Antalya Ticaret Borsası (ATB) 2020 yılının son meclis toplantısını online gerçekleştirdi. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, 2021 yılı için en büyük riskin seri iflas riski olduğunu belirterek, “Böyle bir riskin gerçekleşmemesi için başta kamu otoritesi olmak üzere hepimiz tedbirler almalıyız. Bu tedbirlerin başında, daha önce ertelenmiş olan 2020 yılı ve 2021 yılı kamuya ödemelerimiz en az 2023 yılına kadar faizsiz ertelenmelidir ki diğer ödemelerimizi yapabilme kabiliyetine sahip olalım” dedi.
Kadın cinayetleri kınandı
Antalya Ticaret Borsa Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, konuşmasına kadınlara yönelik şiddet ve cinayetleri kınayarak başladı. Bu yıl da kadına yönelik şiddet konusunda kötü bir sınav verdiğimizi söyleyen Çandır, “Resmi kayıtlara göre, ülkemizde bu yıl 400’ün üzerinde kadın bir erkek tarafından öldürüldü. Maalesef dün üç kadın daha erkekler tarafından vahşice katledildi. Tüm canlılara ve kadınlara yönelik her türlü şiddeti kınıyor, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını, cezaların uygulanmasını diliyorum” diye konuştu.
Zorlu bir yılı geride bıraktığımızı belirten Çandır, “2020 yılına girerken sahip olduğumuz beklentilerden, hedeflerden ve umutlardan tamamen bağımsız bir yıl yaşadık. Adeta can derdine düştük” dedi. COVİD-19 salgınının tüm dünya ile birlikte bizleri de derinden etkilediğini belirten Çandır, dünyada ve ülkemizde ekonomi ile iş dünyasının karşılaştığı zorlukların farklı düzeyde olduğuna dikkat çekti. Çandır, sağlık ve tarım sektörlerinde çalışanların en fazla risk altında kaldığı bir dönemi yaşadığımızı kaydetti.
Türkiye 1 şok, Antalya 3 şok yaşadı
Turizm ve hizmet sektörünün salgından en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğini kaydeden Çandır, “Dünya çapında tarım ve turizm kenti olan Antalya’mız, hem en fazla risk altında çalışan hem de salgın tedbirlerinden en ağır ekonomik darbe ile etkilenen şehir olmuştur. Turizm faaliyetleri, yüzde 80’den fazla küçülmüştür. Yılın başında 55 milyon turist ve 40 milyar dolar gelir hedefine uygun hazırlık yapan Antalya, sonuçta tam bir şokla karşı karşıya kalmıştır. Türkiye ortalaması 1 şok yaşadıysa biz en az 3 şok yaşadık” dedi.
Antalya’nın ibrazında ödenen çek tutarı büyümesinde ilk kez Türkiye ortalamasının altında kaldığına dikkat çeken Ali Çandır, “11 aylık gerçekleşmelere baktığımızda 2020 yılında ibrazında ödenen çek tutarı, önceki yıla göre Türkiye’de yüzde 10 civarında artarken, Antalya’da yüzde 20’den fazla azalmıştır. Böylesine aleyhimize makas açıklığını ilk kez yaşamaktayız” dedi. Antalya için ekonomik afet bölgesi ilan edilmesini isteyen Çandır, “Bu kapsamdaki önerilerimizi ve taleplerimizi özellikle Eylül ayından itibaren her platformda dile getirmeye, her yetkiliye iletmeye çalışıyoruz” dedi.
Borç yükümüz ağır
Yılın önemli bir kısmında üretim ve ticaret dururken, borçlanmanın devam ettiğini belirten Başkan Çandır, “Sonuç olarak alacakların tahsilatı ve borçların ödenmesi hepimizin sırtında ağır bir yük haline gelmiştir. Bu salgına sırtında ağır bir yükle yakalanmış olan kesimler, salgının eklediği yükle çok daha zorlu bir döneme girmiştir. Öz kaynaklarımızdan kullanımlarımız, kamu ödemlerine ilişkin ertelemeler ve ilave ucuz krediler, Kasım ayına kadar direnmemizi belli ölçülerde sağlamıştır” diye konuştu. Ekim ayından itibaren tekrar yükselişe geçen salgının ilki kadar ekonomiye şiddetli etkisi olmayacağı görüşüne katılmadığını ifade eden Çandır, ”Çünkü ilk darbenin etkisini atlatamamış ekonomiye ve iş dünyasına, daha hafif şiddette bile olsa gelen bu ilave darbe, yerle bir etme etkisi yapmaktadır” dedi.
Seri iflas risk uyarısı
2021 yılı için önümüzdeki en büyük riskin seri iflas riski olduğunu ifade eden Ali Çandır, “Böyle bir riskin gerçekleşmemesi için başta kamu otoritesi olmak üzere hepimiz tedbirler almalıyız. Bu tedbirlerin başında, daha önce ertelenmiş olan 2020 yılı ve 2021 yılı kamuya ödemelerimiz en az 2023 yılına kadar faizsiz ertelenmelidir ki diğer ödemelerimizi yapabilme kabiliyetine sahip olalım” dedi.
Talep zayıflığı ve yüksek maliyetli kredilerin 2021 yılının zor geçeceğinin göstergesi olduğunu kaydeden Çandır, “Halbuki gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler için görülmemiş bol para, sıfır faiz ve sıfıra yakın enflasyon koşulları 2021 yılı için daha iyi beklentiler ön görmektedir. Özellikle aşı ve ilaç konularındaki olumlu gelişmeler bu ekonomilerin 2021 yılında ciddi bir olumlu hareketlenme yaşayacaklarını göstermektedir” dedi.
