Basf’nin Türkiye’de Hedefi 1 Milyon Euro

Kuruluşunun 150 yılını kutlayan dünyanın en büyük kimya şirketlerinden BASF, 2014 yılı karını ve 2015 yılı beklentilerini açıkladı. BASF Türkiye CEO’su Volker Hammes, dünyadaki karışıklıklar, kur ve petrol fiyatlarının sektörü eklediğini belirterek hedeflenen ciroya ulaşılamadığını fakat 3-5 yıl içinde Türkiye cirolarını 1 milyar euroya ulaştırmak istediklerini söyledi.BASF Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Başkanı ve BASF Türk CEO’su Volker Hammes, BASF EUE Rusya ve Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Afrika Kıdemli Başkan Yardımcısı Laurent Tanturier ve BASF Ülke Müdürü Buğra Kavuncu BASF’ın dünya ve Türkiye değerlendirmesini yaparak şirketin hedeflerini açıkladı. Toplantıda şirketin 2014 yılı global sonuçları açıklandı. Açıklamaya göre BASF’ın dünya çapında satışları 2014 yılında yüzde 0,5 artışla 74,3 milyar euro, özel kalemler öncesi FVÖK yüzde 4 artışla 7,4 milyar euro, hisse başına kazanç yüzde 7,7 artışla 5,61 euro ve kar dağıtımı teklifi 2,80 euro oldu.ASF Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Başkanı ve BASF Türk CEO’su Volker Hammes, Şirketin bu yıl 150. yaşını kutladınığı belirterek "Bir şirketin bu kadar yıl geçmişi olması kolay bir şey değil başka sektörlerde bu kadar uzun geçmişi olan şirketler var fakat kimya sektöründe tekiz. Bu sene BASF Türkiye için de özel bir yıl çünkü şirketimizin Türkiye’deki 135. yılı ve Türkiye’de kimyasal ürünler üretmeye başlamamızın da 45. yılı" dedi.Dünyda ve Türkiye’nin yakın coğrafyasında sorunların olduğunu belirterek “2014 yılında Avrupa’daki hayal kırıklığına uğratıcı ekonomik gelişmelere rağmen şirket olarak hedeflerimizi gerçekleştirdik, kazancımızı arttırdık ve karlı bir büyüme yaşadık. Faaliyetlerimizi daha da güçlendirerek, marjlarımızı iyileştirdik. Maliyetlerimizi sıkı bir şekilde kontrol altına aldık. Bu başarı, tüm BASF ekibinin olağanüstü çabalarının sonucudur" dedi.Hammes şunları söyledi: "2014 yılının 4. çeyreğinde BASF Grubu’nun yaklaşık 18 milyar euro seviyesindeki satışları, önceki yılın seviyesine ulaştı 2013 yılı 4. çeyreği: 18,1 milyar euro idi ve satış hacmi yüzde 1 artış gösterdi. Katalizör birimi ve ayrıca Tarım Çözümleri ile Petrol ve Gaz segmentleri de bu artışa katkıda bulundu. Yüzde 2’lik Oumlu kur etkisi, satış fiyatlarında ağırlıklı olarak petrol fiyatıyla ilgili yüzde 4’lük azalmayı karşılayamadı. Özel kalemler öncesi faaliyet geliri (FVÖK) 40 milyon euro’luk artışla 1,5 milyar Avro’ya yükseldi bu 2013 Yılı 4. çeyreğinde 1,4 milyar euro idi.. Özel kalemler öncesi FVÖK, önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında Kimyasal Ürünler ve Tarım Çözümleri sektörlerinde önemli bir artış sergiledi. 2014 yılında 74,3 milyar Avro olarak gerçekleşen satışlar, önceki yılla aynı seviyeye ulaştı 2013 yılında 74,0 milyar euro olarak gerçekleşmişti. Satış hacimleri, 2014 yılında tüm segmentlerde artış gösterdi. Genel hacimler yüzde 4 büyüdü. Fiyatlar, özellikle petrol ve gaz fiyatlarındaki önemli düşüş nedeniyle yüzde 3 azaldı. Olumsuz kar etkileri, neredeyse tüm bölümlerde satışları azalttı. Özel kalemler öncesi FVÖK, 2014 yılında 280 milyon euro artarak 7,4 milyar Avro seviyesine yükseldi. Bu, özellikle Kimyasal Ürünler, Performans Ürünleri ve İşlevsel Malzemeler ve Çözümler segmentlerinden oluşan kimyasal ürünler işinin büyük katkısı