HABER

Baykal: "Bu bir devalüasyondur"

Extramagazine Dergisi, "dünyanın en büyük dergisi" unvanıyla Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye hazırlanıyor.

Bursa'da 4 yıldır yayınlanmakta olan Extramagazine Dergisi, 5. yaşına dünya rekoruyla giriyor. ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ekonomide son yaşanan gelişmenin "devalüasyon" olduğunu belirterek, Başbakanı önüne gelen herkesi azarlamakla suçladı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Meclis'teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomi konusuna değinerek, Türk ekonomisinin açıkla beslenen hale dönüştüğünü söyledi. Baykal, "Kur kalıcıdır, hatta yükselme eğilimi içindedir, bu bir piyasa devalüasyonudur. Hükümete, siyasete, bürokrasiye rağmen ortaya çıkmıştır. Güven ölçüsü sarsılmaya başlamıştır. 3.5 yıl sonunda zemin kaybı, geriye düşme olmuştur. Önümüzdeki aylarda, sonbaharda ne gibi yeni dengeleri dayatacağı da belli değildir. Sürekli açık vererek kalkınan ekonomi modeli yoktur" diye konuştu.

Açığın 26 milyar dolar düzeyine çıktığını kaydeden Baykal, şunları söyledi: "Daha çok borçlanarak daha ileri gidemezsiniz. Her şeyin bir sınırı vardır. Vatandaşa vergi yükleyemezsin. Elinde ne varsa satsın. Çin daha çok borçlanarak mı, daha çok cari açık vererek mi, daha çok sıcak para çekerek mi, tam tersi ihracat ve üretimle ekonomisini kalkındırmıştır. Yanlış istikametteyiz. Bu istikametten gün geçirme, gün geçirerek birilerini zengin etme var. 5 milyar dolar dış ticaret açığı vermekle övünmemeliyiz."

İhracatın ithalatı karşılama oranlarının alarm verdiğini belirten Baykal, AK Parti iktidarı döneminde ekonominin 137 milyar dolar daha borçlandığını bildirdi.
"Hangi büyük hizmet var, hangi büyük kalkınma var, hangi refah sıçrayışı var" diye soran Baykal, ekonomik durum nedeniyle Başbakan'ın önüne geleni azarladığını ifade etti. Baykal, "Önüne kim gelirse azarlıyor. Çiftçi geliyor azarlıyor, Büyükelçi geliyor azarlıyor. Ekonomiyi dostluk, sevgi üreten hale dönüştürmek gerekir. Birileri alkışlıyor, birilerini anlayamıyor" dedi. Zamların arka arkaya geleceğini kaydeden Baykal, kalp hastalarına, kolesterol ve kanser ilaçlarına dahi tasarruf tedbiri getirildiğini söyledi. Baykal, "Böyle bir sosyal güvenlik sistemi olabilir mi? Bunlar tehlikeli uygulamalar" diye konuştu.

"LAİK, DEMOKRATİK SİSTEM DEĞİŞTİRİLMEK İSTENİYOR"

AK Parti Hatay Milletvekili Fuat Geçen'in açıklamalarına da değinen Baykal, "AK Parti Milletvekili çıkıp partisinin durumunu ifade etti. 'Ben AK Parti'yi tuz zannetmiştim. Tuz koktu' diyor. Bu Ali Dibo düzeni. AK Parti'ye bakınca tabanında Ali Dibo, yukarıda da Dubai kuleleri var" açıklamasında bulundu. Güneydoğu'da meydana gelen terör olaylarını da hatırlatan Baykal, şunları söyledi:

"Terörle Mücadele Yasası'na ne oldu? Türkiye ayağa kalktı. Mayınlar, ölenler, şehit olanlar. Niye yasayı çıkarmıyorsun? Hani bizim söylediklerimiz boştu. Yasa tasarısı askıda. Aynen çıkarmaya cesaret edemiyorlar. Bunun sorumluluğunu alamazlar. Altında ezilir, kalırlar. Ne söylediysek doğrudur. Değiştirmeyi kendilerine yediremiyorlar."

Baykal, Danıştay saldırısının ardından basının yanlış şekilde yönlendirildiğini, bu işin çete tarafından işlendiğinin açıklandığını ve kendisinin de bu ihanet çetesine AK Parti tarafından dahil edildiğini dile getirerek, "Danıştay saldırısından önce Başbakan, Danıştay'ın verdiği karar aleyhinde konuşmuştur. Cumhuriyet'e yapılan saldırının ardından da Başbakan, 'Olur böyle şeyler' demiştir. Başka ülkede olsa o Başbakan Başbakan olarak kalabilir mi? Başbakan bir süre ortalıkta yok.

Bir bakmışız ki emekli subaylar çetenin elebaşı olarak gösterilmiştir. Hedef hükümet denmiştir. Bu olayı Bab-ı Ali olayı olarak gösterenler çıkmıştır. Başbakan Yardımcısı, saldırıdan birkaç saat sonra 'Sürprizlere hazır olun' demiştir. Başbakanı kim yanılttı acaba? Ankara polisi mi, İstanbul polisi mi? İyi niyetli hükümet üyelerinin soruşturma sürerken açıklama yapması olacak şey mi? Sorumlu hükümet, bakanlar ve Başbakandır. Başbakan olayı bilerek çarpıtmıştır. Mahkum olacaksınız demiştir. Soruyorum, Sayın Başbakan bu gelişmeler karşısında mahkum oldunuz mu?" değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'de laik, demokratik Cumhuriyet sisteminin değiştirilmek istendiğini öne süren Baykal, "Başbakan 10 yıl bekleyin diyor. Eğitim kurumları ayarlanıyor. Sivil toplum yapıları şekillendiriliyor. Ekonomik yapılanmalar, medya yapılanmaları ortaya çıkıyor. Milli Eğitim Bakanlığı müthiş bir kadrolaşma içine girmiştir. Milli Güvenlik Belgesi'nde 'İrtica bir numaralı tehdittir' yazılıdır. Altında Başbakan'ın imzası vardır. Daha önce kimin imzası vardı? Erbakan'ın" dedi.

En Çok Aranan Haberler