İnternete düşen telefon konuşmalarında, market zinciri BİM’in yapılacak depo için bir bakandan taşınması yönünde ricacı olduğu kalıntıların, ‘Batı’nın Zeugması’ denen İzmir Kemalpaşa’daki tarihi mozaikler olduğu ortaya çıktı. Biz de bu durumu, eski Kültür ve Turizm Bakanı Günay’a sorduk.
DÖNEMİN Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, görevi devrettiği Bakan Ömer Çelik ve BİM’in ortaklarından işadamı Latif Topbaş’ın kamuoyuna da yansıyan konuşmalarındaki mozaiklerle ilgili şu bilgileri verdi: “Kemalpaşa’daki mozaiklerin bulunduğu alanı 2012’nin son aylarında gidip görmüştüm. Gerek mozaikler, gerekse çevresindeki duvar kalıntıları önemli bir yerleşim merkezi olduğunu açıkça gösteriyor. Gördüklerimiz bizi çok heyecanlandırdı ve Ege Bölgesi’nde önemli bir Zeugma keşfettiğimizi düşündük. Bu düşüncelerimizi basınla paylaştım. Ancak yaklaşık üç ay sonra görevimden ayrılmak zorunda kaldım. Bu alan, o zamanki tespitlerime göre 1. derece arkeolojik sit alanı olarak işaretlenmesi gereken bir alandır. Şimdi burada yeni bir yapılaşma için sürdürülen çalışmaları dikkatle takip ediyorum. Ayrıntılı bilgi edindikten sonra bu konuda ve İzmir’de sit alanlarında yapılmaya çalışılan başka alanlarla ilgili detaylı açıklama yapacağım. Mozaikler kaldırılsa bile o buluntular orada bulunduğu sürece bir depo yapılamaz. Bakan da şu anda depo yapılmasına müsaade etmiş değil, hakkını yemeyelim.”
Hürriyet, “Batının Zeugması” olarak o günlerde kamuoyunda da yankı yaratan bölgeyi görüntüledi, mozaiklerin kaldırılmasına kadar giden, İzmir 2 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ve Yüksek Koruma Kurulu kararlarına ulaştı. Süreç şöyle gelişti:
SÜREÇ NASIL GELİŞTİ
- 2012’de Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Ulucak mevkii 7 No’lu parselinde perakende zinciri BİM depo amaçlı inşaat yapmak üzere çalışmalara başladı.
- Sondaj çalışmaları sırasında arkeolojik buluntular ortaya çıktı.
- Alan, İzmir 2 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından mozaikler ve duvarlara ulaşılmadan, ilk etapta 3- derece sit olarak tescillenip korumaya alındı.
- Alanda kurtarma kazıları başladı. Bu kazılarda Anadolu parsı ve aslanı gibi nesli tükenen hayvanlara ait mozaikler ve büyük bir yerleşim kompleksi ortaya çıktı.
- Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay o günlerde, alanda bir basın toplantısı yaparak, buranın “Batının Zeugması” olacak değerde önemli bir arkeolojik bölge olduğunu söyledi. Bunun üzerine BİM yetkilileri inşaatı yapmak istediklerini, alanın ya üzerinin örtülmesini ya da mozaikler ile duvar kalıntıların kaldırılmasını talep etti. Ancak kurtarma kazıları tamamlandığında, mozaikler ve duvarların olduğu alanın 1. derece, diğer kısımların ise 3. derece sit alanı olarak tescillenmesine, bu nedenle de mozaik ve duvarların kaldırılmadan yerinde korunmasına karar verildi. BİM, kurulun 12.06.2013’te aldığı bu karara iki kez itiraz etti. İtirazlar Ankara’ya, Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’na gitti. 12 Aralık 2013’te kurul, BİM’in itirazlarını değerlendirdi. Müze müdürlüğünün raporu ile BİM’in yaptığı itiraz başvurusuna ek olarak sunulan ve Ege Üniversitesi Rektörlüğü’nden Prof. Dr. Ersin Doğaner ve Yrd. Doç. Emine Tok’un raporlarını dikkate alan Yüksek Kurul, mozaiklerin taşınmasına karar verdi. Duvarların bulunduğu alana ilişkin ise Koruma Yüksek Kurulu’nun 37 sayılı ilke kararları göz önünde bulundurularak hazırlanacak projelerin, İzmir 2 No’lu Koruma Kurulu’nca değerlendirilmesi kararı çıktı.
Alanın en son durumu ile görüşlerine başvurulan İzmir 2 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, internet sitelerindeki arıza nedeniyle en son yüklemeyi 2 Eylül 2010’da yaptıklarını daha sonra başvurumuza yazılı olarak yanıt vereceklerini belirtti.
BAKANLIK TEKLİFİ REDDETTİ
Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, Bakan Ömer Çelik’in iddia konusu telefon görüşmesinde, duvarın taşınmasına karşı çıktığını belirterek, “Duvarın taşınmasının imkânsız olduğu tespiti yapıldı. Dolayısıyla da ilgili firmanın talebi geri çevrildi. Bu detaylar telefon görüşmesinin basına verilmeyen son bölümünde yer alıyordu” dediler.
