HABER

Baykal: Derdimiz adayın eşi değil

Baykal: Derdimiz adayın eşi değil

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı seçiminde "kılık kıyafet şartı" aramadıklarını söyledi. Baykal, Gül'ün adaylığına karşı oluşunu ise, "Bir parti idoloğunun üstelik ideolojisi Türkiye'nin cumhuriyet çizgisiyle problemliyse, cumhuriyet çizgisini benimsemiş değilse, ciddi itirazları varsa, uluslararası mahkemelere bu kavgaları götürmüşse, yazılanlar ortaydaysa, bu kimliği ortadaysa, böyle bir çizgiden geliyorsa, bu insan yargıyı belirleyecek, üniversiteyi de belirler" sözleriyle açıkladı.

CHP lideri Baykal, katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanı seçim sürecini ve aday tartışmalarını değerlendirdi,. "Kılık kıyafetin kendileri için bir unsur olmadığını söyleyen Baykal "Kafasının içi güven veren herkesin" Cumhurbaşkanı olabileceğini ifade etti. Baykal, "Ben kılık kıyafet şartı koymuyorum. Gerçekten kendi siyasi çizgisiyle güven veren, Anayasa'nın şartlarını yerine getiren herkes olabilir" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a milletvekili ve başbakan olma yolunu açmakla itham edildiğini hatırlatan Baykal, şöyle dedi:
"Bizi ilgilendiren kılık kıyafet değil. Geride bıraktığımız parlamento da bizim destek vereceğimiz ifade edilen bazı AKP'li isimlerin adı ortalıkta dolaşıyordu. Bu kişilerin kılık kıyafetine hiçbir zaman bakmadık. Eşinin başı kapalı mı açık mı diye hiç bakmadık."

-"CUMHURİYET ÇİZGİSİYLE PROBLEMLİ"-
Cumhurbaşkanlığı'nın Türkiye'de sınırlı bir görevi bulunmadığına dikkat çeken Baykal, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün adaylığına karşı olduklarını şöyle anlattı:
"Cumhurbaşkanlığı Türkiye'de bütün kurumların, devletin temel organlarının belirlenmesinde yetki kullanan bir makamdır. Anayasa Mahkemesi'ni, yargı kurumlarını, üniversiteleri belirleyen bir organdır. Yüce Divan'ı belirleyen bir organdır. Bir parti idoloğunun üstelik ideolojisi Türkiye'nin cumhuriyet çizgisiyle problemliyse, cumhuriyet çizgisini benimsemiş değilse, ciddi itirazları varsa, uluslararası mahkemelere bu kavgaları götürmüşse, yazılanlar ortaydaysa, kimliği ortadaysa, böyle bir çizgiden geliyorsa, bu insan yargıyı belirleyecek, üniversiteyi de belirler. Devletin önemli bir fonksiyonu olabilir bu. Bunlar hayati olaydır. Türkiye'nin geleceği ile ilgili çok ciddi tartışmalar sürdürülüyor. Bunlar çok hayati olaylar."

-"GÜL DEYİN BİTİRİN"-
Baykal, Başbakan Erdoğan başta olmak üzere pek çok AKP'li yöneticinin "meydanların sözüne kulak verilmeli" şeklindeki açıklamalarına da göndermede bulundu. Baykal, "Madem yüzde 47 oy o demek, çıksın Başbakan desin ki adayımız Gül. Desin o zaman. Niye tereddüt ediyor. Diyemiyorsunuz. Bin dereden su getiriyorsunuz. Bunlara ne gerek var. Niye günlerdir bu konuda tereddüt var" diye konuştu.

-"RÖVANŞ" DEĞERLENDİRMESİ-
Baykal, AKP'nin Abdullah Gül isminde ısrar etmesi durumunda, 27 Nisan bildirisinden rövanş alınacağı şeklindeki yorumların hatırlatılması üzerine şunları belirtti:
"Kimsenin niyeti hakkında bir şey söyleyemem ama Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını götüren yazılara bakınca görüyorum ki olay, sadece bir kişiyi Cumhurbaşkanlığı noktasına getirme konusu olarak anlaşılmıyor. Eğer onun ötesinde bir hesaplaşma gibi algılanıyor.

Bu sağlıklı bir yaklaşım değil. Olayı kesinlikle böyle görmemek lazım. Türkiye'de askere, anayasal kurumlara yönelik, anlayışların sağlıklı bir noktada olmadığı da açıktır. Kısa bir süre önce Anayasa Mahkemesi'ni gerekirse kapatırız anlayışı ortaya çıkmıştı. Türkiye'de Silahlı Kuvvetlerin haddinin bildirilmesi gerektiği noktasında giderek medya da kök salan yaklaşım öne çıkıyor."

-"TAVŞAN ADAYLAR"- TEPKİSİ
Başbakan Erdoğan'ın kendisini aradığını ve uzlaşı mesajı verdiğini hatırlatan Deniz Baykal, Cumhurbaşkanlığı için birden fazla aday çıkarılması arayışlarına da tepki gösterdi. Baykal, "Niye tavşan adaylar çıkarıyorlar. Niye üç aday çıkarıyorlar. Meclis Başkanlığından niye üç aday çıkarmadın. Abdullah Gül dışında biri seçilince demokrasiye ihanet mi etmiş olacaklar. Olayı niye böyle kurguladılar. Bu büyük yanlış değil mi?" şeklinde konuştu.

-"LAİK AZINLIK" TEPKİSİ-
Seçimlerden sonra bir yabancı gözlemcinin "İktidar artık Türkiye'de Laik azınlığı korumalıdır" şeklindeki sözlerini hatırlatan Baykal, "Elde haritalar dolaştırılıyor. Bütün bunlar ülkenin ulusal bütünlüğünü geleceğini çok ciddi şekilde belirleyecek unsurlardır. Bunların karşısında Türkiye'de cumhurbaşkanı olacak kişinin bütün bu tehlikelerin bilincinde, tehditleri kavramış bunların karşı gerekli Türkiye'nin ulusal birliğini bütünlüğünü, ve cumhuriyet çizgisini sahiplenip savunacak duyarlıkta bir sivil olması gerektiğine inanıyorum" görüşünü savundu.

-"İSİM TELAFFUZ ETMEDİK"-
CHP Genel Başkanı Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci boyunca hiçbir zaman isim telaffuz etmediğinin altını çizerek, "Bize sorarlarsa bir değerlendirme yaparız. Durduk yerde herhangi bir isim söylemek istemiyorum. Gene bazı isimler ortaya atıldı fakat benim telaffuz ettiğim isimler değildir" dedi.

-"LAİKLİK BARIŞIN GÜVENCESİ"-
Türkiye'de belli tedirginlikler bulunduğuna dikkat çeken Baykal, "Tedirginliklerin iki tane ana kaynağı var. O kaynaklardan bir tanesi Türkiye'nin laik çizgisine yönelik bir umutsuzluk ortaya çıkması. Bunu koruyalım, gelecekte buna çok büyük ihtiyaç vardır. Bu Türkiye'nin barışının güvencesidir" dedi.
Türkiye'de ulusal bütünlük konusunda ciddi bir duyarlılık oluştuğuna dikkat çeken Baykal, bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik eleştirilere de tepki gösterdi. Baykal, "TSK'ya tepki doğrudan müdahale yapıldığı dönemlerde bile bu düzeyde olmamıştır. Şimdi böyle bir büyük suçlama hedefi haline dönüştürülmüştür. Türkiye gibi bir ülkede Silahlı Kuvvetlerin saygın, güvenilir ve değerli bir kurum olarak varlığını sürdürmesinde fayda vardır" diye konuştu.

ANKA

En Çok Aranan Haberler