"Batman'a Değer Katanlar" Ödül Töreni

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye'de değişen siyasi istikrar, doğru politikalar, yapısal reformlar bütün bunlar beraberinde birçok sorunun çözümünü, refah artışını getirdi" dedi.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'yla Batman'a gelen Şimşek, Batman Ticaret Borsası hizmet binasının açılışını yaptıktan sonra Kültür Merkezi'nde düzenlenen, "Batman'a Değer Katanlar" ödül törenine katıldı.

Bakan Şimşek, törende, bugün kimsenin hayal edemediği bir ülke haline gelindiğini belirterek, geçen hafta Londra ve Newyork'ta yaklaşık 400 küresel fon temsilcisi ve yatırımcıyla bir araya geldiklerini anımsattı.

Yaptığı görüşmelerde Türkiye'nin son 10 yıl içerisinde yaşadığı değişim ve dönüşümle Türkiye algısının ne kadar güçlü bir şekilde değiştiğine birinci elden ve dışardan bir bakış açısıyla tanık olduğunu dile getiren Şimşek, "Türkiye'de değişen siyasi istikrar, doğru politikalar, yapısal reformlar bütün bunlar beraberinde birçok sorunun çözümünü, refah artışını getirdi" diye konuştu.

Şimşek, ülkede en fazla parayı eğitime ayırdıklarına işaret ederek, bu sene eğitime 70 milyar liralık bütçe tahsis ettiklerini ve bunun da bütçe giderlerinin yüzde 17-18'ine denk geldiğini vurguladı.

Bunun yansımasının Batman'da da hissedildiğine değinen Şimşek, şöyle devam etti:

"Batman'da öğretmen sayısını neredeyse üçe, derslik sayısını ikiye katlayacağız. Dicle havzasında çok büyük yatırımlar yapılıyor. 245 bin hektarlık bir alan yakında sulanacak. Ticaret borsamız buna hazırlık yapıyor. Gap projesinin devreye girmesiyle birlikte borsadaki üye sayısı binleri bulacak. Çünkü bu bölgede 500 bin ilave istihdam yaratılacak, üretim ikiye katlanacak. Ama üretimin değeri, oradan elde edilen gelir dörde katlanacak. Tarıma dayalı sanayi ve sanayi çok hızlı bir şekilde gelişecek. Doğalgaza 60 milyar dolar ödeme yaptık. Bunu yapmasaydık cari açığımız 8 milyar dolar fazla olacaktı. Ama buna rağmen Türkiye'nin geleceği çok parlak. Çünkü bizim insanımız bundan dolayıdır ki ekmeğini taştan çıkartacak verimlilik ve performansa dayalı bir ekonomik modelle yoluna devam edecek. Bu, çok önemli. Bunu yapan ülkeler kalıcı olarak refah artışını sağlıyor, sürdürülebilir yüksek büyümeyi ve üst gelir düzeyine çıkmayı başarıyor. Tayvan'ın kumu dahi yok, Çin'den getiriyor. Benzer şekilde İsrail'e bakın, İsviçre'ye bakın sadece dağları var. Ama bu üç ülke şu anda dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında. Dolayısıyla Türkiye bunu başaracak, bunu başarabilir. Ama önce beşeri sermayeyi önceliklendirerek, önce eğitime, insana yatırım yaparak, altyapıyı geliştirerek, Ar-Ge'ye kaynak ayırarak bunun önünü açacak. Türkiye bu konularda doğru politika çerçevesiyle ve kaynakları da bu alanlara kanalize ederek hızla gidiyor."

-"Türkiye geçen sene enflasyonunu son 44 yılın en düşük düzeyine indirmiş"-

Şimşek, 2012'nin dünya açısından sıkıntılı, Türkiye açısından da zor bir yıl olduğuna dikkati çekti.

