İSTANBUL (AA) - SALİH ŞEREF - AHMET ESAD ŞANİ - Gazeteci yazar Ahmet Özdemir, devletin resmi ilan ve reklamlarının yayınlanmasına aracı olmak görevini üstlenen Basın İlan Kurumu'nun Türk basınının can damarı olduğunu söyledi.
Meslek hayatı boyunca 90'dan fazla kitap yazan ve halen Basın İlan Kurumu ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde Yönetim Kurulu Üyeliği görevine devam eden Özdemir, gazete ve dergilerle alakalı kapsamlı çalışmalar yapan kurumu AA muhabirine anlattı.
Yazdığı kitapların çoğunun halk edebiyatı ve Türk folkloruyla alakalı olduğuna işaret eden Özdemir, kurumun tarihine ışık tuttuğu son kitabının "Basın Tarihinde Basın İlan Kurumu'nun Yeri" olduğunu dile getirdi.
Özdemir, daha önce de farkı görevlerle yer aldığı Basın İlan Kurumu'nun tarihi üzerinde çalışma ihtiyacı duyduğunu belirterek, "Bilinsin, ön plana çıksın istedim. Kamuoyunda Basın İlan Kurumu pek tanınmıyor." diye konuştu.
- "İlk defa 1862 yılında Matbuat Müdürlüğü kuruldu"
Kariyerinde yaklaşık 50 yılı ardında bırakan Özdemir, "İlk defa 1862 yılında padişah iradesiyle Matbuat Müdürlüğü, 1864 yılında da Matbuat Nizamnamesi kuruldu. Matbuat Mizamnamesi'ne göre devletin ilanlarını devletin imtiyaz verdiği gazeteler ücretsiz olarak yayınlamak zorundalardı. Yani resmi ilan yayınlamak gazetelerde bir angarya görevi işlemi yapıyordu. 1909 yılında yeni bir matbuat kanunu yapıldı ve bu angarya kaldırıldı. Ondan sonraki süreç içerisinde Cumhuriyet ve Cumhuriyet sonrası 1960 yılına kadar resmi ilanlar bir çok maceralardan geçti. Önce asker emeklilerine ve onların yakınlarına, şehit ve gazilerin yakınlarına yardım olsun, bir kaynak aktarılsın diye resmi ilan yayınlatma görevi 'Mütekaidin-i Askeriye' cemiyetine verildi." ifadelerini kullandı.
Özdemir, Anadolu'daki öksüz ve yetim kalmış yetenekli çocukların eğitimi için kurulan Maarif Cemiyeti'ne gelir sağlamak için resmi ilan yayınlatma görevinin bu kuruma da verildiğini, daha sonra bu görevi devam ettiren Basın Birliği'nin kapatıldığını ve yerine başka kuruluşların uygulamaya geçtiğini belirtti.
Türkiye'de 1960'tan sonra TRT ve Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü gibi çeşitli kuruluşların kurulduğunu anımsatan Özdemir, "Bunlardan biri de 1961 Ocak ayında kurulan Basın İlan Kurumu'ydu." dedi.
- "Berrak ve objektif bir ilan dağıtım sistemi"
Özdemir, kurumun yapısına ilişkin bilgi vererek, şöyle devam etti:
"Yeni kurulan Basın İlan Kurumu kamu tüzel kişiliğini haiz özerk bir kuruluştu. Yapısında eşit sayıda hükümet temsilcileri, bağımsız kuruluşlar ve basının temsilcileri vardı. Her temsilci grubunun belirlediği yönetim kurulu üyeleri de eşit sayıda oluyordu. Dolayısıyla berrak ve objektif bir ilan dağıtım sistemine kavuşmuş oldu, büyük yenilikler getirdi. Tabii Basın İlan Kurumu denince akla önce gazetelere maddi destek veren bir kuruluş geliyor. Özellikle her birini 'fazilet adası' olarak nitelendirdiğimiz Anadolu basınına can suyu olan bir kurum olarak akla geliyor."
