Bülent Ecevit'i iyileştiren doktor olarak bilinen Mücahit Pehlivan, Başkent Üniversitesi Hastanesi'nin tedavi yöntemini sonlandırarak sonuca gittiklerini söyledi. "Şimdi baktığımda o dönemde bazı şeyleri daha net görebiliyorum." diyen Pehlivan, "Bir Başbakanın minibüsü binmesini gerektirebilecek bir hastalığı yoktu. Asansör kullanmasını gerektirebilecek bir hastalığı yoktu. Bunlar hepinizin aklına neyi getiriyorsa benim de aklıma onu getiriyor." ifadelerini kullandı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 202. duruşmasında tanık olarak dinlenen Mücahit Pehlivan, duruşma çıkışı basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Pehlivan, "
Bildiklerimi, gördüklerimi, yüzde 100 emin olduklarımın hepsini söyledim. Hiç kimseyi suçlamadım ancak ortada bir yanlışlık olduğu çok bariz. Fakat bu yanlışlığın nereden kaynaklandığı konusunda davanın müdahilleriyle hemfikir değiliz. Bir kortizon olayı vardı Başbakan'ın yüksek dozda kortizon kullanmasına bağlı olarak kemik erimesi ve buna bağlı olarak sırıt omurunda bir kırık söz konusuydu. Bu kırık zararsız bir kırıktı. Felç yapma riski olmayan bir kırıktı. Başbakan'ın yatmasını gerektirmeyecek bir kırıktı. Ecevit'in, Başbakanlık yapmasını engelleyecek bir hastalığı yoktu. Merhum Başbakan o dönemde 'çok hastaymış, Başbakanlık yapamayacak durumdaymış' gibi tablo çiziliyordu. Kullandığım bazı ilaçlarda düzenleme yapmıştık. Her zaman Başkent Grubu bize 'bu işi tek başınıza nasıl başardınız?' diye sorular soruyorlardı, nasıl başardığımızı da mahkemede anlattık." şeklinde konuştu.
"Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde yanlış bir tedavi uygulandı diyebilir miyiz?" şeklindeki soruya, "Ben bunu diyemem ama şu söyleyebilirim; Başkent'te veya başka bir yerde nerede uygulanmışsa verilen bir tedavi vardı. Biz o tedaviyi kestik ve hastamız iyileşti. Tıpta yanlış tedavi yapıldığını söylemek çok zordur. Ama bazen bir ilacı keserek hayat kurtarabilirsiniz, bazen de bir ilacı fazla vererek bir insanın hayatına mal olabilirsiniz."
Kemik erimesi hastalığıyla ilgili kısa bilgi de veren Pehlivan, "Kemik erimesi çok feci bir hastalık. Öyle ki dünyada 20 yıllık süreci 'kemik erime yılı' ilan etmişler. Kemik erimesi bulunduğu yere göre çok çabuk kırılmalara neden olabiliyor. Başka bir hastalık da yoksa kemik erimesinden başka birşey aklımıza gelmiyor. Sırt bölgesi çok stabil bir bölge. Kolay kolay kırılacak bir bölge değil. Ancak yüksek enerjiyle kırılabilecek bir bölge." dedi.
"Şimdi baktığımda o dönemde bazı şeyleri daha net görebiliyorum." diyen Pehlivan, "Bir Başbakanın minibüsü binmesini gerektirebilecek bir hastalığı yoktu. Asansör kullanmasını gerektirebilecek bir hastalığı yoktu. Bunlar hepinizin aklına neyi getiriyorsa benim de aklıma onu getiriyor." şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz