ANKARA (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, olağanüstü kurultay çağrısının özünün genel başkanlık mücadelesi değil, rüşvetin 'r'sini bile CHP'den uzaklaştırmak olduğunu bildirdi.
Baykal ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül arasındaki söz düellosu bütün hızıyla devam ediyor. Sarıgül'ün 'Baykal benden korktuğu için kurultaya gitti' şeklindeki sözlerine yazılı bir açıklamayla cevap veren CHP lideri, "Olayın merkezinde rüşvet alınması, verilmesi gibi her CHP'liyi kahredecek bir durum varken, rüşveti bir kenara koyup, bunun bir genel başkanlık mücadelesi gibi sunulması çok büyük bir haksızlıktır" dedi. CHP'nin 80 yıldan beri temiz toplumun, temiz siyasetin, temiz insanın savunucusu olduğunu, hiçbir kirlilik ve pisliğe bulaşmadığını anlatan Baykal, CHP'nin kapısından rüşvetin 'r'sinin bile giremeyeceğini, eğer girmişse de genel başkana düşen görevin hiç zaman kaybetmeden o virüsü, o pisliği temizlemek için harekete geçmek olduğunu ifade etti. Genel başkan olarak bu pisliğin temizlenmesi, hesap sorulması için en yetkili organ olan kurultayı olağanüstü toplantıya çağırdığını ifade eden Baykal, kurultay kararının özünün bu olduğunu vurguladı. Baykal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"CHP'nin bile kapısından rüşvet giriyorsa, bu çürüme ve bu pislik, CHP'ye kadar uzanmışsa, her şeyi bir kenara bırakıp bununla mücadele etmek lazımdır. Çünkü hiçbir CHP'li böylesine büyük bir çürümeyi, yozlaşmayı, kirlenmeyi benimseyemez, içine sindiremez, kabul edemez. Rüşvetle, yolsuzlukla, hırsızlıkla mücadelemizin temelinde bu anlayış yatmaktadır. O nedenle CHP bu pisliği temizlemelidir, temizleyecektir. Bu konuda karar alınmasını istemek bir genel başkan olarak benim boynumun borcudur. Rüşvet ile CHP adının yan yana kullanılmasından, hele hele rüşvetle CHP'den karar alınmaya çalışılmasından zul duyarım. CHP'nin bir kılı bile rüşvete bulaşamaz. Bulaştıranlar olmuşsa bu partide yerleri olamaz. Kurultayımızın öncelikli görevi rüşvetçileri temizlemek olmalıdır, olacaktır. Olayların merkezinde rüşvet alınması, verilmesi gibi her CHP'liyi kahredecek bir durum varken, bunu bir genel başkanlık mücadelesi mertebesine taşımaya gayret etmek, kamuoyuna bu şekilde sunmak çok büyük bir haksızlık ve ayıptır. Bunu zul sayarım."
CHP için mücadele etmek, genel başkanlık mücadelesi vermek, ortaya ideolojik bir farklılık, bir iddia koymak, yeni bir politika üretmek ve bu zeminde yarışa girmenin ayrı ve saygın bir uğraş olduğunu ifade eden Baykal, CHP adını kullanarak, rüşvetle CHP'de iş bitirmeye yeltenmenin ise ayrı bir iş olduğunu ve bu ikisinin birbirine karıştırılmaması gerektiğini vurguladı.