Virüs gibi mahalleyi saran intihar olaylarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Özellikle gençlerin eğilim gösterdiği intihar olayları karşısında aileler ne yapacağını bilmiyor. Başkent Ankara’ya bağlı olmasına karşın hâlâ bir köy görünümündeki 7 bin nüfuslu mahallede yaşanan intihar olayları, gençler arasında artık özenti olarak görünüyor. Mahallenin gençleri, akşam oturup gülüp eğlendiği arkadaşlarının sabah ölüm haberini duyunca yıkılıyor. Kutludüğün’de neredeyse intihar olayının yaşanmadığı hane yok. Bir süre öncesine kadar ‘belde’ olmasına karşın belediyeliği kaldırılan mahallenin muhtarı Halime Kaya yetkililerin duyarsız kalmasından şikâyetçi olurken, gençler ailelerin cahilliğinden yakınıyor. Köyde bugüne kadar intihar edenlerin 2’si kadın geri kalanı ise erkek. İntihar edenler ya kendini asıyor ya da tüfekle vuruyor.
**SON ÇIĞLIĞI ‘ANNE’**
23 yaşındaki Gürler Edis, askerden geldikten iki ay sonra “temizleyeceğim” diye eve getirdiği dayısının tüfeği ile intihar etti. Gürler Edis, olayın yaşandığı 21 Ekim 2009 gecesi ailesiyle birlikte çay içip askerlik anılarını anlatarak kardeşleriyle keyifli vakit geçiriyordu. Kardeşlerini, annesini öpüp, iyi geceler dileyip duş alan Gürler’in, yarım saat aradan sonra ‘Anne’ diye çığlığı duyuldu. Yaşadıklarına inanamayan anne oğlunun intiharından, aynı mahallede yaşayan kız arkadaşı, E.M.’yi suçluyor. Ailesinin biricik oğlu olan Gürler için annesi Hikmet Edis, hâlâ, “Kıyamadığım canımdı o benim, nasıl eline o koca tüfeği alıp canına kıydı” diye ağıt yakıyor.
**EVLAT HASRETİNİ CANIYLA ÖDEDİ**
2009 yılının son aylarında üst üste yaşanan bu acı olaylardan bir diğeri ise evlat hasretine dayanamayarak canına kıyan anne Zahire Kaya’nın intiharı. Mahallenin Muhtarı Halime Kaya’nın kız kardeşi Zahire Kaya, 27 yaşında kendini asarak canına kıydı. Yaptığı evlilikten bir türlü yüzü gülmeyince ailesinin yanına gelen Zahire, çocuğunun yokluğuna dayanamayarak 7 Aralık 2009’da kendini asarak intihar etti.
**ARKADAŞINI MI ÖRNEK ALDI?**
Mahallenin gençlerinden Yusuf Helvacı, daha 40 gün önce kendini ağaca asarak canına kıyan Murat Çelik’in cesedini ağaçtan indirmiş ve yaşadığı üzüntüyü annesine anlatmıştı. Ancak o da 18 Aralık 2009’da kendini samanlığın tavanına astı. 22 yaşındaki Yusuf, intiharından bir hafta önce annesine evleneceği kızın adını söyleme sözü vermişti. Heyecanla gelin adayının ismini bekleyen anne Safiye Helvacı, mutlu haberi duyacağı gün samanlığın tavanına kendini asan oğlunun cesediyle karşılaştı.
Ankara’nın varoşlarında bulunan Kutludüğün Mahallesi’nde geçen yıl aralık ayında üst üste 4 intihar olayı gerçekleşti. Mahalleyi bir virüs gibi kasıp kavuran intiharların sayısı son 5 yılda 25’e ulaştı. Özellikle 20’li yaşlardaki gençlerde görülen intiharlar, Adli Tıp’ın kayıtlarına girmekten öteye geçmiyor. İntiharlar için ailelerin kapısını jandarmadan başka kimse çalmıyor
**Adı Kutlu düğün ama bahtı kara**
Ankara’nın varoşlarındaki Kutludüğün Mahallesi’nin üzerine sanki kara bulutlar çökmüş. Bu mahallenin mezarlığında yatanların bir çoğu canına kıyanlarla dolu.
**2 SEVGİLİNİN ACI SONU**
Tuna ailesinin lise ikinci sınıf öğrencisi kızları Meltem Tuna kendisini vurduğunda henüz 19 yaşındaydı. Annesi Kadriye Tuna’yı “Hastaneden aradılar randevun var. Bugün gitmen gerekiyor” diyerek evden gönderdi. Sonrasında babasının, silahını çenesine dayayarak, intihar etti. Meltem’i ilk gören ağabeyi, Kadir oldu. Kardeşinin kanlar içindeki bedenini gören ağabey olayın şokunu halen üzerinden atamadığını söylüyor.
**SEVGİLİSİ DE CANINA KIYDI**
Meltem’in intihar etmeden önce yaklaşık 1 aydır görüştüğü aynı mahalleli Mevlüt Ulusan’ı telefonla arayıp, “Ben intihar edeceğim” dediği biliniyor. 20 yaşındaki Mevlüt Ulusan telefonda Meltem Tuna’nın söylediklerine inanamayarak evlerine geldiğinde Meltem’in intihar haberini duyuyor. Mahallelilere, “Beni aradı. İntihar edeceği söyledi. Saçmalama dedim ama beni dinlemedi” diyerek, yaşadıklarını paylaşıyor. Ardından arkadaşlarına “Meltem yoksa bende yokum” diyerek kendini mahallenin yakınlarındaki Mavigöl’e attı ve hayatına son verdi. Şimdi iki gencin ailesi perişan. Çocuklarının kendilerine yaşattıkları acı ile yanan aileler, “Bize hiç bahsetmediler. Keşke sevgilerini söyleselerdi de canlarına kıymasalardı” diye çocuklarının ardından yaslarını tutuyorlar.
Habertürk