"Başörtüsü Takıp Takmama Demokratik Haktır"

AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Sakarya Bölge Müdürlüğü haber masasına katılan Atabek, başörtüsü konusunun Türkiye'de yıllardır yaşanan bir sıkıntı olduğunu söyledi. " Başörtüsü konusunun demokratikleşme paketiyle çözüme kavuşturulmasının aynı zamanda bir mesaj taşıdığını düşünüyorum. Bu mesaj şudur: Başörtüsü takıp takmama demokratik haktır. Biz bu hakkı kişilerin özgür iradesine bırakarak demokratikleşme yolunda attığımız adımlardan bir tanesini daha attık" diyen Atabek, "Neden yıllardır, aslında olmayan bir yasağın varmış gibi uygulanmasından ancak bugün vazgeçildi diye sorarsanız, nevzuhur eden bir durumdan bahsetmemiz gerekir; başörtüsü hususunda diğer partilerinde demokratik olgunluğa ve hürriyetler alanında konsensüse ulaşması maalesef ancak bugün ulaştı diye cevap verebilirim" ifadesini kullandı. CHP’nin konuyu kısmen de olsa din eksenli tartışmalara çekmeden bireysel özgürlükler kapsamında değerlendirmiş olması Türkiye için büyük bir kazanç olduğunu anlatan Atabek, "AK Parti yıllardır bu durumun çözülmesini istiyordu. Şükürler olsun bu süreç aşıldı. Üniversiteler, meclis ve kamu kurumlarında özgürlüklerin tesisi birbirine paralel süreçler olarak işleyecektir" şeklinde konuştu. Atabek, Türkiye'nin normalleştiğini, başörtüsü sorunun ortadan kalkmasının da normalleşmenin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Türkiye'nin ekonomi, dış ve iç politikası, bilim, siyaset, sanat ve kültürüyle gelişme gösterdiğine işaret eden Atabek, "Türkiye koşar adım ilerleyen bir ülke. Heba edilen koalisyon yıllarının açığını kapatmak için koşmak zorunda. Bu demokratikleşme paketi ve bu yasakların ortadan kalkması bu sürecin bir göstergesi. Türkiye büyüyor, ilerliyor ve dünya da bir marka ülke " dedi. Atabek, başörtülü vekillerin AK Parti'de çok rahat siyaset yapabildiğini, diğer partilerin başörtülü vekil adayı gösterebileceğine dikkati çekti. Mecliste 5 başörtülü milletvekilinin bulunduğunu anımsatan Atabek, "Onlarda hac vazifesini tamamladıktan sonra böyle bir karar aldılar. Başörtü hanımlar partimizde siyaset zaten yapıyorlardı ama bundan sonra mecliste de başörtülüleri de göreceğiz inşallah. " diye konuştu. - "Gençler ancak çocuk sahibi olunca bu tartışmanın yerindeliğini anlayacak" Çiğdem Erdoğan Atabek, üniversite de öğrenci iken bazı arkadaşlarının ailelerinden habersiz karşı cinsten arkadaşları ile aynı evi paylaştıklarını, daha evlenmeden birçok şeyi tükettikleri için mezuniyetten sonrada bir çoğunun ayrıldığını söyledi. Sonraki yıllarda bu arkadaşlarıyla karşılaştığında ise "pişmanım, hem aileme birçok yalan söyledim hem de sağlıklı bir evlilik kuramadım" gibi cümleler duyduğunu belirten Atabek, "Tabiki herkes istediği gibi yaşamakta özgür ama bu tartışmada gözden kaçırdığımız durum şudur ki böyle yaşayan gençlerimizin hem evliliğe olan inancı bitiyor, hem bu durumdan ötürü ailesine söylediği yalanlar ile kendine saygısı azalıyor. Bu gençler bizim çocuklarımız amaç ahlak bekçiliği yapmak değil onların daha huzurlu daha mutlu daha özgüvenli daha kaliteli bir hayat sürmesini sağlamaktır" diye konuştu. Birçok ebeveyn evladının bu şekilde bir hayat sürmesini tercih etmez diyen Atabek, şöyle devam etti: "Kız ve erkek öğrencilerin aynı evde yaşamasının aile, eş ve nikah kavramlarına yabancılaşma getireceği kanaatindeyim. Sayın Başbakanımız önce bir baba ve başbakan kimliğiyle bir tespit yaparak bu durumun altını kırmızıyla çizdi. Bunun dışında merkez medyada işlendiği üzere evlere baskınlar, cezalar, polis müdahaleleri gibi uygulamalar olması demokratikleşmeyi savunurken, özel hayatın korunmasını savunurken, bireysel hak ve hürriyeti savunurken insanların evinin içine karışmamız mümkün değildir' dedi."