Basın İlan Kurumu'nun görülmeyen çok önemli bir diğer görevinin de kuruluş kanununda da yer aldığı üzere "sosyal tesisler oluşturmak" olduğunu aktaran Özdemir, şunları kaydetti:
"İşte o sosyal tesislerden biri de gazetecilere tatil imkanı tanıyan Bayramoğlu'ndaki tatil köyüydü. Tatil köyü çok önemli işlevler yaptı. Türk kültür, sanat hayatında burası bir kültür sanat mahfili işlevi gördü. İstanbul'a yakın, gazetecilerin mesailerini aksatmadan gidebilecekleri bir yerdi. Yüzlerce şair, yazar, tiyatrocu, sinemacı, musiki yorumcusu ve bestekarın hem orada tatil yapması hem de kültür sanat ortamını yaşatması açısından önemli bir ortamdı. Unutulmaz günler yaşandı orada. O günlerin anısını da yaşatmak adına kitaba ayrı bir bölüm yaptım."
- "Kurumun maddi-manevi katkısı var"
Ahmet Özdemir, Basın İlan Kurumu'nun idari iletişim işlemlerini dijital ortama çektiğini, ilanları dijital ortamda kabul ederek dağıttığını ve denetimini yaptığını vurgulayarak, ilanların dijital ortamda yayınlanması konusunda da çeşitli hazırlık, eğitim ve çalışmaların kurumun kendi imkanları içerisinde sürdürüldüğünü anlattı.
Kurumun, Türk basınına hem maddi hem de manevi katkılarının bulunduğunu dile getiren Özdemir, "Basın kuruluşlarının maddi açıdan parasal kaynağa ihtiyaçları var. Manevi bakımdan ise Basın İlan Kurumu'nun bu ilanlarını yayınlayabilmek için basın kuruluşlarının bir takım ödevlerini yerine getirmesi gerekiyor. Belli bir sayıda fikir işçisi çalıştırması şartı var. Anadolu basını için de ulusal basın için de bu şart geçerli. Tiraj şartı getiriyor. Dolayısıyla basının daha çok kişiye ulaşması sağlanıyor. İçeriğinde belli özellikler istiyor. Kültür sanat, iç haber, dış haber gibi bir takım nitelikler de istiyor. Böylelikle Türkiye'de haber içeriğinin üretilmesi, kültür sanata katkıda bulunması gibi birtakım görevleri yerine getirmesini sağlıyor." diye konuştu.
- "Mevzuat hükümlerini en iyi şekilde yerine getirecek bir kurum"
Özdemir, kurumun bütün bu istatistik verileri güncel olarak tuttuğunun altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dolayısıyla ilanın yayınlamasını gerekli kılan mevzuat hükümlerini en iyi şekilde ve usulüne uygun yerine getirecek bir kurum. Basın İlan Kurumu basının can damarı diyoruz, gerçek anlamda can damarı. Onun için yüzlerce gazete Basın İlan Kurumu listelerine girebilmek için uğraşıyor, çaba sarfediyor, kendini bir takım yükümlülükler içerisinde sokuyor ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalışıyor."
Üç bölümden oluşan "Basın Tarihinde Basın İlan Kurumu'nun Yeri" kitabının birinci bölümünde Basın İlan Kurumu'na vücut veren tarihi süreç kapsamında kağıdın ve matbaanın insanlığın hizmetine girişi ile gazeteciliğin aşamaları anlatılıyor.
Eserin ikinci bölümünde Basın İlan Kurumu'nun 58 yıllık yolculuğu anlatılırken, son bölümde ise Ahmet Oktay, Aziz Nesin, Ahmet Kabaklı, Kemal Tahir, Bülent Ecevit, Altan Öymen, Hıfzı Topuz, Müşfik Kenter, Selmi Andak, Tarık Buğra, Turgut Özakman, Sedat Umran, Nedret Selçuker'in de aralarında olduğu matbuat dünyasından çok sayıda ismin kültür sanat mahfiline çevirdiği Basın İlan Kurumu Tatil Köyü'nün 1968'den bugüne kadarki tarihine yer veriliyor.