GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep Barosu tarafından düzenlenen 'AİHM Kararlarında Adil Yargılama Konferansı'na katılan Türürkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Ergenekon davasında yaşanan süreci değerlendirdi.
Gaziantep Barosu'nda gerçekleştirilen konferansta konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Türkiye'de suç işleyen herkesin yargılanması gerektiğini, ancak bu sürecin kurallara uygun olarak yürütülmesi gerektiğini söyledi. Özok, "Ben Ergenekon davasında, 8 Eylül 2008'de Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Sayın Adalet Bakanı devletin en üst düzey yöneticilerinin olduğu dönemde de aynı şeyleri söyledim. Türkiye'de kim suç işlemişse Hakkari'den Edirne'ye kadar yakasına yapışılsın hukuk gereken cezayı versin. Bir koşulla yargılamanın olmazsa olmaz nedenleri gözardı edilmesin, suçsuzluk kaidesine dikkat edilsin. Yani ceza muhakemesi usülü yasasındaki kurallara uyulsun. Sabahleyin saat 4 buçukta bir rektör ve 80 senedir köşe yazarlığı yapan bir köşe yazarına jandarmalarla, polisle paldır küldür gidiyorlar. Mahalle ayağa kalkıyor, apartman ayağa kalkıyor. Gazetelere afişler halinde bir gün öncesinden yazılıyor. Şunun evine gelinecek, bunun evine gelinecek. Tamam şeffaf olsun, aleni olsun da böyle kevgire dönmesin yargılamalar" dedi.
Telefon dinlemelerinin insanları rahatsız eder hale geldiğini ve artık vatandaşların telefonla görüşmeye korktuğunu belirten Özok, "Bugün insanlar telefonla konuşmaya kokuyor, ben Süleyman ile konuşacağım, Süleyman benim hemşehrim güzel fıkralar anlatacağım, hikayeler anlatacağız. Ya ben Süleyman telefonla konuşmaya korkuyorum. Yarın bir gün benim Süleyman ile yaptığım geyik muhabbetini benim karşıma getirecekler. Siz ne yapıyordunuz, bir örgüt kuruyordunuz galiba, gizli saklı falan diye. Arkadaşlar bugün bu hale geldik. Ve insanlar telefonla konuşurken telefonları alıp aşağıya saklıyorlar. Yani senin böyle bir korku imparatorluğu oluşturmaya ne hakkın var. Ve bunun hiç bir yasal dayanağı yok. Sen beni nasıl dinlersin kardeşim. Hadi dinledin ettiğim muhabbetle nasıl beni tutarsın, sorgularsın" diye konuştu.
Ergenekon davasını yürüten Savcı Zekeriya Öz hakkında yazılıp söylenmeyen bir şeyin kalmadığını ve Türkiye'de bu davaya bakabilecek başka savcıların da olduğunu ifade eden Özok, "Bir zatı muhterem bu soruşturmayı yürütüyor. Ya bunun hakkında yazılmayan söylenmeyen kalmadı. Yani Türkiye'de başka savcı yok mu, Zekeriya Öz'den başka. Neler yazılıyor, neler söyleniyor. Niye 1 tane, niye 13 tane değil, niye 43 tane değil, yani Türkiye bütün günedemiyle herşeyiyle bu davaya odaklanıyor.
Ve Sayın Başbakan söylüyor 'Ben bunun savcısıyım'. Arkasından tutuyor üstüne üstlük zırhlı aracını veriyor. Yani bu memlekette başka zırhlı araç yok mu kardeşim. Tamam versin ama başka savcılık yapan arkadaşımızın canı yok mu. Burada kaçakçı yokmu, Burada mafya yok mu, burada çete yok mu? Böyle bir şey olabilir mi? Bu savcı yalnız burada değil ki, Ergenekon savcısı dışında başka savcılarda var. Sabahtan akşama kadar tehdit alıyorlar. Bunu söylüyor bize arkadaşlar. Niye onlara zırhlı araç gönder miyorsun? Bizim kimseyle alacağımız-vereceğimiz yok Allah işlerini rasgetirsin. Yüzde 47 değil 55 alsın ama kuralları çaılıştırsın. Ve bu ülkede kimsenin yaptığı yanına kar kalmasın" ifadelerini kullandı.
Gaziantep Barosu'nda gereçkleştirilen konferansa Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Emekli AİHM Yargıcı Rıza Türmen, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Kazım Arapoğlu, Gaziantep Barosu Başkanı Aziz Canatar, CHP Milletvekili Yaşar Ağyüz, Gaziantep Barosu'na bağlı hakim, savcı ve avukatlar katıldı.