HABER

"Batı Karadeniz'in Efes"i arkeologları heyecanlandırıyor

Düzce'de bulunan ve "Batı Karadeniz'in Efes"i olarak adlandırılan Prusias ad Hypium Antik Kenti, bugüne kadar korunmuş alanlarıyla arkeologların dikkatini çekiyor - Kazı Bilimsel Danışmanı DÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Emre Okan: - "Ortaya çıkacak tiyatro, hem mimari hem de estetiği ile bölgenin adından en çok söz ettirecek mimari buluntularının başında gelecek. Biz arkeologlar bu bölgede kazı yaptıkça heyecanlanıyoruz"

ÖMER ÜRER - Düzce'de bulunan ve "Batı Karadeniz'in Efes"i olarak adlandırılan Prusias ad Hypium Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında, toprağın altından çıkan zengin mimari, gün geçtikçe gözler önüne seriliyor.

Tarihi milattan önce üçüncü yüzyıla kadar dayanan, zamanla üzerine yeni yapılar inşa edilen fakat toprak altı zenginliği bozulmayan antik tiyatro, surlar, su kemerleri ve Roma köprüsü gibi yapıların da yer aldığı Konuralp Mahallesi'ndeki antik kent bölgesinde kazı çalışmaları devam ediyor. Kazılarda bölgeden çıkarılan eserlerden bazıları, belde girişinde yer alan 3 teşhir salonu, iki depo, laboratuvar ve idari bölümden oluşan müzede sergileniyor.

Kazı Bilimsel Danışmanı Düzce Üniversitesi (DÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Emre Okan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl temmuz ayında başlayan çalışmaların devam ettiğini aktardı.

Bu yıl kazılarda ekiplerinin çok gayretli çalıştığını ve güzel materyaller ortaya çıkardıklarını anlatan Okan, "Geçen sene ortaya çıkan Geç Roma yapısının iç kısmını kazdık, duvarını iyice ortaya çıkardık. Bu yapının içinden çıkan malzemelere göre, bu yapının belki bir kemik içliği olma ihtimali var. Onun dışından tiyatronun tonozlu geçidini komple açtık." dedi.

Tiyatronun orkestraya çıkışını bulduklarını vurgulayan Okan, alanda bu noktada 19. ve 20. yüzyılın başlarındaki evlere ait, tiyatronun mimari malzemesini kullandığı taşlardan oluşan bir duvarın ortaya çıkmasının işlerini yavaşlattığını dile getirdi.

Okan, gelecek yıl için umut veren buluntularla karşı karşıya kaldıklarını vurgulayarak, bu senenin sonuna kadar hava şartları müsait olduğu sürece kazıları devam ettirmek istediklerini belirtti.

- "İnsanlar farkında olmadan tiyatronun altyapısını korumuş"

Bölgenin çok zengin mimariye sahip olduğuna değinen Okan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hem taş işçiliği hem de mimari ön plana çıkıyor. Burada daha önce evlerini inşa eden insanlar aslında farkında olmadan tiyatronun altyapısını korumuş. Tarım amacıyla buraya yığdıkları toprak alttaki mimariyi büyük oranda korumuş. Şimdilik en azından bunu görüyoruz. Ortaya çıkacak tiyatro hem mimari hem de estetiğiyle bölgenin adından en çok söz ettirecek mimari buluntularının başında gelecek. Biz arkeologlar bu bölgede kazı yaptıkça heyecanlanıyoruz."

- Prusias ad Hypium Antik Kenti

Tarihi milattan önce 3. yüzyıla kadar uzanan ve ilk dönemlerde "Hypios" ve "Kieros" adları verilen bölge, Bithynler Kralı I. Prusias tarafından ele geçirildi. Zengin ve gösterişli bir yaşam sürmeleriyle bilinen Bithyn halkı şehri birçok abidelerle süsledi ve şehre kralın adına izafeten "Prusias" ismini verdi.

Bu zengin ve görkemli hayatları sebebiyle iflas eden halk, daha sonra krallığını Romalılara vasiyet yoluyla bıraktı. Roma hakimiyetinde Latin kültürünün tesiri altına giren şehir, zengin mimarisine daha da zenginlik katarak "Prusias ad Hypium" adıyla yaşayışına devam etti.

Daha sonra Bizans hakimiyetine geçen bölge, Osman Gazi'nin beyliği sırasında Türk hakimiyetine katıldı. Osman Gazi'nin bölgeyi Konuralp Bey hakimiyetine vermesinin ardından bölge bugünkü adıyla Konuralp olarak belirlendi.

Halk arasında "40 Basamaklar" adıyla bilinen, 100 metre uzunluğa ve 74 metre genişliğe sahip antik tiyatronun yarım daire biçimindeki oturma alanı, aslan pençesi figürleriyle süslenmiş basamakları, kemerli geçitleri ve sahnesinin bir bölümü günümüze kadar ulaştı.

En Çok Aranan Haberler