Batılı Iş Adamlarından "hassasiyet" Çağrısı

CEMAL AŞAN - Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Murat Özdağ, "Çözüm sürecine en ufak bir halel getirecek söylemde bulunan ya da eylemde bulunacak kişilerin, yarın yatacak yeri yok, nereye hesap vereceği de belli değil" dedi. Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) ile "kardeş oda" protokolü imzalamak için Van'a gelen, KOTO Yönetim Kurulu Başkanı Özdağ, çözüm sürecine ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu. Batıdaki iş adamlarına bölgeye yatırım yapmaları tavsiyesinde bulunan Özdağ, insanların Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini yaşayıp görerek hissetmeleri gerektiğini, aksi takdirde insanların televizyonlarda gördükleri ve duyduklarıyla bölgeyi tanımalarının imkansız olduğunu söyledi. Özdağ, bölgede yaptıkları ziyaretlerde yatırıma, ticarete ve fırsatlara ne kadar açık olduğunun fark edildiğini bildirerek, halkın yatırımlar için kendilerini adeta siper ettiğini belirtti. Bölgedeki oda başkanlarının batıdaki iş adamlarına sürekli bölgeye yatırım yapmaları tavsiyesinde bulunduğuna değinen Özdağ, şöyle konuştu: "Bölgedeki bütün oda başkanları 'gelin, kar sizin, zarara ortağız, yeter ki gelin yatırım yapın, birlikte olalım' diyorlar. Tabii bunda hükümetin başlattığı ve bugüne gelen çözüm sürecinin büyük etkisi ve katkısı var. Çözüm sürecine en ufak bir halel getirecek söylemde bulunan ya da eylemde bulunacak kişilerin yarın yatacak yeri yok, nereye hesap vereceği de belli değil. Bunu ne ana babalara, ne çocuklarına, ne bacılarımıza, gelinlerimize anlatabiliriz. Bir canın değeri hiçbir şeyle ölçülemez. Sıkıntıları, problemleri birlikte hareket ederek çözebileceğimiz noktaya getirdiğimiz süreçle iş hayatını, sosyal hayatı ve kültürel anlamdaki gelişmişliği yukarı taşıyabiliriz. Çözülemeyecek bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Yeter ki omuz omuza, sırt sırta verelim, geçmişimizdeki bin yılda olduğu gibi. Yanı başımızda Irak, Suriye ve diğer bölgelerde ayrılığın nelere neden olduğunu görüyoruz. Artık mezhep ayrılıklarından tutun da bambaşka mikro milliyetçilik pozisyonundaki ayrılıkların, hepimiz tarafından ötelenmesi, birlikte kucaklaşarak bir yere ulaşmamız lazım. Ecdadımız böyle yapmış. Ben inanıyorum ki bu birlik ve beraberlik içinde fırsat ve imkanları değerlendirerek çok ileriye gidebiliriz. Kol kola sarılacağız, asla araya birilerinin girmesine izin vermeden yolumuza devam edeceğiz." -"Türkiye'deki bütün iş adamlarının bölgeye sahip çıkması lazım" Özdağ, dünyadaki en korkak şeyin para olduğunu ve korku ya da risk gördüğü anda en güvenli limana gittiğini vurgulayarak, bundan dolayı ülkenin, bölgenin ve kentin gelişmesi için çözüm sürecine sımsıkı sarılmak, söylemden ve eylemden uzak durmak gerektiğini dile getirdi. "Türkiye'deki bütün iş adamlarının bölgeye sahip çıkması lazım. Buralarda bizim için de çok önemli yatırım imkanları var" diyen Özdağ, bölgede turizmin geliştirilmesi için kamu kurumlarına, sivil toplum örgütlerine ve iş adamlarına düşen görevler olduğuna dikkati çekti. Özdağ, hayvancılığın bölge için önemli olduğunu ifade ederek, "Ama burada organizasyon eksikliği var. Hayvancılıkta, ot, yem, saman başka yerlerden geliyor. Türkiye'nin en çok merası burada ancak neden saman, ot başka yerden alınıyor. Demek ki ortada organizasyon eksikliği var" diye konuştu. -"Televizyondan izlediğimiz görüntülerden çok farklı bir yapıyla karşılaştık" KOTO Meclis Başkanı Bülent Karagöz de bölge halkının sıcakkanlılığı ve mimasafirperverliğinden çok etkilendiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Daha öncesinde bize anlatılanlar veya bizim televizyondan izlediğimiz görüntülerin ve olayların çok dışında bir yapıyla karşılaştığımızı söylemek istiyorum. Bu da bizi duygulandırıyor. Buradaki farklılığı çok daha net gördüm. Öyle bize gösterildiği gibi bir ortamın olmadığını bizzat gördüm. Gelip görmek, yaşamak ve buradaki havayı solumak bambaşka bir konu. Tüccar için söylersek, 'gezen tilki yatan aslandan her zaman iyidir.' Bölge henüz doğal güzelliklerini kaybetmemiş. Bunlar saklı değer olarak mutlaka kalmalı. Ama bunların yanına zararı olmayan, bölgenin ihtiyacı olan sanayiyi koymak gerekiyor. İkisini bir araya getirebilirsek çok güzel sonuçlar çıkacağını gördüm. İnanıyorum ki süreçle beraber kısa zamanda bu gerçekleşecektir." -"Açılan yeni sayfaya güzel şeyler yazmak lazım" Karagöz, çözüm sürecini sonuna kadar desteklediklerinin altını çizerek, sürecin oluşturulmasında geç kalındığını ve 30 yıllık sürecin ülkeye çok şey kaybettirdiğini ancak kötü günleri unutmak gerektiğini ifade etti. Çözüm süreciyle ülkede yeni ve temiz bir sayfanın açıldığını ve bu sayfaya güzel şeylerin yazılması gerektiğini dile getiren Karagöz, şöyle dedi: "Temaslarımızda Van'daki genç nüfusu gördük. Bu dünyada parayla bile satın alamayacağımız bir özellik. Burada sanayi tecrübesi eksik. Bunları birliştirirsek hem Türkiye gelişecek hem de bölge kalkınacak. Uzun bir sürecin getirdiği sonuçlardan dolayı bölge geri kalmış. Ama hızlı bir şekilde buradaki insanların enerjisini birleştirebilirsek çok kısa zamanda hızlı yol alabiliriz. Süreçte özellikle yatırımcıya sadece Türkiye değil her yerde burayı anlatmak ve buranın reklamını yapmak lazım. Buradaki izlenimlerim neticesinde insanların öz değerlerinin çok güçlü olduğunu gördük. Bunu anlatmak lazım. Güvenlik acısından da buranın Türkiye'nin en güvenli kentlerinden biri olduğunu anlatmamız lazım. İnsanların buraya daha çok gelerek yatırım yapacağına inanıyorum."