"Başörtüsü yasağı anayasa'ya aykırı"

ERZİNCAN (İHA) - Erzincan Belediyesi Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Demokrasi ve Sosyal Hukuk Devleti" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, başörtüsü yasağının Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi.

Müftülük Konferans Salonu'nda dün düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, bugün de Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi'nde öğrenciler ve öğretim elemanlarına, "Borçlar Hukuku" konusunda kısa bir konferans verdi. Prof. Dr. Hatemi, fakülte kütüphanesindeki konferans öncesi, basın mensuplarının İstanbul Üniversitesi'ndeki bir plaket töreninde yaşanan olayla yeniden gündeme gelen başörtüsü yasağıyla ilgili sorularını cevaplandırdı. Başörtüsü yasağını bir hukukçu olarak anlayamadığını ifade eden Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, kişinin temel hak ve hürriyetlerinin, Anayasa'da temel hak ve hürriyetleri düzenleyen maddede belirtilen sınırlama gerekçelerine uygun olarak ve yine ancak kanunla sınırlanabileceğini ifade ederek, "Oysa ortada böyle bir kanun yok. Öğrenci için olmadığı gibi avukatlar içinde, devlet memurları için de yoktur. Şu halde bu uygulama doğrudan doğruya Anayasa'ya aykırılık teşkil eden bir uygulamadır. Temel hak ihlali teşkil eden bir uygulamadır. Yalnız bu olay değil, başörtüsü yasağı diye ifade edilen kapsama giren bütün olaylar hukuka aykırı uygulamalardır" dedi.

Bazılarının bilinçli olarak, bazılarının da bilmeden yasal zorunluluk olduğunu öne sürerek başörtüsü yasağını savunduklarını söyleyen Prof. Dr. Hatemi, "Halbuki yasal bir zorunluluk yoktur, tam aksine Anayasa'ya uygun davranmak yasal bir zorunluluktur. Anayasa'da ne diyor; temel hak ve hürriyetler ancak o temel hak ve hürriyetten bahseden maddede zikredilen sınırlama gerekçelerine uygun olarak özel bir kanunla sınırlanabilir. Nerede bu kanun? Bunu hep sorduk. Bize kanun yerine Anayasa Mahkemesi'nin iptal etmeme kararının gerekçe bölümünü gösterdiler. Devamlı bu yanlışta ısrar edildi. Sonunda bunun tutmaz olduğunu görünce, yeni bir gerekçe uyduruldu bu yasağa. 'Kamusal alanda başörtüsü takılamaz' denildi. Peki bu, Anayasa'nın "Kişinin Temel Hürriyeti Maddesi"nde gösterilen hangi sınıra uyuyor. Bilakis, Anayasa'nın tanıdığı temel hak ve hürriyetler devlet tarafından kamusal alanda, herkese açık alanda korunur" diye konuştu.

Prof. Dr. Hatemi daha sonra şöyle devam etti:

"Devlet, bunun dışında temel hak ve hürriyetini mesken masuniyetini, konut dokunulmazlığını, özel hayatın gizliliğini tanıdıktan sonra 'artık ben ev içinde de temel hak ve hürriyetleri tanıyorum' demesi zaten fazladır. Çünkü konut dokunulmazlığını tanımıştır. Kişi evinde başörtüsü örtebilir, ben buna karışmıyorum ama kamusal alanda örtemez demesi yine çelişkili, gereksiz, mantıksız bir açıklamadır. Çünkü zaten ev içinde karışmaması gerekir, kamusal alanda da bilakis devletin temel hak ve hürriyetleri, hem devlete karşı hem de diğer bireylere karşı Anayasa'da teminat altına alması gerekir ki zaten almıştır."

Kamusal alanda başörtüsü örtülmesini yasaklayan özel bir kanunun olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Hatemi, "Özel kanun olsa bile, bu kanunun Anayasa'daki sınırlama gerekçelerine uygun olmayacağı için iptal edilmesi gerekir. Ama bu kadar basit bir hukuki gerçeği senelerdir anlamamakta veya anlamamış görünmekte ısrar ediyoruz ve bu müessif olaylar da devam ediyor" dedi.