"Başörtüsü kanunlarımızda yasak değil"
ANKARA (İHA) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, "Başörtüsü kanunlarımızda 'yasak' değil" dedi.
Yazıcıoğlu, Adaleti Savunanlar Derneği Ankara Şube Başkanı Emekli Kurmay Yüzbaşı Kemal Şahin ve beraberindeki heyeti, parti genel merkezinde kabul etti. Toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yazıcıoğlu, Yargıtay'ın başörtüsüyle ilgili açıklamalarını soran bir gazeteciye, "Başörtüsü kanunlarımızda 'yasak' değil. Maalesef YÖK yorum yaparak, Anayasa Mahkemesi'ni ve kendilerini yasa koyucu yerine koyarak, bu yasağı genişletmişlerdir. Yoksa kanunlarımızda esas itibariyle bir yasak söz konusu değildir" yanıtını verdi. Yazıcıoğlu, demokratik bir devlette yargı-yürütme-yasama erklerinin birbirinden ayrı olduğunu belirtti. Anayasanın değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemez maddeleri olduğunu vurgulayan Yazıcıoğlu, "Onlar dışında bütün Anayasa maddeleri ve kanunlar, usulüne uygun olarak değiştirilebilir, değiştirilemez diye bir kural yoktur" dedi. Yasaların hazırlanmasının ve yürürlüğe girmesinin usullerinin belli olduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, "Bu yasalar içerisinde ben arıyorum, 'Yargıtay Başsavcısı onayından geçer' diye bir kural yok. Ben bulamadım. 'Başörtüsü meselesini ağzına alan partiyi kapatırız' diyorlar. Buyur o zaman kapat" diye konuştu.
Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü'nün "Başörtüsü yüzünden okuldan kaydı silinen öğrenci yoktur" sözlerini hatırlatan Yazıcıoğlu, "Ayıp ya, bir defa bunu söylemek ayıp. Sen kapının önüne zaptiye dikmişsin kapıdan içeri almıyorsun, öğrencinin de devamsızlıktan okuldan kaydı siliniyor tabii" diye konuştu.
Anayasa'nın 10. maddesinin anlaşılabilir şekilde yazılması gerektiğini savunan Yazıcıoğlu, BBP'nin 10. madde önerisini okudu:
"Madde 10: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep, kılık-kıyafet ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kamusal alanlardan ve kamu hizmetlerinden yararlanmaları konusunda hiçbir gerekçe ile insanlar arasında ayrım yapılamaz ve farklı muameleye tabi tutulamaz."
Meclis zemininde bütün siyasi partilerin oluşturduğu bir komisyon marifetiyle hazırlanmış, demokratik bir Anayasa'ya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yazıcıoğlu, "Mevcut Anayasa, bizi artık kaldırmıyor, bu Anayasa yetmiyor, bu Anayasa bizi bir arada tutmuyor, bu Anayasa yukarıda özgürlük veriyor aşağıda özgürlüğü geri alıyor. Bu Anayasa Türkiye'de sürekli tartışma oluşturuyor. Olağanüstü dönemlerde millete dayatılarak yapılmış Anayasa ile karşı karşıyayız. 1921 Anayasası hariç hep olağanüstü dönemlerde Anayasa yaptık" dedi.
Bir gazetecinin, 301. maddenin değiştirilmesi konusundaki sorusuna Yazıcıoğlu, "301. madde devletin bir noktada duruşu haline gelmiştir. Avrupa ülkelerinin birçoğunda da 301. madde kapsamını aynen yerine getiren kanunlar vardır. Fakat iktidar yetkilileri, 'bu mesele çok istismar ediliyor, üzerimize geliniyor, değiştirmemiz lazım' diyorlar. Böyle derseniz yarın başka konularda üzerinize gelinecek. Üstünüze geliyorlar diye değişiklik olur mu? 301. maddenin değiştirilmesine karşıyım. 301. maddeyle Türk milletinin, milli kimliğine açıkça hakaret cezalandırılmaktadır. Hakimlerin yorumuyla rahatlıkla çözülebileceğini inanıyorum" şeklinde konuştu.
Hrant Dink'in ölüm yıldönümü münasebetiyle bazı basın yayın organlarında BBP aleyhine çıkan haberleri nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, Yazıcıoğlu, bu gazetelerin telaşını anlayamadığını belirtti. Yazıcıoğlu, şunları söyledi:
"Önce polis, sonra savcı, sonra hakim olup herkese ceza dağıtıyorlar. Mahkemeye intikal etmiş bir konu. Sabredin, mahkeme devam ediyor. Yara nereden geliyor bunu anlamış değilim. Bunu çok saygısız bir yayın olarak görüyorum. Basınla mahkemelik olmayı seven biri değilim, ama bir taraftan yuvarlak sözler, her anlama çekilebilecek kavramlar kullanarak odak yapma çabasını kınıyorum. Savcı iddiasını mahkeme kararı gibi yayınlıyorlar. Tekzibi görmüyorlar. Bu yayını kınıyor ve ayıplıyorum. Basın ahlakıyla yayın ilkeleriyle bağdaştırmıyorum. Aslında Hrant Dink meselesinde en çok mağdur edilen taraf biziz."
