Başhekim Yazar: Orucun faydaları bilimsel bir gerçek olarak kabul edilmiştir

Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Yrd. Doç. Dr. Hayrullah Yazar, oruç tutmanın faydalarının tüm dünyada bilimsel bir gerçek olarak kabul edildiğini, Müslüman olmayan bilim adamlarınca bile birçok hastalığın tedavisinde orucun faydasının görüldüğünü söyledi.
Orucun obezite, hiperlipidemi, koroner arter hastalıkları, hipertansiyon gibi hastalıklara iyi geldiğinin Müslüman ve yabancı bilim adamları tarafından açıklandığını Belirten Başhekim Yazar, "Orucun faydalarını sıralayacak olursak saymakla bitiremeyiz. Buna ilave olarak ise oruç insanda sabretme duygusunu geliştirir ve bu sayede birçok kişinin sigara, alkol gibi kötü alışkanlıkları bir daha başlamamak üzere terk ettiği de herkes tarafından bilinmektedir. Son zamanlarda Dünya Sağlık Örgütü(WHO)'nun ilan ettiği 1. derece sağlık sorunlarından olan sigara içiciliği ve obezite hastalığından, insanların ibadet yaparak kurtulması dikkat çekici bir durum olsa gerek." dedi.
İftar ile başlayan ve sahur ile biten süreçte alınan su miktarının en az iki litre olması gerektiğinin altını çizen Yazar, "Sıcak yaz günlerine denk gelen Ramazan ayında, kişiler yaptıkları işlere göre günlük kişisel sıvı ihtiyaçlarını tespit etmeli ve mutlaka gerekli miktarda sıvı almalıdır. Basit olarak ifade edersek, iftar ile başlayan ve sahur ile biten süreçte alınan suyun toplam miktarı en az 2 litre ve üzeri olmalıdır. Vücudumuzun sıvı ihtiyacına pozitif katkısı düşünüldüğü zaman, hem iftarda hem sahurda mutlaka bol sıvı içeren hafif gıda tüketilmesi bakımından çorbalar, kompostolar önem arz’ etmektedir." diye konuştu.
İftar ve sahurda mutlaka ağza alınan lokmaları küçük-küçük almak, yavaş-yavaş ve iyice çiğneyerek yemek gerektiğine dikkat çeken Yazar, "Bir insan yemek yerken sadece bu kuralı uygulasa bile, normalde Ramazanda azalması gerekirken- tamamen yanlış beslenmemize bağlı olarak artan, mide-bağırsak-hazımsızlık sorunlarından büyük oranda kurtulabilir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, beynimizdeki doyma merkezi çiğneme süresinin uzun olması ile daha çok uyarılıyor ve insanlar çok daha az gıda ile doyuma ulaşıyorlar, üstelik bu gıdalar mideye gerektiği kadar çiğnenmiş olarak gidiyor. Sahurdan sonra tok karna uyumak yapılmaması gereken en önemli yanlışlardan birisidir. Yenilen gıdanın üzerinden en az 2 saat geçmeden uyumak, doğrudan gastro entestinal sistem(GİS) hastalıklarına davetiye çıkarmaktadır. Ramazanda insanlar uykusuzluğa karşı sabretmeyi başarabilirlerse, gerek ruhi ve gerekse bedeni birçoğu konuda kendilerini geliştirmiş olarak bu kutsal ayı tamamlamış olurlar." şeklinde konuştu.
Ramazan ayının başlaması ile birlikte, yazılı-görsel medyada sıkça beslenme-diyet programları yer aldığına değinen Yazar, "Bu konuda tavsiyemiz, her birey mutlaka kişisel bilgi filtreleme sistemini devreye sokmalı ve önerilen beslenme şekillerini uygulamadan önce mutlaka doğal ve sağlıklı beslenme açısından değerlendirmelidir." ifadelerini kullandı.