sonucunda elde edildi. FVÖK, önceki yıla oranla 466 milyon euroluk bir artışla 7,6 milyar euroyaulaştı. Net gelir, önceki yılın 4,8 milyar euroluk seviyesini aşarak 5,2 milyar euro olarak gerçekleşti. Hisse başına kazanç 5,22 euro’dan 5,61 euro’ya yükseldi. Düzenlenmiş hisse başına kazanç, önceki yıl 5,31 euro seviyesindeyken bu sene 5,44 euro seviyesine yükseldi".2015 öngörüleri ile ilgili olarak Volker Hammes, "2015 yılında, petrol ve hammadde fiyatları kadar kurların da değişkenliği; yükselen piyasaların daha yavaş büyüme göstermesi ve global ekonominin jeopolitik sebepler tarafından engellenmesi gibi belirsizliklerle karşı karşıyayız. Yine de 2015 yılı için global ekonomide, endüstriyel üretimde ve kimya sektöründe 2014 yılına oranla biraz daha güçlü bir büyüme bekliyoruz. Bunun nedenlerinden bir tanesi düşük petrol fiyatı" dedi.Hammes, 2015 yılında şirketin küresel ekonomik öngörülerini de açıkladı. Hammes, "Global ekonomik büyümenin yüzde 2,8 olmasını, global kimya üretiminde büyümenin yüzde 4,2 olmasını, ortalama Euro/Dolar paritesi 1 eUro = 1.20 Dolar olmasını ve Ortalama petrol fiyatının (Brent) varil başına 60 Dolar ila 70 Dolar arasında olmasını bekliyoruz" dedi.Hammes, "Son yılların en büyük yatırım programı ile geleceğe dönük büyümenin temellerini atıyoruz. Üretim Verbund’umuzu son yıllarda güçlendirdik. Yükselen piyasalara yatırım yapıyoruz. Amerika Birleşik Devletleri’nde kaya gazından fayda sağlamak üzere yatırım yapıyoruz ve Avrupa’daki tesislerimizin rekabet gücünü artırmaya dönük yatırım yapıyoruz. 2015 yılında birçok yeni tesis çalışmaya başlayacak; bu tesisler önümüzdeki 10, 20 veya 30 yıl boyunca üretime devam edecek" dedi.Hammes, Türkiye piyasasında da 2014’ü 700 milyon euro civarında bir satış ile tamamladıklarını söyleyerek öngörülen 840 milyon euro satış gelirine öngörülemeyen kur ve petrol fiyatlarından dolayı ulaşamadıklarını belirtti. Hammes, “Türkiye’de 6 imalat tesisi dördü Gebze’de biri Trabzon’da biri de Adana’da ve 900 çalışanımız var. Önemli fırsatlar var. İnşaat, kişisel bakım, ev bakımı, tekstil endüstrisi gibi alanlar odaklanacağımız alanlar. 10 yıllık hedefler belirledik bu bağlamda Türkiye piyasası için. 3-5 yıllık planlar çerçevesinde 1 milyar euro ciroya ulaşmak istiyoruz” dedi.BASF EUE Rusya ve Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Afrika Kıdemli Başkan Yardımcısı Laurent Tanturier da “BASF’nin geliştirdiği Creator Space programı, odaklanılan enerji, gıda ve şehir yaşamına ilişkin zorluklar hakkında bir araya gelerek düşünmek ve kişisel olarak, çözümler üzerinde çalışmak için pek çok fırsat sunacak. Bu amaçla yaratılan online bir platform olan www.creator-space.basf.com üzerinden iletişime geçen müşteriler, bilim insanları, halk ve BASF uzmanları, düşünce ve fikir alışverişinde bulunabiliyor” ifadelerini kullandı.Tainturier “BASF bünyesinde sürdürülebilirliği kurum kimliğimizin ayrılmaz bir parçası olarak benimsedik. Bu anlayış doğrultusunda, Ar-Ge ekiplerimiz; akıllı enerji, gıda ve şehir yaşamı gibi kritik konularda toplum ihtiyaçlarını karşılayacak inovatif çözümler geliştirmek üzere hız kesmeden çalışıyor. Tüm dünyada 70 araştırma noktasında 10 bini aşkın Ar-Ge çalışanına sahibiz. Sadece 2013’de Ar-Ge projelerine 1.84 milyar Euro yatırım yaptık. Yine sadece 2013 yılında 1300 patent başvurunda bulunduk. Patent Asset Index sıralamasında 2013 yılında 