Başkan Akın; “belde Belediyelerini Kapatmak İşin Kolayıdır”

Ortaklar Belediye Başkanı Ümmet Akın, “Belde belediyelerinin ekonomilerini iyileştirip gelirlerini arttırıcı tedbirler almak yerine onları kapatmak kolaycılık olur” dedi.

Ortaklar Belediye Başkanı Ümmet Akın, gündemde olan Büyükşehir yasa tasarısının getirebileceği sakıncalara dikkat çekti. Yeni kanun tasarısına göre il genelindeki bütün belde belediyeleri ile köylerin tüzel kişiliklerinin kaldırılarak bunların belediyelere mahalle olarak katıldığına işaret eden Başkan Akın, “Nüfus yoğunluğunun kilometre kareye 2 bin 400 kişi olarak düştüğü ve birbiriyle adeta iç içe geçmiş yerleşimlerin olduğu İstanbul Büyükşehir modelinin, kilometre karede 60-70 kişinin birbirlerinden uzak yerleşim yerlerinde yaşadığı Ege ve diğer bölgelerde uygulanması pek çok sorunu beraberinde getirecektir. Tüm Türkiye şartlarını göz önüne almayan bir çalışma eksik ve tehlikelidir. Belde belediyelerinin ekonomilerini iyileştirip gelirlerini arttırıcı tedbirler almak yerine onları kapatmak kolaycılık olur” diye konuştu.

Başkan Akın, kanunun yürürlüğe girmesiyle ortaya çıkabilecek olumsuzlukları şu şekilde sıraladı: “Hizmet akışı aksayacak, bütün ilçelere ve mahalle haline getirilmiş köylere gerektiği gibi hizmet götürülemeyecektir. Uygulama ihtiyaçların en yakın yönetim birimlerince karşılanması ilkesine aykırıdır. Hizmet alımındaki aksamalar kadar, Büyükşehir statüsüne yükselecek vergiler halkımızı ekonomik olarak da zorlayacaktır. Farklı kalemlerdeki vergilerin yüzde 100 ya da üzerinde artış göstereceği açıktır. Verilen hakkın geri alınması demokrasiye uymaz. Bu uygulamayla, belediyenin hükmi şahsiyeti kadar önemli ve demokratik olan, yüzyılların birikimiyle meydana gelen köy tüzel kişiliği ortadan kalkacaktır. Bu yüzden tüm belediyeler nüfusları 2 binden az olsa dahi tüzel kişiliklerini sürdürmelidirler. Demokrasinin gelişmesi ve tabana yayılmasında belde belediyelerinin önemi büyüktür. Getirilmek istenen sistem, yerinden yönetimden ziyade, yerel merkeziyetçiliktir. Halkın yöneticileriyle olan yakınlığı ortadan kalkacaktır. Mahalli idarelerin denetimi güçleşecek ve yolsuzluklar artacaktır. Mülki idarenin zayıflatılması ‘Üniter Devlet’ yapısını tahrip edecek ve merkezi idarenin gücünü etkisiz hâle getirecektir. En önemlisi, bu uygulama sonunda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da terör örgütünün güdümünde bir ayrılıkçı yönetim oluşturulma ihtimali bulunmaktadır. Bu ‘Federatif sisteme’ sonrasında ‘Özerk Bölge’ye yol açacaktır. Terörün dış mihraklar tarafından tırmandırıldığı bir dönemde, böylesine bir kanunun çıkarılması, bölücü teröre çanak tutar”