91 yılın en kurak dönemi
Son 91 yılın en kurak dönemini yaşadığımızı belirten Çandır, Mayıs ayında yaşanan sıra dışı soğuk ve sıcak dalgalanmalarının başta zeytin ve narenciye olmak üzere ortalama yüzde 50 civarında ürün kaybına neden olduğuna dikkat çekti. Haziran ayından itibaren baş gösteren tarımsal kuraklık tehdidinin de ciddi bir tedirginliğe neden olduğunu belirten Çandır, “Acilen bir su yönetim planı hazırlamak ve uygulamaya koymak zorunluluğumuz bulunmaktadır” dedi.
Tarım sektörünün tüm zorluklara, hayati tehditlere ve aşırı mali yüklerine rağmen üretme devam ettiğini belirten Çandır, “Yıllık ortalama girdi maliyetleri yüzde 50 artmışken yüzde 15’lik fiyat artışına katlanmaya devam etmektedir. Ancak bilinmelidir ki tarımsal faaliyetlerle uğraşanlar, yıllardır bu gelir kaybını yaşamaktadır” dedi.
Üretici memnun değil
Kredi Kayıt Bürosu’nun 2020 yılı Türkiye Tarımsal Görünüm Saha Araştırması’nı Meclis üyeleriyle paylaşan Ali Çandır, araştırmaya göre üreticilerin yüzde 93’ünün girdi pahalılığı, yüzde 89’unun umduğu fiyata satamama, yüzde 50’sinin iklim dengesizliği, yüzde 45’inin hastalık ve zararlılarla baş edememe, yüzde 28’nin yetersiz sulama ve yüzde 28’inin işçi bulamama sorunlarını dile getirdiğini kaydetti. Çandır, “Bu rakamlar üreticinin memnuniyetsizliğini göstermektedir” dedi.
Tıram ve gıda ürünleri enflasyonu artacak
Avrupa Birliği’nin önümüzdeki 10 yıllık dönem için yaptığı tarımsal projeksiyonları da Meclis üyeleriyle paylaşan ATB Başkanı Ali Çandır, şunları söyledi: “Önümüzdeki 10 yıllık dönemde coğrafi işaretli ürünlerin getirisinin artması, sebze ve meyvenin taze tüketiminin artması, bitkisel üretim gelirlerinin hayvansal üretimden daha yüksek olacağı, mera bazlı yem talebi ve GDO’suz yem talebinin yükseleceği, palm yağı tüketimi azalırken ayçiçek, soya ve zeytinyağı tüketiminin artacağı, tahıl üretim alanlarının düşeceği ancak verimlilikten dolayı üretim 277 milyon ton civarında seyrini sürdüreceği, tarımda dijitalleşmenin artacağı, dünya ölçeğinde işlem yapan traderların tarımsal ürünleri yatırım varlıkları olarak görmeye başlayacağı, dünyada tarım ve gıda ürünleri enflasyonunun önümüzdeki dönemde yükseleceği öngörülüyor. Bu öngörüleri, hepimiz özellikle karar vericilerimiz mutlaka ciddiye alıp bilgi, bilim ve mantık odaklı analiz etmeli ve irdelemelidir.”
Sürdürülebilirliğe odaklanacağız
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hayatı, ekonomiyi ve kalkınmayı sürdürülebilirlik kriterleri üzerinden geliştirdiklerine dikkat çeken Ali Çandır, “Bizler gelecek nesillerin kaynaklarını ve ihtiyaçlarını, bugünkü nesil için tüketmemeliyiz prensibi olan sürdürülebilirlik, pek çok ülkenin yasal zorunluluğu haline getirilmiştir. Antalya Ticaret Borsası olarak biz de 2021 yılında sürdürülebilirliğe odaklanacağız. Yıl boyunca yapacağımız her tür iş ve işlemlerde, etkinlik ve faaliyetlerde sürdürülebilirlik bağını ön planda tutacağız” dedi.
Gidecek başka yerimiz yok
2020 yılında ülke ortalamasının altında performans gösteren Antalya’nın 2021 yılını ekonomide Türkiye ortalamasının üzerinde bir performansla geçireceğini umduklarını söyleyen Çandır, “Bu tahmindeki en büyük dayanağımız, kentimizin dünyaya açıklığı ve insan hareketliliğinin hızla artacağı varsayımıdır” dedi. Tarım sektörünün de 2021 yılında da tüm zorlu koşullara ve ağır yüklere rağmen en iyi performansını göstermeye çalışacağını söyleyen Çandır, “Çünkü her zaman dediğim gibi bizim yapacak başka bir işimiz ve gidecek başka bir yerimiz yok. Bu görüş ve düşüncelerle önümüzdeki yılın Antalya ekonomisi için nispeten nefes alacak yıl olmasını beklemekteyim” dedi.
Borsa’nın geçmiş yıllarda olduğu gibi Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı gösterdiğini kaydeden Çandır, işlem hacminin yüzde 28 artışla 3 milyar 850 milyon TL’ye yükseldiğini bildirdi. Meclis üyeleri, meslek komiteleri üyeleri ve Borsa personeline çalışmaları nedeniyle teşekkür eden Çandır, “Vazonuzdan çiçeğin, kalbinizden sevginin eksik olmadığı sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıl geçirmenizi diliyorum” dedi. Mecliste, 2021 yılı kayıt ücretleri, aidat ücretleri ve üye hizmetlerine zam yapılmazken, 2021 yılı bütçesi onaylandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz