ANKARA (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Van eski Milletvekili Mustafa Bayram'ın beraberindeki bir grupla 7 Temmuz'da Van'da bir polis merkezine yaptığı baskınla, uyuşturucu ticareti yaptığı iddia edilen oğlu Hamit Bayram ve oğlunun ortağı Hüsnü Özbuz'un kaçırması olayına ilişkin, CHP'li milletvekillerinin bölgede yaptığı incelemeleri sonucunda hazırladığı raporu açıkladı.
Deniz Baykal, öğle saatlerinde CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, konunun ele alınıp değerlendirilmesi gereken birçok boyutu olduğunu belirterek, bunlardan birinin Türkiye'nin uyuşturucu trafiği ile ilgili konumu ile ilgili olduğunu ifade etti. Baykal, bu konunun sadece Türkiye değil tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir konu olduğuna dikkat çekerek, konunun uluslararası önemi ve ağırlığının her geçen gün daha iyi anlaşılan, uluslararası siyasetin önceliği halindeki bir konu niteliği taşıdığını söyledi. Teröre kendisini bırakmış ülkeler nasıl ki uluslararası kamuoyu tarafından tepki ile karşılanıyorsa, uyuşturucu açısından da böyle bir tablonun ortaya çıkmakta olduğuna dikkat çeken Baykal, bugün bir ülkenin 'Uyuşturucu benim kendi iç işim' deyip sırtını dünyaya dönmesi olanağı olmadığını söyledi.
"TÜRKİYE'NİN UYUŞTURUCU KONUSUNDA SAVUNMA REFLEKSİNİ HAREKETE GEÇİRMEYİ ARZULUYORUZ" Türkiye'nin böyle bir tablosu olmadığını ve böyle olmasına da izin verilmeyeceğine değinen Baykal, kendisini göstermeye başlayan bu sorun karşısında Türkiye'nin savunma refleksini harekete geçirmeyi arzuladıklarını bildirdi. Baykal, bu konunun görmezden gelinemeyeceğini belirterek, Türkiye'nin uyuşturucunun kaynaklandığı bir ülke olmadığını, uyuşturucu trafiğinin bir aşamasında ortaya çıkan bir ülke olduğunu söyledi. Afganistan ve İran üzerinden gelen uyuşturucunun Türkiye üzerinden geçerek batı pazarlarına ulaştığının bilindiğini belirten Baykal, Türkiye'yi bu trafiğin içinde yer alan bir ülke konumunda devam ettirmemenin ve bu konuda önlem almanın herkesin öncelikli görevi olması gerektiğini söyledi.
Uyuşturucu trafiğinin beraberinde büyük 'kara para' getireceğini belirten Baykal, kara paranın etrafından 'kara iktidar' oluşturacağını, meşru iktidara nüfuz edeceğini, çarpıtacağını ve etkisi altına alacağını ifade etti. Türkiye'de bu durumun işaretlerinin ortaya çıkmaya başladığına dikkat çeken Baykal, Türkiye'de yer yer 'uyuşturucu ve eroin baronları'nın ortaya çıkmaya başladığını söyledi. Bunun kesinlikle göz yumulmaması ve önlem alınması gereken bir konu olduğunu belirten Baykal, CHP'lilerin incelemeleri ile Türkiye'nin uyuşturucu pazarında giderek daha fazla önem kazanan bir ülke olduğu izlenimi verdiğini bildirdi.
UYUŞTURUCU TRAFİĞİ Baykal, uyuşturucu trafiğinin parasal bir güç meydana getirdiğini ve başta devletin çeşitli kademeleri olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerine yansımakta olduğunu bildirdi. İdare, güvenlik güçleri, daha ileri seviyedeki kurumlar, yerel ve genel siyasetin bunun etkisi altına girmesinin kaçınılmaz olduğunu belirten Baykal, etki altına girmenin de olayları görmemezlikten gelmekle kendisini gösterdiğini söyledi.
Baykal, "Etki altına girenler müdahale etmesi gerektiği halde müdahale edemez halde olurlar, müdahale etmemeyi, göz yummayı, olayın üzerine yürümemeyi tercih ederler. Olayı geçiştirmenin yollarını ararlar, bazen de daha ileri giderler ve hukuk işlemez hale gelir. Bazen belgeler kaybolur, bazen adliye yanar. Tüm bunların altında uyuşturucu trafiğinin oluşturduğu kara para ve o paranın ülkede toplumu bozan ve çarpıtan etkilerinin ortaya çıkması gerçeği yatar. Buna karşı dikkatli olmamız lazımdır. Bu kritik başlangıç aşamalarında bu olaylara göz yumulursa bu olay çok tehlikeli bir biçimde toplumumuzda tehlikeli bir sorun haline gelir" dedi.
VAN'DAKİ BASKIN CHP Lideri Deniz Baykal, Türkiye'nin hassas bir bölgesi olan Van'da güvenlik güçlerinin hiçbir şekilde kabul edilemez bir muameleye maruz bırakıldığını söyledi. Van'daki baskın olayının bir boyutunun, oradaki güvenlik güçlerine karşı birilerinin ortaya koyduğu tavır ve bunun gösterdiği gerçekler olduğunu belirten Baykal, kara bir manzara içinde görünenin, eroin ticareti dolayısıyla sanık olarak bulundurulan bir kişinin gözaltında bulunduğu polis merkezinden bir grubun orayı basması sonucunda alınıp çıkarılması olduğunu söyledi.
Baykal, polis merkezinin basılması konusunun orada emniyet güçlerinin gözü önünde gerçekleştiğine değinerek, emniyet güçlerinin bu olaya müdahale edemediğini, merkezi basan kişilerin, devletin güvenlik güçlerine mensup olan insanları yumrukladıklarını, dövdüklerini, tekmelediklerini, tokatladıklarını ve yaraladıklarını söyledi. Bütün bunların hastane raporları ile kanıtlandığını belirten Baykal, polis merkezini basan insanlara karşı hiçbir direniş sergilenmediğini söyledi. Baykal, baskına karşı hiçbir şekilde mukavemet gösterilmeğini belirterek, "Devletin polis merkezi bu baskına boyun eğmiştir" şeklinde konuştu.