Basın Özgürlüğü Ve Gazeteciliği Bekleyen Tehditler Paneli

Nürnberger Nachrichten Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Joachim Hauck, "Bir gazete sahibi aynı zamanda müteahhitlik, ticaret yapıyor fabrikaları varsa bu gazeteleri şirketlerinin menfaati için kullanıyorsa o gazetede çalışanların basın özgürlüğü de kuşkuludur" dedi.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nin (AGC) davetlisi olarak Nürnberg'den gelen gazeteciler Akdeniz Üniversitesi'nde düzenlenen "Basın Özgürlüğü ve Gazeteciliği Bekleyen Tehditler" konulu panele katıldı.

Panele, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Arık, Nürnberger Nachrichten Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Joachim Hauck ve Orta Frankonya Bölgesi Emniyet Müdürü Johannes Rast konuşmacı olarak katıldı.

Dekan Arık, Türkiye'de 1980'li yıllardan itibaren iş adamlarının basın alanında büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Arık, bu ilginin basın özgürlüğünün en büyük tehditlerden biri olduğunu ve ciddi problemler çıkarttığını ifade etti.

Eleştirinin daha iyi bir yönetimin için olması gerektiğine değinen Arık, "Eleştirilere tahammüllü olmak aslında yöneticileri yüceltir. Gazeteleri gazete yapan, gazetecileri de gazeteci yapan, onları ayrıca kılan halkın sesi olmaları halkla yöneticiler arasında köprü kurabilme becerileridir" diye konuştu.

Basın özgürlüğünde tüm taraflara ciddi sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Arık, "Basın özgürlüğü sadece basını ilgilendirmez. Halkı, toplumu ilgilendirir. Dolayısıyla tüm taraflar kendilerini sorgulamalı. Daha demokratik, özgür ve mutlu bir toplum için, basın özgürlüğü için ben neler yapmalıyım meselesi üzerinde hassasiyetle durmalıdır" diye konuştu.

Nürnberger Nachrichten Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Joachim Hauck da basının herhangi bir kimseye hakaret etme özgürlüğüne sahip olmadığını söyledi.

Basının hiçbir insanı haberleriyle yargılamaması gerektiğini vurgulayan Hauck, "Bir insanla ilgili kişisel bilgileri gereksiz yere adresi olsun görüntüsü olsun kesinlikle yayınlamamalı. İnsanların özel hayatına da saygı gösterilmeli, insanlar arasında ayrımcılığa yol açacak haberler de bulunmamalı ve insanları değişik gruplar halinde ayırmamalı" dedi.

Almanya'da basın denetimlerini Basın Konseyi'nin yürüttüğünü bildiren Hauck, konseyin hazırladığı kılavuzu Alman mahkemeleri tarafından da rehber kabul edildiğine işaret etti.

Hauck, basın konseyinin ceza verme yetkisinin olmadığını, kınama cezası verildiğini, ceza alan kuruluşun kendi neşriyatında veya yayınında kınamayı yayınlamakla mükellef olduğunu kaydetti.

Hauck sözlerini şöyle sürdürdü:

"Almanya'da gazete sahiplerinin çoğu kendini bu sektörde odaklamış. Başka sektörlerde yer almıyorlar. Gazetelerin, yayıncı kuruluşların sadece büyük holdinglerin iştiraki olduğu ülkelerde tamamen farklı. Bir gazete sahibi aynı zamanda müteahhitlik, ticaret yapıyor fabrikaları varsa bu gazeteleri şirketlerinin menfaati için kullanıyorsa o gazetede çalışanların basın özgürlüğü de kuşkuludur."

Orta Frankonya Bölgesi Emniyet Müdürü Johannes Rast ise basın özgürlüğünün sadece gazeteciler tarafından değil vatandaşlar tarafından da yaşatılması gerektiğini belirtti.

Emniyet ve polisin gazetelerle her zaman çıkarları örtüştüğünü dile getiren Rast, "Almanya genelinde zaman zaman yaşanan çıkar çatışmalarına rağmen basınla polis ilişkisi sağlıklı bir şekilde yürümekte. Aslında her ki tarafın birbirine ihtiyacı var. Basın mensuplarını bilgilendirmek için emniyette 24 saat mesaili yapan polisler var. Basın sayesinde bizde vatandaşa ulaşabiliyoruz, bilgilendirme, uyarıda bulunabiliyoruz" diye konuştu.

Muhabir: Şamil Kahveci