BERLİN (İHA) - Almanya'da Türk kökenli Federal Meclis üyeleri Lale Akgün (SPD) ve Ekin Deligöz'ün (Yeşiller) başörtüsüyle ilgili olarak Bil am Sonntag gazetesine verdiği demeçler başörtüsü tartışmalarını yeniden kızıştırdı.
Haberde Deligöz ve Akgün'ün başörtüsünü Almanya'daki Müslüman kadınların uyumunu engellediği ve başörtüsüne karşı çağrıda bulundukları ileri sürüldü. Ülkenin en yüksek tirajlı gazetesi Bild am Sonntag'a başörtüsü ile ilgili düşüncelerini açıklayan milletvekilleri Deligöz ve Akgün, başörtüsüne bakış açılarını ortaya koydu. Deligöz, "Başörtüsüne karşı olduğum gizli bir olay değil. Herkes başörtüsüne fikri bazda istediği gibi yaklaşabilir. Ancak bence kadınlar, demokratik bir ülkede bilinçli davranmalılar ve yaşamalılar. Ben Atatürk'ün fikirleriyle büyüyen bir insan olarak başörtüsüne karşıyım. Bunu her zaman söylemişimdir" diye konuştu. Başörtüsünün çoğunlukla siyasi bir sembol taşıdığını ileri süren Deligöz, "Tabii ki bu yüzden başörtülü kadınların imajı dışarıya karşı kötü yansıyor. Türbanın sembol olmasına karşıyım. Ben, dini ya da siyasi amaçlarla da olsa türbana karşıyım" açıklamasında bulundu. Sözleriyle ülkedeki Müslüman Türk toplumunun tepkisini çeken Deligöz, Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada başörtüsünü kadınların baskı altında tutulmalarının bir sembolü olarak gördüğünü söylemişti. Söz konusu haberde konuyla ilgili olarak topluma çağrıda bulunan Deligöz, Müslüman kadınlara seslenerek, "Artık bugüne, Almanya'ya ulaşın. Burada yaşıyorsunuz, başörtülerinizi çıkarın. Erkekler ile aynı vatandaşlık haklarına ve insan haklarına sahip olduğunuzu gösterin" diye konuşmuştu.
SPD'li milletvekili Lale Akgün ise, "Başörtü konusunda herkes istediği gibi hareket etmeli. Ancak zorla baş örtülmesine karşıyım" dedi. Bild am Sonntag muhabirine ezilen kadınların hakları ve başörtüsünde baskı unsurları üzerine demeç verdiğini kaydeden Akgün, "Ben bu röportajda baskı unsuruna ve kadın-erkek eşitsizliğine dikkat çektim. Başörtüsü takıp takmamakta önemli olan kişilerin kendi kararlarıdır. Uyum için başörtüsü takılmasın diye bir çağrıda bulunmak doğru olmaz. Eğer böyle bir şey yapılırsa, bir başkası da çıkar, pantolon giymeyin der. İş çığırından çıkar" diye konuştu. Başörtülü entelektüel kadınlarla karşılaştığını ve onlarla görüştüğünü vurgulayan Akgün, "Ben eşitlikten yanayım. Başörtüsünü uyuma karşı bir engel olarak görmüyorum. Başörtüsü takmak için yüzlerce sebep var. Önemli olan kadının kuvvetli olmasını sağlamaktır. İnsanların özel seçimine karışmak çok büyük bir saygısızlık olur. Kimse kimsenin kıyafetine karışamaz. Önemli olan kadınlara özgürlük ve eğitim şansı sağlamak" dedi. Müslüman kadınları toplumun kilit yerlerinde görmek istediğini dile getiren Akgün, "O açıdan benim için eğitim ve Müslüman kadınların topluma katılımı çok önemli. Ama baskı oldu mu hoşgörü biter" açıklamasında bulundu.
Bild am Sonntag'da çıkan haberi değerlendiren Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Federal Yönetim Kurulu Üyesi Emine Demirbüken ise, "Başörtüsünü yobaz bir konuma getirmek kadar kötü bir şey yok. Bu aslında başörtüsü karşıtı Almanların ekmeğine yağ sürmektir" dedi. Başörtüsünün uyuma engel olmadığını kaydeden Demirbüken, "Kesinlikle böyle bir şey yok. Başörtüsü sadece dini inançlar gereği taşınıyorsa bu, tamamen Allah ile insan arasındaki bir durumdur. Kimse buna karışamaz. Ancak siyasi bir simge olarak kullanılırsa karşıyım. Özgür iradesini elde etmiş bayanların başörtüsünü tercih etmelerine saygı göstermek gerekir" dedi. Ancak çocuklara başörtüsü taktırılmasına karşı olduğunu bildiren Demirbüken, "Sadece yetişmiş insanların başörtüsü takmasına kimse karışmamalı" diye konuştu. Başörtüsünü uyumun engeli olarak görenleri kınadığını kaydeden Demirbüken, "Genelleştirerek başörtüsünü dar bir siyasi çerçeveye oturtmak, tehlike unsuru olarak göstermek kabul edilemez. Bu mübarek günlerde, bu kadar duyarsız bir açıklama yapan şahıs, konuya hakim olmadığını gösteriyor. Başörtüsünün farklı anlamalarını söylemeden sadece tehdit unsuru olarak göstermek doğru bir tavır değil. Benim annem 40 yıldır burada yaşıyor ve başörtüsü taşıyor, Alman toplumuyla da uyumlu" şeklinde konuştu.