Endişelenen birçok vatandaş evleri hakkında bilgi almak için belediyeye başvurdu. Bunun üzerine açıklama yapma gereği duyan Başkan Acar, telaşa gerek olmadığını belirtip, "Plan ve proje tadilatlarıyla sorunlar giderilir" dedi.
Marmaris Belediyesi, geçen yıldan bu yana ilçedeki kaçak yapılaşmayla ilgili çalışmaları neticesinde Büyükşehir Kanunu'yla birlikte mahalleye dönüşen köyleri de kapsayan denetimlerde, 5 bine yakın binanın imara aykırı olduğu tespit edildiğini ve bunlara yıkım kararının çıkartıldığını açıklaması Marmaris'i karıştırdı. Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar konuya açıklık getirmek için DHA'ya açıklamalarda bulundu.
Başkan Acar "'Kaçak' kelimesi projesine aykırı herhangi bir binada tespit etmiş olduğunuz olumsuzluk nedeniyle verilen matbu bir terimdir. Dolayısıyla yıkım kararı demek binanın komple yıkılacağı anlamına gelmez. Kaçak, fiili olarak hiçbir projesi, yapı ruhsatı olmayan ve hiçbir yasal dayanağı olmayan yapı demektir" diyerek şunları söyledi:
"Marmaris'te bir pim çekildi ve bir çok binası şikayet konusu oldu. Şikayet edilen yerler arasında gerçekten ruhsatı olmayanların yanı sıra balkon kapaması, çatı arası kullanımının artırılması, sığınak duvarlarının yönetmeliğe aykırı olması, dış cephedeki değişiklikler, bir pencerenin iki kanatlı iken tadilat sonrası üç kanatlı olması türünden ve telafisi mümkün olan yapılarda var. Kaçak terimi bunları da kapsıyor. Bugün benzer durum ve uygulamalar bizde 5 bin ise ülke genelinde bu çok daha fazla. Türkiye'nin her yerinde olan gerçek fiili durumlar bunlar. İfade etmek istediğimiz gerek yargı kurumlarında, gerekse bakanlık düzeyindeki kurumlarda Türkiye'nin gerçekten bu tip değerlendirmelerde ülke çapındaki bu sıkıntıların giderilmesi gerek."
"HEPSİ OLMASA BİLE BİR KISMI YIKILACAK"
Muğla'nın büyükşehir olmasından önce köylerde il imar planlarının olmadığını hatırlatan Başkan Acar, "Önceki dönem tutanaklarına göre yeni Büyükşehir Yasası sonrasında belediyemize 3 bine yakın binanın yıkım kararı gönderildi. Bunların içinde tamamı yıkılacaklarla birlikte büyük bir çoğunluğu da projeye aykırılık,projedeki metrekareyi büyütme, daha sonra büyütme veya sundurma yapma gibi konular yer alıyor. Bu tür yerlerin yıkılması gibi bir durum yok. Sadece birey olarak başvurulduğu takdirde bu tür eksiklikler tadilat projeleriyle giderilebiliyor" dedi.
"DAHA VAHİMLERİ VAR"
Karadeniz'deki son sel olaylarını da hatırlatan Başkan Acar, "Artvin ve Hopa'da yaşanan sel felaketinde mağdur olan, evlerinin ikinci katına kadar sel giren vatandaşlarımızın ben hiç zannetmiyorum ki yasal dayanakları olsun. Bunlar dere içlerine yapılmış binalar. Bunlardan daha vahimleri de var. Marmaris'teki sıkıntıyı dile getirirken yetkili devlet ve kamu görevlilerinin, bu şikayet mekanizması nedeniyle kentteki kilitlenmeyi görmelerini istedim. İlgili kurum ve bakanlıklarının ülke genelindeki mevcut durumlara bakarak Marmaris'i kilitleyen bu duruma başka gözle bakmalarını isteyerek böyle bir açıklama yapmıştım" diye konuştu.
"ASIL TEHLİKE SELİMİYE VE BOZBURUN'DA"
Bozburun, Selimiye, Söğüt gibi denize sıfır yerlerde imar planı olmaması nedeniyle ve kıyı kenar çizgisinden dolayı vatandaşın arazilerine yaptığı binaların gelecekte büyük sorunlara neden olabileceğinin de altını çizen Başkan Acar, şunları söyledi:
"'Bunların hepsi doğrudur' demiyoruz ama vatandaş da ihtiyaç gereği yerini değerlendirip barınmak zorunda. Bunu çözecek olan devletin ilgili bakanlıklarıdır. Kıyı kenar çizgisine göre buraları yıkmak zorundasınız. Dolayısıyla buralarda artık yerleşimler oluşmuş, burada eski evleri var, yapıları, tapuya tescil olan binaları var. Bunların bir kısmı bar veya birkaç odalı pansiyon olmuş. Bir an önce bunlara uygun bölgesel özellikler göz ardı edilmeden yerinde ve buralara uygun plan tadilatlarının yapılarak yürürlüğe konulması gerekir. Kaçak yapı ve işgalin önüne ancak böyle geçebiliriz. Kanayan bu yara pansuman edilmeli artık. Bu Türkiye'nin tüm sayfiye yerlerinde yaşanan sıkıntılar aslında. İstanbul Boğazı'nda kazıklar üzerinde ev ve restoranlar var. Bunlar imar planına uygun mu? Kamuyu zarara sokmadan, tahrip etmeden vatandaşın mağduriyetinin önlenmesi gerekiyor."
(DHA)