ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Türkiye'nin eyaletlere ayrılmasıyla ilgili sözlerine sert tepki gösterirken, "Bunun geçmişte de ülkeyi kurtarma sabıkaları var. Tespihin imamesini koparıverdin, Türkiye siyaseti paramparça oldu" dedi.
CHP Grubu bugün TBMM'de toplandı. Genel Başkan Deniz Baykal, parti grubunda yaptığı konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü hatırlatarak başladı. Kadın sorunun bir toplum sorunu olduğunu cinsiyet sorunu olmadığını belirten CHP lideri Baykal, kadın erkek eşitliğini toplumun içine sindirmesi gerekliliğini, Cumhuriyetin de bu konuda önemli adımlar attığını belirtti. Dünyada kadınlara seçme ve seçilme hakkını ilk tanıyan ülkenin Türkiye olduğunu kaydeden Baykal, bu adımların Türkiye'nin dönüşümünün en önemli adımlarından birini oluşturduğunun altını çizdi. Bunun bir dönüşüm olduğunu ancak tamamlanmadığını ifade eden Baykal, "Kadınlar hala ekonomik yaşamda emeklerinin karşılığı olan konuma gelmiş değillerdir. Toplam mülkiyette yüzde 5'in altında görünmektedir. En büyük kesim kadın işsizliği olarak ortaya çıkmıştır. Şiddete maruz kalmak, töre cinayetleri. Biliyoruz ve bunları mutlaka çözeceğiz, çözme kararlılığı içindeyiz" diye konuştu.
'Kadın' deyince akla 'çocuk' geldiğini ifade eden Baykal, geçen haftanın 'Dilara haftası' olduğunu belirterek, 5 yaşındaki Dilara'nın rögar çukuruna düştüğünü hatırlattı. Dilara'nın bir rögara kaptırıldığını Türkiye'nin utançla izlediğini belirten Baykal, bunun sıradan, kent kazası olarak değerlendirilemeyeceğini, bunun bir trajedi, bir ailenin, bir annenin yaşayacağı büyük bir facia olduğunu ifade etti. Baykal, "Bu nasıl bir iştir? Bunun arkasında ne vardır? Nasıl bir sorumluluklar zinciri içinde bu tablo ortaya çıkmıştır?" diye sordu. Konunun İstanbul yönetimi, İstanbul belediyesi ve belediye ihaleleri olduğunu, bu konuda nasıl bir sistemin, nasıl bir çarkın döndürülmekte olduğu konusu olduğunu ifade etti.
EYALET SİSTEMİ TARTIŞMALARI Baykal, Türkiye'de bir kardeş kavgasının zemini hazırlanmaya çalışırken ve göz göre göre buna herkes tanık olurken, birden bire yeni bir tartışmanın gündeme geldiğini, Türkiye'nin eyaletler modelini tartışmaya başladığını belirtti. Oturmuş hiçbir ülkede böyle bir tartışmanın olmadığını belirten Baykal, bir Hintli'nin çıkıp da böyle bir tartışmaya girmediğini kaydetti. Her gün anayasayla ilgili bir tartışma olduğunu, bir türlü anayasanın içe sindirilemediğini kaydeden Baykal, Türkiye'nin bu coğrafyada uluslaşma sürecini sürdürmekte olan bir ülke olduğunu kaydetti.
Atatürk milliyetçiliğinin ortaya birliği bütünlüğü ortaya koyduğunu ifade eden Baykal, "Irk milliyetçiliği değil mikro milliyetçilik değil, toparlayıcı bütünleyici milliyetçilik. Milliyet insanlar arasındaki ilişkinin, ulusal düzeyde ifadesidir. Onun altında ilişkinin bağların kurulduğu daha alt düzeyde ilişkileri ardır. Hısımlık, akrabalık. Etnik kimlik, mezhep kimlik bunlar toplumsal yaşamın parçasıdır. Ama biz sadece meydana onları bırakırsak kendimizi aşiretimizle kabilemizle etnik kimliğimizle mezhebimizle tanımlama noktasında kalırsak buruda bir beraberliği sağlayamayız. Birliği beraberliği ancak herkesin ailesine, sülalesine, soyuna sopuna saygı gösterirken, biz burada bir milletiz demekte buluyor. Bunu başarabilirsek Türkiye'de barış var, bunu başarırsak kardeşlik var, bunu başarırsak zenginleşme var, demokrasi bunu başarırsak var. Bunu başarırsak Türkiye'nin yolu açık. Bu konuda büyük mesafe aldık" ifadelerine yer verdi.
Bunların olmaması halinde Anadolu'nun da Ortadoğu haline geleceğini ifade eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Hepimiz Türk milletinin parçasıyız. Hepimiz kendimizi Türk milletinin parçası saymalıyız. Buradan biz bir millet çıkarmak istiyoruz. Hayır buradan birkaç millet çıkarmak istiyoruz denildiği anda buranın huzuru kaçar. Kaçmasın herkesi için kötü olur" diye konuştu.