En büyük ticaret ortağı olan Avrupa Birliği'nin krizde olduğunu ve Türkiye'yi aşağı çekmeye çalıştığını ifade eden Şimşek, şunları söyledi:

"Ama ona rağmen Türkiye yükseliyor. Yanı başımızda büyük bir kargaşa var. Büyük bir zulüm var, burda tabii ki vurdumduymaz bir karaktere bürünemeyiz. Yanı başımızdaki jeopolitik gerginliklere, AB'deki krize, petrol fiyatlarının yükselmeye devam etmesine rağmen, Türkiye geçen seneyi nasıl kapattı- Geçen yıl Türkiye'de makul bir büyüme var. Ama yarış içinde olduğumuz AB'ye oranla orası küçülürken yüzde 3 büyüme ile arayı hızla kapatmak demektir. Türkiye geçen sene enflasyonunu son 44 yılın en düşük düzeyine indirmiş. Yani kapalı ekonomi dönemindeki gibi bütün fiyatlar devlet tarafından kontrol ediliyor, şu anda enflasyon o dönemden daha düşük. Türkiye 770 binden fazla vatandaşına iş, aş bulmuş, istihdam artmış, işsizlik azalmış. Yüksek petrol fiyatlarına rağmen cari açığı kontrol altına almış, cari açığını 27 milyar dolar azaltmış. Resme baktığınız zaman geçen sene sıkıntılı bir sene görünmesine rağmen Türkiye aslında çok temel makroekonomik göstergeler açısından başarısına devam etmiş. Geçen sene devletin iç ve dış borç toplamının milli gelire oranı brüt olarak yüzde 39,2 den yüzde 36'ya düşmüş. Net olarak yüzde 18'e düşmüş. Şimdi diyeceksiniz yüzde 36 nasıl bir rakam. Dış dünyaya olan borç kalmamış. Nasıl- Devlet dış dünyadan 31 milyar lira alacaklı hale gelmiş. Evet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk defa bu kadar dış dünyadan alacaklı hale gelmiş. Diyeceksiniz ki 'özel sektörün borcu var, özel sektörün yatırımları var'. Şirketlerin borsa değeri 8,5 kat artmış, dolayısıyla o çerçevede bakmak lazım. Türkiye'nin temelleri sağlam."

-"2002 yılında yüzde 33 genel anlamda bir kayıt dışılık vardı"-

Şimşek, geleceği ümitli kılan 3 temel eksen bulunduğunu, bunlardan birinin Türkiye'de kurumların kalitesinin artması olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin kurumsal altyapısının güçlendiğini bildirdi.

"Merkez Bankası'ndan tutun, sivil toplum örgütlerine kadar. Demokrasi standartlarından tutun, bütün diğer kurumlara kadar Türkiye gelişiyor" diyen Şimşek, şunları kaydetti:

"Uzun vadede refah'ı belirleyen en önemli faktörlerden bir tanesi kurumların kalitesidir. Türkiye bu konuda büyük mesafe katediyor. Türkiye Çin, Brezilya, Hindistan, herkesin konuştuğu Rusya'dan geri değil. Sadece bu ülkelerden değil, birçok ülkeyi geride bırakarak yani 160 küsur ülke arasında 43. sırada. 2012'de bakıyorsunuz, Türkiye yolsuzluk algısı en düşük yüzde 30'un arasına çıkıyor. Bütün bu göstergeler, Dünya Bankası iş yapma kolaylığı endeksi ki orada da katedeceğimiz çok mesafe var. Bu anlamda neyi gösteriyor biliyor musunuz- Türkiye'nin kurumsal altyapıda güçlendiğini ve Türkiye bu kurumsal altyapısıyla demokratik standartlarıyla ben inanıyorum ki gelecekteki hedeflerini gerçekleştirebilir.

İkincisi verimlilik. Verimlilikte tabii ki yatırımların etkisi büyüktür. Rekabet ortamının iyileştirmesine etkisi büyüktür. O nedenle şu anda kayıt dışılıkla mücadele konusunda fazla gürültüsünü yapmadan, samimi bir şekilde yoğun bir çaba içindeyiz. Bizim şu anda bir eylem planımız var. Bu eylem planına ilişkin raporları yayımlıyoruz ve gerçekten Türkiye mesafe katediyor. Bunu ben söylemiyorum. 2002 yılında yüzde 33 genel anlamda bir kayıt dışılık vardı. şimdi bunu yüzde 27'ye kadar düşürmüşüz. Kayıt dışılıkla mücadele Türkiye'de verimliliğin önünü açacak, haksız rekabetin de önünü açacak. Bu, çok önemli çok kritik bir reform alanı. Demografik yapı, bu da çok kritiktir. Her ne kadar dün açıklanan Türkiye nüfusuna ilişkin rakamlarda nüfus artışında bir miktar yavaşlama olduğunu gösteriyor olsa da Türkiye'nin 2040'lara kadar muazzam iyi bir demografik yapısı var. Yani büyümeye ilave katkı sağlayacak, bir sürecin içerisindeyiz."

