Korkuteli ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi 23 yaşındaki Dilara Kandak, geçen yıl 22 Ocak tarihinde ortadan kayboldu, 4 Mart’ta ise Alaaddin Mahallesi Gölbent mevkisinde ormanlık alan içindeki tarlada vücudunun bir bölümü toprağa gömülmüş halde çıplak cesedi bulundu. Otopside, boğularak öldürüldüğü anlaşılan Kandak’ın cesedinin üzerindeki spermlerin, kadının eski eşi Ahmet Y.’ye ait olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan, 2’nci evliliğini yaptığı öğrenilen Ahmet Y., 17 Nisan’da sevk edildiği adli makamlarca tutuklandı.
Ahmet Y.’nin yargılanmasına devam edildi. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ahmet Y., taraf avukatları ve müşteki katıldı. Dosyada ismi geçen ve başka suçtan tutuklu bulunan V.B. ise duruşmaya SEGBİS sistemiyle katıldı.
Müşteki avukatı Fatih Yavaşlar, şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, “Dosyaya gelen ve okunan adli tıp raporunda 4-6 haftalık bir süreçten bahsedilmektedir. Bahsi geçen tarihler Dilara Kandak’ın kaybolduğu tarihlerle hemen hemen örtüşmektedir. V.B’nin beyanları bu rapor içeriğiyle örtüşmemektedir. Dilara’yı kaybolmadan önce gören en son kişi sanıktır. Rapor da sanığın aleyhinedir, iddialarımızı doğrular mahiyettedir. Raporun dikkate alınmasını talep ederim” dedi. İddia makamı da, sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti.
Son gelen adli tıp raporunun, savunmalarını bilimsel olarak desteklediğini kaydeden sanık avukatı Nihan Kanat, “Gelen son raporda, maktulün tam olarak tespit edilememekle birlikte 4 ila 6 haftalık ölü olduğu hususunda görüş beyan edilmişti. Müvekkilin beyan 22 Ocak 2018 tarihinde maktulle cinsel ilişki yaşadığı yönündedir. Sonrasında 24 Ocak 2018 tarihi, Dilara’nın kaybolduğu gündür. Saat 18.42 itibariyle müvekkilimle telefonda görüşmüş, çocukların ilaçlarını almasını söylemiş, yanında Mustafa da varken ilaçları alıp müvekkil olay yerinden ayrılmıştır. Kamera ve HTS kayıtlarından müvekkilin ilaçları aldıktan sonra iş yerine gittiği, 3 saat iş yerinde kaldıktan sonra ev adresine gittiği, sabah 09.08’e kadar evine kaldığı sabittir. Dilara 18.42 itibariyle babasının evinden çıkarken telefonu kendi isteğiyle kapatıyor ya da şarjı bitiyor telefonu kapanıyor. Ondan sonra görüntü karesinden çıkıyor. Bu saatten sonra Dilara’nın nereye gittiği, kiminle görüştüğü belli değildir” ifadelerini kullandı.
Adli tıp raporuna değinen avukat Kanat, savunmasına şöyle devam etti:
"Raporda spermin ölü bedende ne kadar kalacağının tespit edilemeyeceğinin ancak canlı bedende 72 saat kadar tespit edilebileceği mütalaa edilmiştir. Dilara’nın 24 ya da en fazla 25 Ocak’ta vefat ettiği hesaplanabilir. Bu tarihten sonra cesedin bulunduğu güne kadar ceset bir yerde saklanmıştır. Dilara bulunduktan en son 3 gün önce bulunduğu yere gömüldüğü tanık beyanlarından sabittir. Dilara’nın teyzesinin beyanından sonra apar topar ceset bulunmuştur. Ceset bulunduğunda çıplaktır ve alelacele gömüldüğü ortadadır."
Maktulün evinde yapılan incelemede, kıyafetlerinin üzerinde B.Y. ve S.K’nın spermlerinin bulunduğunu ifade eden Kanat, “Cesedin çıplak olarak gömüldüğü ve evinde bulunan kıyafetlerin üzerinde S.K’nın ve B.Y’nın spermleri bulunmuştur. S.K., Dilara’ya uyuşturucu temin eden kişidir. En az birisi erkek olmak üzere, birden fazla DNA profilinin olduğu, adli tıp raporuyla sabittir. Cesedin çıplak olması, 40 gün boyunca muhafaza ediliyor olması, sperm örneklerinin kıyafetlerden çıkması onların olaydan sorumlu olabileceği ihtimalini doğrulamaktadır” diye konuştu.
Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. (İHA)