Başörtülü Avukatlardan Danıştay’ın Kararına Destek

Danıştay’ın başörtülü avukatların duruşmalara girmesine izin vermesinin ardından İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapan başörtülü avukatlar, bugüne kadar var olan yasağın ideolojik kaygılarla konulduğunu savundu.

Danıştay 8. Dairesi’nin, Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) avukatlara yönelik başörtüsü yasağıyla ilgili yürütmenin durdurulması kararından sonra bir grup avukat Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplandı. Bazı erkek avukatların da destek verdiği basın açıklamasını, yasağın kaldırılması için Danıştay’a dava açan Avukat Figen Şaştım okudu.

Avukat Şaştım, Şair Ali Şeriati’nin “Ey hürriyet! Kanadı kırık güzel kuşum. Keşke seni vahşet muhafızlarının penceresinden gece karanlık ve soğuğa sebebiyet verenlerden, duvarları, kaleleri ve zindanları yapanlardan kurtarabilseydim. Keşke kafesini kırabilip seni temiz, bulutsuz, tozsuz bir sabahta uçurabilseydim. Fakat ellerimi kırdılar, dilimi kestiler, ayaklarımı zincirlediler, gözlerime mil çektiler” dizelerini okuyarak basın açıklamasına başladı.

Söz konusu yasakla anayasa ve kanunların ayaklar altına alındığını kaydeden Şaştım, anayasa ile güvence altına alınan bir hakkın bir meslek kuralı ile yasaklandığını söyledi. Şaştım, yargının yasağı kaldıran bu kararı ile hukuka aykırı bir uygulamaya son verdiğini ifade etti.

Kendilerine yönelik haksızlıklar karşısında yanlarında durması gereken meslek örgütlerinin tam tersine kendilerine bu yasağı koyduğunu vurgulayan Şaştım, “İnanması güç ama gerçek böyle” dedi.

Yasağın ideolojik kaygılarla konduğunu söyleyen Şaştım, “Hak ve adalet ideolojiye kurban edilecek kadar değersiz değildir. Eğer adaleti ve hakkı ideolojiye kurban ederseniz haktan ve adaletten hiçbir şey eksiltemezsiniz. Ama bu davranışınız nedeniyle hak ve adalet döner sizi ve ideolojinizi değersiz hale getirir. Bir hukukçu olarak elimize imkan geçse de bize zulmedene asla zulmetmeyeceğiz. Hakkı ve adaleti ideolojiye kurban etmeyeceğiz” diye konuştu.

Avukat Şaştım, basın mensuplarının soruları üzerine ise karardan sonra türbanlı şekilde duruşmalara girdiğini ifade etti. Üsküdar’da iş mahkemelerine ilişkin bir davada hakimin duruşmaya girmesini tutanak altına alarak baroya bildirileceği şeklinde kendisini tehdit ettiğini belirten Şaştım, “Ancak haklı davamı ve Danıştay’ın kararını kendisine ibraz ederek engel oldum. Benim gibi meslektaşlarım da duruşmalara katılıyorlar” dedi.

Kararın ertesi günü de Kadıköy Adliyesi’nde bir duruşmaya katılan bir meslektaşı hakkında tutanak tutularak İstanbul Barosu’na bildirildiğini belirten avukat Şaştım, “Bu hukuka aykırı bir işlemdir. Çünkü ortada yargının verdiği bir yürütmenin durdurulması kararı vardır. Bir mahkeme kararının hiçbir kamu kurumu tarafından uygulanmaması mümkün değil. Bu zaten kanunlar gereğince de kararın uygulanmaması görevin kötüye kullanılması anlamına gelir” dedi.