Kadın istihdamına da değinen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, şöyle konuştu:

"Kadınlar arasında iş gücüne katılım oranı Türkiye'de son yıllarda yüzde 26'lardan yüzde 31'e çıktı, bu rakam AB'nin yarısı. Fakat şöyle bir detaylara bakıldığı zaman, üniversite mezunu kadınlar arasında iş gücüne katılma oranı Türkiye'de en yüksekler arasında yüzde 73. Okuma yazması olmayanlar arasında yüzde 17. İşte bu nedenle bu ülkede kadınların eğitimi çok kritik bir önem taşıyor. Türkiye'de dikkati çeken bir konu da terör sorunudur. Bu sorunu da samimi bir şekilde çözmek için 10 yıldır önemli adımlar attık. Bugün gelinen nokta hakikaten ümit verici. Türkiye'deki bütün farklılıkları birer zenginlik olarak görüyoruz, farklılıkların tehdit olarak görüldüğü dönem geride kaldı. Türkiye, kardeşlik hukuku çerçevesinde bütün farklılıklarını kucaklama noktasında gerekli adımları attı, atıyor. Ama bu çerçevede Türkiye'nin bu yeni anaysa çalışmaları çok önemli. Ben inanıyorum ki varsa eksikleri bu yeni anayasa ile gidermiş oluruz. Çünkü geçmişte sorunların çözümünün önündeki en büyük engel vesayet rejimiydi. Vesayet rejimi sorunların çözümünü mümkün kılmadı."

-TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu-

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Türkiye'de girişimciye ihtiyaç olduğunu belirterek, işsizliğin çözümünün, zenginliğin yolunun girişimcilikten geçtiğini söyledi.

Türkiye'nin her tarafında kızların iyi bir eğitim almalarını istediklerini dile getiren Hisarcıkloğlu, şunları kaydetti:

"İlkokuldan, üniversiteyi bitirene kadar 74 milyonun katkılarıyla biz o kız çocuğunu okutacağız. Her zaman söylüyorum, genç kızlarımızı girişimcilik noktasında anne babalar olarak biraz geride bırakıyoruz. Bu kültürü vermiyoruz. Bakın elhamdülillah Müslümanız çok şükür. Bir Müslüman kimi örnek alır- Peygamber efendimizi örnek alır. Peki soruyorum Peygamber efendimizin eşi hazreti Hatice validemiz ne iş yapardı- Ticaret yapardı ve devrin de en büyük lojistikçisiydi. Serveti tarif edilirken 80 bin deve yükü serveti vardı. Yani develeri arka arkaya dizse 160 kilometre yapıyor. Peygamber efendimizi örnek alıyorsak hazreti Hatice validemiz tüccardı ve Peygamber efendimiz onun yanında çalışıyor. Peki soruyorum, sizler neden kızlarınızı girişimci olarak yetiştirmiyorsunuz- Peygamber efendimizi örnek alıyorsanız kızlarınız muhakkak girişimci olarak yetiştirmeniz lazım. Sadece onların bu tarafta ki gülmesi için değil, öteki tarafta da gülmesi için önemlidir. Eğer çocuklarınızı seviyorsanız. Bakın çocuklarınız genç erkek kardeşlerinizi, genç kızlarınızı muhakkak girişimci yetiştirin. Bu aynı zamanda hem Batman'ın hem ülkenin zenginliği olsun."

Konuşmaların ardından gelir ve kurumlar vergisinde dereceye girenlere ödülleri verildi.

Muhabir: Yılmaz Ekinci/Nail Kadırhan