Batının Zeugması
DÖNEMİN Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 20 Ekim 2012’de “İzmir’e bayram öncesinde herkesi çok şaşırtacak ve görenlerin şaşkınlığını gizleyemeyeceği büyük bir arkeolojik müjde vereceğiz” açıklamasıyla gündeme gelmişti. Milattan sonra 4’ncü yüzyıla ait antik bir Roma kenti olduğu düşünülen alanda yapılan kurtarma kazısı sonrasında geniş çaplı kazı çalışmaları başlamış ve yine o dönemin Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Murat Süslü, “Anadolu’da kayıp kentlerin olduğu biliniyor. Yapılacak bilimsel çalışmalar sonucu belki bu kentin de hangi kayıp kent olduğu ortaya çıkacak. Burada ‘Batının Zeugması’ denebilecek bir yapılaşma var” demişti. Süslü, “Alan sadece villadan oluşmuyor. Bir kent ya da yerleşim birimi olup olmadığı belirlendikten sonra buranın durumu netlik kazanacak” demişti.
KORUMA ALTINDA
Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi içindeki alan, koruma altına alındığı günden bu yana sürekli polis gözetiminde tutulurken, 550 metrekarelik villanın 11 odasının altısında bulunan mozaiklerin ise toprakla kaplanarak koruma altına alındığı görüldü. Kalıntılar arasında duvarlar, sütunlar ve mezarlar da dikkat çekti.
TAKDİR KURULUN
KURTARMA kazılarını gerçekleştiren İzmir Arkeoloji Müzesi’nin Müdürü Mehmet Tuna, özellikle mozaiklerin bulunduğu alanın 1. derece arkeolojik sit alanı olduğunu belirtirken, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Antik Smyrna Kazı Başkanı Yrd. Doç. Akın Ersoy buluntuları şöyle değerlendirdi: “İpuçlarından MS. 4. yüzyıl sonlarından 7. yüzyıla kadar kullanıldığı anlaşılıyor. O dönemde kırsalda olan merkezi mekânlı villalara benziyor. Ya zengin Nyphaion’li (Kemalpaşa) ya da Smrynalı (İzmir) bir aristokrata ait bir villa olabilir. 200 yıllık yaşam süren bir yapı. Kente Müslüman Arap saldırıları olduğu sırada burada yaşamın sona erdiğini söylemek mümkün. Şu an görünen malzemeler orijinal. Kamu yararı söz konusu olduğunda kimi zaman kurullar müzede sergilenmesi yönünde böyle kararlar alabilir. Ancak bu şekliyle baktığımızda 1. Derece Arkeolojik sit alanı olmaya aday bir alan. Ama takdir yine de koruma kurulunundur.”
BU MOZAİKLER MUHTEŞEM
MOZAİKLERİN taşınması yönünde Yrd. Doç. Emine Tok ile bilikte tavsiye kararı veren Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ersin Doğaner de şöyle konuştu: “Biz mozaiklerin taşınabileceği konusunda rapor verdik. Taşınmaz demedik. Ancak karar bizim değil Anıtlar Kurulu’nun. Ancak bulunan mozaik gerçekten muhteşem.” İzmir 2 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdür Vekili Osman Arslan ise kurulun verdiği kararlar hakkında açıklama yapmak istemediğini söyledi.
BiM: Geri alınması için başvuracağız
BİM’den yapılan açıklamada ise şu görüşler dile getirildi: “Şirketimize ait İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesinde yaklaşık 40.000 m² büyüklüğünde bir arazi bulunmaktadır. Söz konusu araziye ilişkin son durum bilgileri kronolojik olarak şu şekildedir:
1- 26 Ocak 2012 tarihinde bu arazi üzerinde bir depo yapımı için proje hazırlanmış ve yerel yönetimin onayına sunulmuştur.
2- 13 Mart 2012’de kuralına uygun başlatılan hafriyat çalışmaları esnasında bazı kalıntıların varlığı tarafımızca tespit edilmiş ve gecikmeksizin İzmir Müze Müdürlüğü bilgilendirilmiştir.
3- 23 Mart’ta müze arkeologları söz konusu kalıntılar ile ilgili bir tespit tutanağı düzenlemişlerdir. 23 Mayıs 2012’de İzmir 2 No’lu Koruma Kurulu bu araziyi 3. derece sit alanı ilanı edilmiştir.
4- 3 Eylül 2012’de ise Müze Müdürlüğü sondaj kazıları başlatılmış ve 26 Eylül’de kurtarma kazıları başlatılmıştır. Keza 29 Ekim 2012 tarihinde kazı alanı dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından ziyaret edilmiş; bulunan tarihi eserler basında haber olarak yer almıştır.
5- 5 Nisan 2013 tarihinde kurtarma kazısı tamamlanmış, müze uzmanları tarafından hazırlanan rapor temelinde İzmir 2 No’lu Koruma Kurulu, 12 Haziran 2013 tarihinde eserlerin bulunduğu bölüm için 1. derece sit diğer kalan kısım için 3. derece sit alanı kararı almıştır.
6- 20 Ağustos 2013 tarihinde şirketimiz, bulunan tarihi eserlerin müzeye taşınması hususunda ilgili Üst Kurula bir başvuruda bulunmuştur. Üst Kurul Ege Üniversitesi tarafından hazırlanan raporu dikkate alarak 12 Aralık 2013 tarihinde bulunan mozaiklerin müzeye taşınması ve diğer kalan duvar kalıntılarının yerinde korunması şartıyla araziyi 3. derece sit alanı ilanı olarak karara bağlamıştır.
Bugün bulunulan noktada, şirketimiz tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’na söz konusu arazinin maliyet fiyatı üzerinden kamu tarafından geri alınması için yazılı müracatta bulunma kararı alınmış bulunmaktadır.” (Hürriyet)