1 numaralı şirket seçildik” dedi.BASF Türkiye Ülke Müdürü Buğra Kavuncu ise "BASF Türkiye olarak, KSS projelerimizi hayır işleri, kültür ve eğitim olarak 3 ana başlık altında yürütüyoruz. Bu noktada özellikle eğitimi, kimya alanındaki know-how’ımızı aktarabileceğimiz önemli bir alan olarak değerlendiriyoruz. Bu doğrultuda, Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde geliştirdiğimiz ‘81 İlde 81 Kimya Laboatuvarı’ projemiz kapsamında bugüne kadar 50 ilde 50 kimya laboratuvarı açtık. Daha önce laboratuvar ortamında çalışma fırsatını yakalayamamış öğrenci ve öğretmenlerimize, modern ekipmanlarla bilimsel deneyler yapma, derslerini daha verimli şekilde işleyebilme imkanı sunduk. Bunun, başlı başına bizi mutlu etmeye yetecek bir tablo olduğunu belirtmek isterim. 2016 yılının sonuna dek Türkiye’nin her ilinde bir laboratuvar kurarak ‘81 ilde 81 kimya laboratuvarı’ hedefimize ulaşmayı arzu ediyoruzÇocuklara kimyayı ve bilimi daha yakından tanıtmak amacıyla 2011 yılında başlattığımız ‘Kids’ Lab’ projemizi de başarıyla sürdürüyoruz. 6-12 yaş arası çocukların özel eğitmenler eşliğinde, interaktif ve eğlenceli deneyler yaptığı ‘Kids’ Lab’ ile geçtiğimiz yıl 6 bin çocuğu bilim ve kimyayla tanıştırdık. Hayatın içinden deneylerle, kimyayı daha yakından, görerek, dokunarak deneyimlemelerini sağladık. İstanbul Modern’in ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz proje kapsamında 2015 boyunca 5 bin çocuğa daha ulaşmayı hedefliyoruz.KSS projelerimiz tabii ki eğitimle sınırlı değil. Arkeoloji alanında da üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirerek, ülkemizin kültür mirasının korunmasına katkı sağladığımız için gururluyuz. Yenikapı’daki kazılarda çok sayıda antik gemi bulundu. Söz konusu gemilerin toprak altından çıkarıldıktan sonra çok kısa süre içinde korumaya alınmaları gerekiyordu, çünkü takdir edersiniz ki, oksijen çok kısa sürede çürümelerine yol açabiliyor. Bu noktada, BASF’nin birikiminden ve geniş ürün yelpazesinden en doğru şekilde fayda sağlamayı başardık. Öncelikle, bu alanda iş birliği içinde çalıştığımız Mainz Üniversitesi’nden uzmanların gelmesi ve BASF’nin kimyasal ürünlerinin koruma çalışmalarında kullanılması için başvuruda bulunduk. İstanbul Üniversitesi Restorasyon ve Koruma Bölümü ile Yenikapı Bölgesi’ndeki Bizans batık gemilerinin restorasyon, koruma ve yeniden düzenlemesi için bir araya geldik.2004 yılında Yenikapı’da başlatılan kazılarda Konstantinopolis’in Theodosius Limanı ortaya çıkarıldı. Antik çağın en büyük limanlarından birisi olan Theodosius Limanı’nda devam eden kazılarda 2005 yılında ilk gemi bulundu ve sonrasında da toplam 37 batık gemi belirlendi. Dünyanın sayılı antik tekne koleksiyonları arasında gösterilen Yenikapı batıkları ve Bizans dönemi gemileri, gemi yapım teknikleri açısından eşsiz birer hazine olarak değerlendiriliyor. Böyle önemli bir projede yer alarak, batık gemilerin kauramin 800 adlı reçineyle restorasyonuna ve korunmasına katkıda bulunmuş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.Bu tür projeler, kimya gibi son tüketiciye fazla dokunmadığı düşünülen bir sektörün, aslında hayatımızın her alanını ne kadar çok etkilediğini ortaya koyması bakımından son derece önemli. BASF olarak, bu bilinçle, kimya alanındaki 150 yıllık deneyimimizi, topluma değer katacak projelerin hayata geçirilmesi için kullanmaya devam edeceğiz” dedi.