Batman'dan seçim sohbetleri

Kumru Başer

Diyarbakır

Yaz sıcakları artık fazla hareket etmeyi olanaksız hale getirirken, Batman’da havadan geçirilen su tertibatı ile çaylarını içenlerin üzerine hafif hafif su püskürtülen, yeşil, gölgelik bir bahçe ideal bir sohbet mekanıydı.

Batman’a ziyaret

İki Batmanlı öğretmen ve yazarla birlikteyim.

Yavuz Ekinci ve Mehmet Şarman, Kürtçe ve Türkçe yazıyorlar. Ekinci altı öykü kitabından sonra romana hazırlanıyor, Şarman ise öykü ve denemelerin yanısıra Birikim, Kaos GL, Qijika Reş (Kara Karga) gibi dergilere makale gönderiyor.

Her ikisi de bölgenin en güçlü partisi BDP’nin bölgede büyük oy patlaması yapacağına inanıyor.

Ekinci partinin bu seçim öncesinde özellikle Türkiye solu ile yaptığı ittifakları çok olumlu buluyor. “Solcu milletvekilleri kendi söylemlerini meclise taşırsa, parti bir Türkiye hareketine dönüşebilir, yoksa tekrar aynı yere geri dönülür” diyor. AKP’nin 12 Haziran sonrası daha da muhafazakarlaşacağını, “devletleşeceğini” düşünüyor.

Püskürtülen suların altında Batman sohbeti

Şarman ise Türkiye partisi konusunda iyimser değil. BDP’yi tam olarak sivilleşememekle eleştiriyor. Partinin, bu seçimlerde AKP’yi tek hedef olarak almasının, onun vizyonunu daralttığı görüşünde. “AKP’yi demokrasi konusunda daha çok sıkıştırabilirdi” diyor.

Batman geçen seçimde AKP’ye yüzde 46, bağımsız DTP adaylarına yüzde 40 oy vermiş, meclise ikişer milletvekili yollamıştı. 2009 yerel seçimlerinde ise DTP oyunu yüzde 60’a yükseltti.

Yüzde 60 oy alarak Batman Belediye Başkanı seçilen Necdet Atalay bir buçuk yıldır, KCK davası kapsamında Diyarbakır D tipi cezaevinde.

DTP’nin 2009 yerel seçimlerindeki zaferinden sonra partiye karşı başlatılan kapsamlı operasyon ve tutuklamalar, kapatılan partinin yerine açılan BDP’ye desteği daha da artırmış görünüyor.

DTP belediyelerine ve parti yetkililerine yönelinmesini hata olarak değerlendiren bir AKP’li siyasetçi, bu seçimde BDP’nin oylarının Batman’da yüzde 65’e, Diyarbakır’da ise yüzde 70’e çıkacağını düşünüyor. Fakat bunun meclise yansıması aynı olacak çünkü BDP’nin yine iki bağımsız adayı var.

‘Faili belli bir cinayet’

Batman ziyaretim sırasında sohbet fırsatı bulduğum Gazeteciler ve Yayıncılar Cemiyeti Başkanı ve Batman Çağdaş Gazetesi yazı işleri müdürü Arif Arslan “Burası çok acılı bir kent’ diyor: “1994 ile 1997 arasında sadece Batman’da 650 kişi faili meçhul cinayete kurban gitti, 500’e yakın insan kayboldu. Sosan, Kozluk, Gercüş Mava bölgesinde köylülerin bildirdiği toplu mezarların henüz üçte biri açılmadı. O yıllarda hiç unutmam şurada kan davası yüzünden biri birini vurmuştu. İnanın polis on dakikada yakaladı. Ben o zaman ‘Batman’da faili belli bir cinayet işlendi’ diye manşet atmıştım” . Arslan şöyle devam ediyor: “İnsanlar geçmişle hesaplaşalım, sadece Ergenekonla değil, bu tarafa da bakın diyorlar.”

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, ‘geçmişle yüzleşmek şart’ diyor.

Bölgedeki insan hakları örgütleri ve aktivistleri ise gerilen ortam ve devam eden KCK operasyonlarından çok rahatsız. Bunun seçimin meşruiyetini zedelediğini söylüyorlar.

Siyasi mücadelenin bütün taraflarına eleştirileri olan Batmanlı bir insan hakları savunucusu kaygısını “Başbakan 2009 yerel seçimlerindeki DTP zaferini doğru okumadı. DTP’nin başarısının bütün mimarlarını hapse attılar. Şu an üçbine yakın BDP’li içerdeyse bu seçim meşru sayılmaz. İnşallah bu seçimden sonra gene aynı yola gitmezler, çok kötü şeyler olur” diye ifade etti.

Kürt muhalefetinin de fazla sertleştiğini ve AKP’ye oy verenlerle arasına kesin çizgiler çekmeye başladığını düşünenler var. Bir Batmanlı bunu, “Kürt Ulusal birliği kurduk, bizi muhatap alıp çözecekseniz çözün diyorlar ama AKP’ye oy veren önemli sayıdaki seçmen de aslında sistemle barışık değil. BDP’ye çeşitli sebeplerle yakınlaşmayan ama sistemle sorunu olan, araya sıkışmış büyük bir kitle var. Birlik böyle olmaz” diye konuştu.