Türkiye'nin üzerinde oyunlar oynandığını ifade eden Baykal, "'Bunlar paranoya kimse kimseyi bölmüyor', herkes birbirini demokratikleştirmeye çalışıyor. Eskiden ilericilik yoksulun yoksulluktan kurtarılması, aç olanın karnının doyurulması, kimsesize sahip çıkılması, ilericilik budur. İlericilik ne oldu 'senin mezhebin ne, senin dilin ne?', ilericilik bu hale getirildi. Bu yanlış dünyayı yönetmek isteyenlerin oyunu. Bunu kabul etmiyoruz. Gerçek ilericilik ekonomik sorunların çözülmesidir" ifadelerine yer verdi.
BAYKAL'DAN EVREN'E SERT MESAJ Baykal, her grup toplantısında olduğu gibi yine bir milliyetçilik tanımı yaparken, "Husumete dayalı, ayırıcı, birisine karşı konuşlanmış bir milliyetçilik değil kendimiz için konumlanmış bir milliyetçilik. Bizim birbirimize sahip çıkma, birbirimizi kucaklama, birbirimizle kaynaşma ve beraberliğimizi gerçekleştirme anlamında bir milliyetçilik. Böyle bir milliyetçilik Türkiye'nin önünü açar" ifadelerini kullandı.
7. Cumhurbaşkanı Evren'in bu sözlerinin bu konudaki heveslileri ortaya çıkardığını belirten Baykal, "Bir zat Türkiye'ye akıl veriyor. 'Artık eyalet tartışması yapalım'. Kıyamet kopunca Türkiye'de 'ben öyle demek istemedim bölge valilikleri olsun istedim.' Cesaret edip söylenecek olan bölge valiliği kurma işi mi? Bölge valiliğini söylemek için cesarete ihtiyaç yok. Cesarete ihtiyaç olan Türkiye'yi bölmeye götürecek olan eyaletleştirme, sen o cesareti gösterdin. Niye onu söylemedin, bunu söyledim diyorsun?" şeklinde eleştiride bulundu.
"Bu kişi Türkiye'yi ilk kez kurtarmıyor" ifadelerini kullanan CHP Lideri Deniz Baykal, şöyle konuştu:
"Bunun geçmişte de ülkeyi kurtarma sabıkaları var. Daha önce de ülkeyi kurtarmaya çalıştı biliyorsunuz. Ama o Türkiye'yi kurtarırken Türkiye'ye en büyük zararı verdi. Siyasi partileri kapattı. 12 Eylül'de Türkiye'yi kurtaracağım diye Türkiye'nin her köyüne, kasabına kadar nüfuz etmiş, yıllar boyunca kuşaktan kuşağa sürdürülmüş, bir ağ gibi Türkiye'yi bütünleyen kendi çapında DP, AP, CHP bir türlü temel partilerini kapattım deyip Türkiye'de, Anadolu coğrafyasını kendi başbil, toparlayıcı bına boynu bükük, sahipsiz, korunaksız bırakmış olması. Arkasından yaşanan bu acı olayların temel nedenini oluşturuyor. Kendi kişisel kızgınlığı, nefreti ile bunları susturacağım, diye kapatmış. Bütün siyasi partileri, ne oldu kurtardı kapattığı partilerin genel başkanları, tümü Cumhurbaşkanı, Başbakan Meclis Başkanı olarak ülkeyi yönetti. Türkiye 10 yılını kaybetti. Ama o arada bir şey oldu. Tespihin imamesini koparıverdin. Türkiye siyaseti paramparça oldu. Tekrar gelenek oluşturmaya çalışıyoruz. Senin berbat ettiğin ulusal birliği, Türkiye siyaseti kendisi kurmaya çalışıyor. Parlak bir fikir, kapattı partileri ne oldu? Ne oldu kapattın da? Onun muhasebesini yaparsak, onun çok ağrı bir sorumluluk olduğunu sen de görürsün. Bu zat bize 'Türkiye eyalet sistemine geçsin diyor.' Nerden çıkardın eyalet sistemini? Türkiye bir milli eğitim politikasını oturtamadı daha. Bir eyaletin memurları o eyaletin içinde memur olacak. Yani parçalanmaya başlayacağız. Bu eyalet sistemine biz fetret dönemini mi özledik?"
Hükümeti de bu konuda sessiz kalmakla suçlayan CHP Lideri, "Başbakandan bu konuda hiçbir değerlendirme yok. Meydan boş bırakılmış. Bu teklifi karşı boş bırakılmış. Barzani'ye karşı, Talabani'ye karşı, Kerkük-Diyarbakır eşitliği kuranlara karşı. Devlete meydan okuyanlara karşı boş bırakılmış. Herkesin aklında bir şey var Çankaya'yı nasıl alırız" diye konuştu.
Seçmenler tarafından Baykal'a Başbakan olduğunda içini parayla doldurması ve halka dağıtması için bir Kastamonu sandığı, Trabzon ekmeği, enerji verici Kastamonu ezmeleri ve 1932 (75 yıllık) yılında kullanılan CHP Kastamonu Küre ilçesi karar defteri verdiler. CHP Lideri Baykal, bu defterin 75 yıldır saklanmasının vatanseverlik ve partiseverlik olduğunu, CHP'yi kapatarak belgelerini SEKA'ya gönderenlere ithaf olunduğunu ifade etti.