Bayer'den "İnovasyon" Konferansı

AB İnovasyon Politikası Yönetimi Üçlü Yüksek Düzey Grubu Genel Sekreteri Prof.Dr. Stefan Schepers, "Gelecekteki zorluklarla mücadele edebilmek için Türkiye’nin dijital güdümlü hale gelen ekonomik koşullarda inovasyonu mümkün kılan bir 'ekosistem' oluşturması gerekiyor” dedi. Schepers, Almanya merkezli sağlık ürünleri, beslenme ve ileri teknoloji ürünleri şirketi Bayer’in Türkiye’deki faaliyetlerinin 60. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında Ankara’da Cer Modern'de düzenlenen “İnovasyon ve İş Dünyası-Hükümet Etkileşimi ile Rekabetçilik” konulu konferansta konuştu. İş dünyasına ve hükümetlere kamusal değerler, sosyal kabul, politika ve düzenlemeler gibi gözle görünmeyen varlıklarını içine alan ortak bir strateji geliştirmeleri konusunda artan baskılar olduğunu ileri süren Schepers, bu baskıların iş dünyası için kurumsal stratejilerini, kamusal değerler, sosyal kabul, politika ve düzenlemeler gibi gözle görünmeyen varlıkları dahil edecek şekilde yeniden gözden geçirme ve uygulama olduğunu belirtti. Hükümetlerin içinde ulusal ekonomilerin çerçeve koşullarını inovatif ve rekabet avantajını sürdürülebilir kılan Ar-Ge politikalarını ve yatırım ortamını sürekli gözden geçirme ve yeniden tasarlamak olduğunu dile getiren Schepers, inovasyon ekosisteminin iş dünyası, sivil toplum, hükümetler ve eğitim kurumları arasındaki açık ve şeffaf etkileşimli bir yapıya dayanması gerektiğini söyledi. Stefan Schepers, şunları kaydetti: "Çünkü yüksek refah düzeyinin sağlanması, sürdürülebilir rekabetçiliğe ve tüm paydaşların kalıcı inovasyon yapabilme kapasitesine bağlıdır. Etkili bir inovasyon politikası, radikal değişimler ya da artan gelişmeler sunan inovasyonlara ve bu inovaysonların pazara girişine olanak tanıyan koşullar oluşturmalı, ürünlere ve hizmetlere, yönetime ve idareye tüm seviyede eğitime odaklanmalı ve öngörüyle gelecekteki güçlüklerle stratejik bir şekilde başetmeli.” Bayer Türk Üst Yöneticisi (CEO) Dr. Axel Hamann de Bayer’in 60 yıldır Türkiye'ye katkı sağladığını ifade ederek, "İstanbul'da üretime başladığımız 1954'ten bugüne Türkiye'de yaptığımız yatırımların toplam değeri 300 milyon lirayı buluyor. Ülkede ekonomik darboğazın olduğu 2002'de biz, yeni genel merkez binamızı inşa ettik ve taşındık. Marmara bölgesinde iki modern üretim tesisimiz bulunuyor. Bugün bin 300'den fazla çalışanımızla Türkiye'nin en büyük 150 şirketinden biriyiz. Yıllık ciromuz 1,23 milyar lira ve Türkiye sağlık sektöründeki en büyük beşinci şirketiz" dedi. Bayer'in 2014 için tek haneli büyüme hedefinin olduğunu söyleyen Hamann, "Biz Türkiye'de sadece iş yapmak ve işimizi büyütmek için değil aynı zamanda topluma katkı sağlamak için de bulunuyoruz" diye konuştu. Türkiye’nin gelecekteki gelişimi için bilim eğitiminin önemine dikkat çeken Hamann, şunları kaydetti: “Bu nedenle Bayer, Türkiye’deki sosyal sorumluluk projelerinde bilim ve eğitime odaklanıyor. 60. yılımız vesilesiyle iki özel toplumsal proje planladık. Birincisi, TOG ile gerçekleştirdiğimiz ve halihazırda başarıyla devam eden Bayer Genç Bilim Elçileri projesinin bir uzantısı olarak tasarlanan ‘Bilim Tohumları Ekibi’. İkinci özel projemiz ise ‘Bayer Liseler Arası Bilim Yarışması’. Her iki projemizi de 2014 yılının ‘2014 Türk-Alman Araştırma, Eğitim ve İnovasyon Yılı’ olması sebebiyle Türkiye ve Almanya devletlerinin desteğiyle hayata geçireceğiz."