YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Basın Bayramı’na Buruk Kutlama

Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Ahmet Ünal, bugün sözde bir bayramı bir kez daha buruk...

Basın Bayramı’na Buruk Kutlama

Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Ahmet Ünal, bugün sözde bir bayramı bir kez daha buruk kutladıklarını belirterek, “İstanbul basını, İstiklal Savaşı’nda ve 1920’li yıllardaki ihanet döneminden çok öte bir noktaya geldi” dedi.

Mersin’de 24 Temmuz Basın Bayramı ve Türk basınından sansürün kaldırılışının 104. yıldönümü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda tören düzenlendi. MGC Başkanı Ahmet Ünal ve kentte görev yapan gazetecilerin katıldığı törende, gazetecilerin gündeminde tutuklu gazeteciler ile otosansür ön plana çıktı.

Törende, Atatürk Anıtı önünde saygı duruşunda bulunan ve İstiklal Marşı’nı okuyan gazeteciler adına bir konuşma yapan Mersin İmece Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abidin Yağmur, Türk basınında sansürün kaldırılışının yıldönümünü, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da buruk bir şekilde kutladıklarını vurguladı. Konuşmasında tutuklu gazeteciler ve otosansüre değinen Yağmur, “Ne acıdır ki, geçen yıl aynı günde yine burada konuşma yaparken yine aynı soruna değinmek zorunda kalmıştık. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre, 95 gazeteci, herhangi bir sosyal güvencesi olmadığı için yasal olarak gazeteci sayılmayan ancak fiilen gazetecilik yapan meslektaşlarımızı da saydığımızda yaklaşık 110 gazeteci meslektaşımız hala tutuklu, cezaevlerinde ve bunlar hüküm giymiş değiller, sadece tutuklular” dedi.

“GERÇEKLERİ AMERİKAN GAZETELERİNDEN ÖĞRENİYORUZ”

Suçlulukları kanıtlanmamış olduğu halde gazetecilerin bir kısmının 3 yıldır, bir kısmının 4 yıldır, bir kısmının da 1 yıldır cezaevlerinde tutulduklarına dikkat çeken Yağmur, dışarıdaki gazetecilerin ise bu şartlarda yeni bir sansür uygulamasıyla karşı karşıya kalarak Türk basınında sansürün kaldırılışının yıldönümünü kutlamak durumunda kaldıklarını kaydetti. Yağmur, “Güzel bir tespit var; artık sansür resmi olarak yok. Ancak sansürün şekli değişti, tutuklama, gözaltı ya da bizzat meslektaşlarımız eliyle linç kampanyaları şeklinde bir otosansüre zorlama söz konusu. Maalesef Türkiye’de gerçekleri Türk basınından değil, Amerikan gazetelerinden öğrenecek duruma geldik. Türk gazeteleri maalesef birer çeviri bürosu gibi çalışır hale geldi. Ülkemizde yaşanan, özellikle güç ve iktidar odaklarına dokunan gerçekleri söylemeye çekinen, korkan, kendisine sansür uygulamak zorunda kalan gazetelerle gazetecilerle yazarlarla karşı karşıyayız” diye konuştu.

Mersin yerel basınının görevini alnı açık, başı dik yapmaya çalıştığını ifade eden Yağmur, şunları söyledi: “Biz Mersin yerel basını olarak, Türk basınında sansürün kaldırılışını buruk kutluyoruz ama bir taraftan da buradaki bütün meslektaşlarım adına söyleyebilirim ki, işimizi alnımız açık, başımız dik yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz. Diliyoruz ki, gelecek yıl bugün tekrar burada toplandığımızda tutuklu gazeteci, cezaevindeki gazeteci ayıbından kurtulmuş bir ülke olarak sansürün kaldırılışını gerçekten bir bayram havasında kutlarız. Buradan yurt genelindeki cezaevlerinde bulunan tutuklu meslektaşlarımızı hepiniz adına selamlıyorum.”

“GÜNDEMİN NASIL DEĞİŞTİRİLDİĞİNİ BİR KEZ DAHA DEĞERLENDİRİN”

MGC Başkanı Ahmet Ünal da bugün sözde bir bayramı bir kez daha kutlamak üzere bir araya geldiklerini söyledi. 1908 yılının çok anlamlı olduğunu dile getiren Ünal, “Aslında 1908 yılında meşrutiyete yani Abdülhamit’e, onun baskıcı rejimine karşı çıkan biz gazetecilerdik. 1908, Cumhuriyet devrimine giden yolun başlangıcıdır aslında. Abdülhamit’in baskıcı rejimine direnen biz gazeteciler daha sonra giderek Cumhuriyetin kuruluşuna kadar görev aldık. Ama bugün sözde bir bayramı buruk bir şekilde kutlamayı bir kez daha gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Günümüzde artık basında sansürden bahsetmenin mümkün olmadığını, işin çok daha ileri boyutlara taşındığını vurgulayan Ünal, şöyle devam etti: “İstanbul basını, İstiklal Savaşı’nda ve 1920’li yıllardaki ihanet döneminden çok öteye bir noktaya geldi. Sözüm ona Amerika’dan ve güç odaklı merkezlerden yönlendirilen medya, artık olağanüstü bir şekilde Türkiye’de müthiş bir bilgi kirliliğine neden olmaktadır. Yaşadığımız bu tarihi günleri ne olur bir kez daha değerlendirin. Başta Suriye olmak üzere nasıl bir gündem değiştirildiğini, nelerin olduğunu, nasıl bir sansürle otosansürle karşı karşıya kaldığımızı bir kez daha görelim. Bu mücadeleyi başlatan başta 1908’deki büyüklerimiz, daha sonra bu mücadeleyi sürdüren başta Uğur Mumcu ve diğer basın şehitlerini bu önemli günde bir kez daha rahmetle minnetle şükranla anıyoruz ve diyoruz ki, onların mücadelesi biz Anadolu basınının önünü aydınlatacaktır, onların mücadelesi bizim mücadelemiz olacaktır.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler