgioğlu, en çok hangi konular üzerinde durulduğunun sorulması üzerine, "En çok emeklilik sigortaları, genel sağlık sigortası ve iptal gerekçesi yapılan maddelere ilişkin sorular yöneltildi. O sorulara, gerekçeleriyle birlikte cevap verildi. Pazartesi günü Yüksek Mahkeme, davayı esastan görüşmeye başlamıştı. Bugün bizi dinlediler. Yine bundan sonraki süreçte de görüşmelere devam edecek" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nden yasayı durdurma veya iptal kararı çıkması durumunda tepkilerini ne olacağının sorulması üzerine ise Bakan Başesgioğlu, "Şu anda varsayımlar üzerine konuşmak istemiyorum. Elbette Yüksek Mahkeme'nin kararını her ne olursa olsun saygıyla karşılayacağız. Ama bugün ben olası bir kararın sonuçları hakkında yorum yapmak istemiyorum" diye konuştu.
Mahkeme Başkanı ve üyelerin yaklaşımlarının nasıl olduğu yönündeki bir soruya ise Başesgioğlu, "Biz yüksek mahkemeyi aydınlatmak konusunda ve bilgi sunma konusunda bakanlık olarak bu süreçten memnunuz. Çünkü bu reform sadece Çalışma Bakanlığı ya da hükümetin değil, tüm toplum olarak herkesin üzerinde bir şekilde katkısı olması gereken bir süreç. Dolayısıyla bu süreçte anayasal yargının da reform açısından olaya bakmasının, ülkemizin gelecek günlerinde bu tür konularda en azından belirlenmiş bir hukuk yorumunu da beraberinde getireceği için bu sürecin çok faydalı olduğu inancındayız. Yani iptal davası açılmasından dolayı ya da buraya gelmekten dolayı herhangi bir endişemiz ve sıkıntımız yok. Bunu memnuniyetle yaptık" şeklinde konuştu.
Başesgioğlu, yasada en çok tartışılan konu olan emeklilik yaşı ile ilgili bir soru üzerine ise, "Birçok ülkede 65 olan emeklilik yaşına Türkiye 2048 yılında gelecektir. Şu anda sistem içerisinde çalışanların emekliliği haketme yaşında herhangi bir değişiklik yapmak söz konusu değil. Kazanılmış haklar korunmaktadır. Dolayısıyla hayatta kalma beklentisinin artmış olduğu, çalışma döneminin arttığı bir devrede, 2048 yılında ulaşılacak 65 yaşın normal olduğunu bir kez defa ifade ettim" dedi.
Başesgioğlu, Yüksek Mahkeme'nin, iptal davası dilekçesinin gerekçesinde ileri sürülen hususlar ve sistemin bütününe ilişkin sorular sorduğunu belirterek, "Kazanılmış hakların korunması, çalışanların haklarının korunması noktasında yüksek mahkemenin her zaman olduğu gibi hassasiyetini gözledik" dedi.