Batıdaki Hemşehri Derneklerinden Kürt Meselesinin Diyalogla Çözümüne Destek

Batıdaki hemşehri derneklerinden, hükümetin Kürt meselesinin çözümü için İmralı ile görüşmesine destek geldi. Denizli’de bulunan Ağrı, Van, Muş ve Siirt hemşehri dernekleri, Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenledikleri ortak basın toplantısında hükümete destek açıklaması yaptı.

Açıklamayı okuyan Denizli Muşlular Dayanışma Derneği Başkanı Giyasettin Taşer, Türkiye’de Kürt meselesinden kaynaklanan son 30 yıllık çatışmalı süreç dolayısıyla on binlerce insanın kaybedildiğini söyledi. Taşer, “Yine bu süreçte resmî beyanlara göre vatandaşlarımızın emeğinin ve alınterinin karşılığı olan vergilerimizden oluşan 800 milyar dolar kaybımız oluştu. Gelinen nokta itibariyle Kürt sorununun silahlı yöntemlerle çözülemeyeceği, diyalog enstrümanın devreye girmesi gerektiği açıktır. Son günlerde çözüme endeksli diyalog ve müzakere için adım atan Türkiye’nin ve Türkiye’de yaşayan halkların çıkarını esas alan hükümeti kutluyor, kendilerini diyaloğa şans tanıyan bu girişimleri nedeniyle desteklediğimizi kamuoyuna deklare ediyoruz. Artık bir tek insanımızın ölmesini istemiyoruz.” dedi.

‘SİLAH HAK ARAMA YÖNTEMİ OLMAKTAN ÇIKARILSIN’

Silahın bir hak arama yöntemi olmaktan çıkarılması gerektiğini düşündüklerini aktaran Dernek Başkanı Taşer, “Kürt sorununun demokratik zeminde, diyalog ve müzakere yöntemiyle TBMM çatısı altında çözümünü umut ediyoruz. Tüm kesimleri ve siyasal partilerimizi, hükümetin Kürt sorunun çözümü konusunda silahları devreden çıkarmayı, diyalog ve müzakereyi esas alan bu girişimini desteklemeye davet ediyoruz. Bugün bizim için mutlu bir gün, inşallah bu sürecin sonu çok iyi bir şekilde gelir, bir yol kazasına uğramayız." diye konuştu.

Sivil toplum kuruluşları olarak barışçıl yöntemlerle çözüm gerektiği konusunda eskiden beri hemfikir olduklarını anlatan Taşer, “Bizim sesimiz çok fazla duyulmuyordu. Görevimiz şu anda, uzun süredir sivil toplum örgütleri olarak diyalog yönteminin devreye girmesi konusundaki talebimiz doğrultusunda hükümetin adım atmış olmasını desteklemek ve onlara cesaret vermektir. Psikolojik olarak da hükümetin doğru bir şey yaptığını, en azından halkın, sivil toplum kuruluşlarının desteğini bilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.