ANKARA (ANKA) – Ege Üniversitesi Sosyal Psikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Bilgin, son günlerin tartışma konularından mahalle baskısı üzerine yaptığı yorumda, insanların kendi doğrularının onaylandığını görmek için grup normlarına uyduğunu belirterek, "Bir zorlama içermez, aksine insanlara özgür oldukları duygusu verildiğinde sosyal uyma daha fazla olur. Baskı veya zorlama, uymaya değil, itaate yol açabilir" dedi.
Toplumsal kimlik alanında çalışmalarıyla tanınan sosyal psikoloji profesörü Bilgin, ANKA'nın "mahalle baskısı" tartışmasıyla ilgili sorularını yanıtladı. "Bu konuyu bir insanın genel olarak toplumdan, özel olarak da yakın çevresinden (mahalle) veya grubundan etkilenmesi olarak ele almak gerekir" diyen Bilgin, konunun anayasa değişikliği tartışmalarına eklenerek tartışılmasının önyargısız düşünmeyi zorlaştırdığını kaydetti.
İnsanların içinde yer aldıkları gruba, genel olarak ve çoğu kez uyduklarını belirten Bilgin, bir insanı grubun normlarına uymaya götüren dinamiği "sosyal uyma" kavramıyla tanımladı. İçinde bulunulan grubun normlarının insanlar için temel referans olduğunu ifade eden Bilgin, "İnsanlar neden uyar?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"İnsanlar, gerçeklik hakkındaki bilgilerinin doğruluğunu tahkik etmek, geçerliğini test etmek ihtiyacı duyarlar. Ve bunu genelde diğerlerinin düşünce, duygu ve davranışlarına bakarak karşılarlar. Bunlar grubun her üyesi için bir norm, bir standart değerindedir."
Prof. Dr. Bilgin, grubun normlarına uyma eyleminin, "doğru veya hakikat" adına ya da insanın kendi bilgisinden emin olma ihtiyacı nedeniyle gerçekleştiğini ifade etti. Bu tür uymanın bir zorlama içermediğini belirten Bilgin, "Aksine insanlara özgür oldukları duygusu verildiğinde sosyal uyma daha fazla olur. Baskı veya zorlama, uymaya değil, itaate yol açabilir" diye konuştu.
Bilgin, insanların gruptan dışlanmamak, yaptırımdan kaçınmak veya grup kaynaklarından pay alabilmek, ödüllendirilmek için de gruba uyduğunu belirtti. Bilgin, "Mahalle baskısı kısmen bu etki türüne denk düşmektedir. Ama kısmen. Çünkü burada da açık değil, örtük (zımni) bir baskı vardır" dedi.
-"NEDEN TERS YÖNDE MAHALLE BASKISI YOK?"-
Prof. Dr. Bilgin, neden "çağdaş" yaşam tarzını temsil eden grubun değil de "muhafazakâr" olanın diğerlerini etkilediğiyle ilgili bir soru üzerine, çağdaş yaşam tarzındakilerin böylesi bir grup normuna sahip olmadığını ifade ederek şunları söyledi:
"Çünkü bu iki insan tipinin gruplarıyla ilişkisi simetrik değildir. Her şeyden önce çağdaş yaşam tarzındakiler, diğerleri kadar hatları belli ve bilincine varılan bir grup oluşturmazlar."