Batman Tabipler Odası’ndan Ana Dilde Eğitime Destek Çağrısı

Batman Tabipler Odası, ana dilde eğitim çerçevesinde tüm kurumları kampanyaya destek vermeye çağırdı.Batman Tabipler Odası Başkanı Dr. Mehmet Demir, 4 yıl önce Türkiye Tabipler Birliği Kongresinde, ana dilde sağlık hakkıyla ilgili kongre kararı alındığını belirterek 3 yıl önce de Diyarbakır’da anadilde sağlık mitingi adı altında bir bölgesel miting düzenlediklerini söyledi. Demir, "Tabi ne yazık ki hükümet bu mitingle ilgili olarak hakkımızda davalar açtı, cezalar verdi. Ama biz kurumsal olarak bu tür uygulamalara hazır olduğumuzdan dolayı bunu da çok olağanüstü bir şey olarak karşılamadık" dedi. Anadilde sağlık hakkını niçin savunduklarına açıklık getiren Demir, "Her şeyden önce biliyoruz ki teşhis ve tedavinin yarısı hasta ile hekim arasındaki diyalogdan geçer. Hekimle hasta arasında ortak bir dil olmasa hekim samanlıkta iğne arar gibi hastada hastalık aramak zorunda kalıyor. Teknik imkanların bu kadar gelişmediği eski dönemlerde özellikle okuma yazması olmayan Kürt kadınlarının doktor doktor gezdiklerini ve bir türlü sorunlarına çare bulamadıklarını bilmekteyiz. Aynı zamanda hasta hekim mahremiyeti açısından da dil bilinmediği zaman bu mahremiyetin ihlal edildiğini ve başkasına söylenilmemesi gereken sırların söylenmek zorunda kalındığı veya söylendiği zaman da buna çözüm getirilmediği biliniyor. Yine birçok psikolojik hastalık, hasta tarafından kendi duygularıyla örülmüş olan kendi sözcükleriyle sorunu dile getirdiği zaman ancak sonuç alınabildiği bugün sır değil" diye konuştu.Anadilde sağlığın olmazsa olmazlarından olduğunu ifade eden Demir, eğitim açısından da bir insanın dilsel gelişimiyle zihinsel gelişiminin paralel olduğunu, bir insanın zihninden geçirdiği düşüncelerini dile getirmediği zaman zihinsel körlemenin geliştiğini söyledi. Dil yasağının özellikle okula yeni başlayan Kürt çocuklarında ciddi travmalara yol açtığını savunan Demir, "6-7 yaşına kadar ebeveynleriyle Kürtçe konuşan çocukların okula başladıkları zaman, o ana kadar kendilerini dile getiren, ifade eden, kendilerini tanımlayan o dilin yasak dil kapsamına girdiğini ve suç unsuruna dönüştürüldüğünü fark ettiği zaman, onun psikolojisi ve ruhsal durumunun ciddi anlamda etkilediğini ve gerilediği yapılan tüm araştırmalarla sabittir" ifadelerini kullandı.