HABER

Başoğlu hakim karşısında

SİVAS (İHA) - Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde türbanlı oldukları için okula alınmayan kız öğrencilere okul önünde yaptığı konuşmayla destek veren Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (TSİS) Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, TCK'nın 312/1. maddesi gereğince 'halkı kanuna itaatsizliğe tahrik ettiği' gerekçesiyle Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davaya tutuksuz sanık Mustafa Başoğlu ile çok sayıda sendika üyesi katıldı. Mahkemede hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Mustafa Başoğlu, söz konusu öğrencilerin daha önce kendisini ziyaret ettiğini ve başörtüsü konusunda kendisinden destek istediklerini belirtti.

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (TSİS) Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, hiç kimseyi kanunlara karşı kışkırtmadığını belirterek, gasp edilen hakların aranması gerektiğini söyledi. Başoğlu, "Üniversitelerde başörtüsü yasağı yoktur. Başörtüsü yasağı yasalara uygun değildir. Ben bunu her zaman dile getirdim. Ve bundan sonrada yasalar çerçevesinde eleştireceğim" dedi.

Başoğlu, bir sendikacı olarak söz konusu mağdur öğrencilere okulda ziyaret edip destek verdiğini ifade ederek, "Onlara başörtüsünün kanunsuz bir iş olmadığını anlatmaya çalıştım. Ben bir sendikacı olarak insanların haklarını savunuyorum. Hiçbir öğrencinin eğitim hakkı engellenemez. Üniversitelerde başörtüsü yasak değildir. Ben de bu nedenle buradaki öğrencileri ziyaret ederek başörtüsünün yasak olmadığını yasalar çerçevesinde anlatan bir kitap dağıttım. Üniversitelerde başörtüsünün yasaklanması yasalara uygun değildir. Ben bunu Cumhurbaşkanı'na da ilettim ve bundan sonra da yasalar çerçevesinde anlatacağım. Ben bu öğrencilere yasalara aykırı davranmalarını veya kanunlara itaatsizlik yapmalarını değil yasalar çerçevesinde haklarını aramalarını söyledim" şeklinde konuştu.

Başoğlu, ifadesine şöyle devam etti:

"Başörtüsü yasağıyla insanların sadece okuma hakkı değil yasal hakları da ellerinden alınmaya çalışılıyor. Bunun en somut örneğini 71 yaşındaki Medine Bircan olayında gördük. İnsanlar başörtüsünden dolayı sağlık karnesi verilmeyerek ölüme itiliyor. Başörtülü insanlar ile başörtüsüz insanlar arasında bir çatışma yok. Asıl sorun YÖK yöneticilerinde."

"BEN BURDA ATATÜRK'ÜN DE HAKKINI SAVUNUYORUM" Başörtüsü olayının Atatürk ve laikliğe vurulan bir darbe gibi lanse edildiğini öne süren Başoğlu, hakime Atatürk'ün eşi ve annesinin başörtülü resmini göstererek, "Bakın Atatürk'ün eşi ve annesi de başörtülü. Birlikte resim çektirmişler. Oysa bu insanlar başörtüsünü Atatürk ve laikliğe karşı başlatılmış bir darbe olarak gösteriyorlar. Ben burada Atatürk'ün de hakkını savunuyorum. YÖK, üniversite rektörlerine bir yazı göndererek Musevi öğrencilere dini günlerinde gereken kolaylığın sağlanmasını istiyor. Bunu yapan YÖK, kendi milletinin inancını, örf ve adetlerini ise hiçe sayarak elinden gelen yasağı arkasına koymuyor" dedi.

Başoğlu, ifadesinin ardından mahkeme başkanına, Atatürk ve eşininin başörtülü fotoğrafı ile başörtülü olduğu gerekçesiyle sağlık karnesi verilmeyen Medine Bircan ile ilgili gazete haberlerinden oluşan bir dosya sundu.

Mahkeme Başkanı Hasan Akçan, dosyasının incelenmesi için davayı ileri bir tarihe erteledi. Bu arada mahkeme çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Başoğlu, konunun mahkeme aşamasında olduğunu belirterek, suçlamanın kanuni bir dayanağı olmadığını iddia etti.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler