KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Battaniye

Ne çağrıştırıyor size battaniye?

Battaniye

Ne çağrıştırıyor size battaniye? Belki biraz kış, soğuk. Sonrasında hemen bir sıcaklık hissi. Yumuşaklık. Sarılmak, iyi hissetmek. Güzel bir uyku belki… Üzerinizde ağırlık. Battaniye aynı zamanda kalındır çünkü. Hatta bazen bir şeylerin üzerine de konur battaniye. Örtmek, sarmak, gizlemek için.

Kış ayında olmak dışında battaniye ile ne işimiz olabilir diye düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum. Bu bir metafor; elbette konuyu ebeveynliğe bağlayacağım. Dorothy Briggs’in bir kitabında ilk kez bu benzetmeyle karşılaştığımda çok hoşuma gitmişti. Çocuklarınızı örtü olarak kullanmayın diyordu. Ben battaniye olarak çevirdim. Özgüven konusunda yaptığım her çalışmada mutlaka kullanıyorum bu benzetmeyi ve anne babaların da etkili bulduğunu görüyorum.

Evet çocuklarımızı kendi bireysel zayıflıklarımızı ya da ilişkilerimizdeki açıkları örtmek için battaniye olarak kullanamayız. Çünkü onlar da birer birey. Anne babanın onları yönlendirme ve şekillendirme yükümlülüğü var. Ama onların anne babanın açıklarını ve zayıflıklarını kapatma gibi bir görevleri yok. Eğer bu söylediklerim garip geldiyse bir düşünün: Evlilik düzelsin diye yapılan çocuklar var. Daha doğarken nasıl bir yükle geliyor dünyaya zavallım!

İşte en önemli soruyu soruyorum o zaman: Anne baba olarak sizin kendinize güveniniz, saygınız var mı? Ne kadar sağlıklı bir bireyseniz, tatmin olmuş, kendini bilen? Hangi özellikleriniz sizi siz yapıyor? Bunlarla ilgili ne hissediyorsunuz? Kendiniz olmaktan mutlu musunuz? Yoksa başka biri olmayı mı isterdiniz?

Kendinizi ne kadar kabul ederseniz- başkalarını da o kadar kabul edersiniz. O halde kendinizi bir bütün olarak kabul ediyor musunuz? Artılarınızla, eksilerinizle. İyi yaptıklarınızla, yapamadıklarınızla. Başarılarınızla, başarısızlıklarınızla. Tüm bunlarla yüzleşebiliyor musunuz? Yoksa halen kaçmakta mısınız? Şikayet etmek, başkalarını suçlamak, kurban rolü oynamak…bunlar ne kadar var hayatınızda?

Kendini bilen ve güvenen insan aldığı sorumluluklarda ve üstlendiği rollerde de ne yapması gerektiğini bilir. Ne yapıp yapamayacağının farkında olur. Çözüm odaklı olur. Hele ki ebeveynlik rolünde bir düşünsenize bunun önemini.

O zaman, tüm bu soruların cevaplarıyla yüzleşin. Sonra da evliliğinizle; eşinizle olan ilişkinizle. Neler iyi gidiyor? Nerelerde zorlanıyorsunuz? Bunları önce açık yüreklilikle tespit edin. Sonrasında da eşinizle konuşarak çözüme gidin. Çocuğunuzla birbirinize mesajlar göndermekten, çocuğunuzun üzerine düşerek durumu atlatmaya çalışmaktan çok daha doğru davranışlar öyle değil mi?

Tüm bunları düşünmeden “Özgüveni yüksek bir çocuk yetiştirmek istiyorum.” demek bence havada bir istek olarak kalıyor. Sanki o çocuk kendi kendine böyle olacak. Hadi elinizi vicdanınıza koyun da bir bakın bakalım şimdi aile hayatınıza. Bu gözle. Bakalım ne göreceksiniz? Kimse mükemmel değil, mutlaka değişecek ve gelişecek alanlar olacaktır. Mesela kendinize olan güveninizi artıracak ilk adım ne olurdu? Sorun kendinize ve vakit kaybetmeden başlayın.

Figen Küçükkoner Kırca
www.lifefocus-tr.com
figen.kirca@lifefocus-tr.com
Ebeveyn Koçu Figen Kırca
@Coachfigen

En Çok Aranan Haberler