Baykal, “Bu işin ne olduğu ortaya çıktı. Baktık ki sınıra tüm devlet taşınmış, baktık ki karşıdan büyük ciplerle insanlar geldiler ve mahkeme kuruldu. Savcı ve hakimler orada. Gelenler ellerini kollarını sallayarak geçtiler çadırlar kurulmuş. On binlerce insan onları bekliyor. otobüsün üzerinde Öcalan posterleri. Davul zurna halay, böyle büyük olay yaşandı. Biz kimseyi itham etmek istemiyoruz; ama PKK, DTP ve Abdullah Öcalan bir siyasi bütünlük içerisindedir. Bu 3'lü ile iktidar işbirliği yaptı. Ortada işbirliği var beraber yürüyorlar. Yollarda mı dağlarda mı? Artık” dedi.
Baykal, Meclis’te partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Hükümetin başlattığı “Demokratik Açılım” ile ilgili süreci ve son gelişmeleri değerlendirdi.
-SINIRA TÜM DEVLET TAŞINMIŞ-
Baykal, sürecin bir parçası olan 34 PKK’lının teslim anı ve sonrasını değerlendirirken sert sözlerle Hükümet’e yüklendi. “Bu işin ne olduğu ortaya çıktı” diyen Baykal, “Bütün devlet Ankara’dan Habur’a taşınmış. Müsteşarlar, genel müdür yardımcıları Valiler. Bir baktık karşıdan o büyük jeeplerin içinde insanlar geldiler ve bir mahkeme kuruldu. Savcılar orada. Hakimler orada. Gece yarıları mahkemeler, savcılıklar çalıştı. Baktık gelenler ellerini kollarını sallayarak otobüsün üstüne çıktılar. Onbinlerce insan onları bekliyor. Otobüsün üstünde PKK bayrakları, Öcalan posterleri, gelen PKK’lılar, DTP’nin yönetim kadrosu. Bir büyük olay toplumun içinde böyle yaşandı” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın yaşanan tablo ile ilgili ilk ve son değerlendirmelerini de hatırlatan Baykal, DTP ile Hükümet arasında yapılan pazarlık konusunda anlaşamadıkları iddiasında bulundu.
-DTP İLE ARALARINDAN SU SIZMIYOR, CAN CİĞER KUZU SARMASI-
Baykal şöyle dedi:
“Başbakan bu olayı, ‘Bu bir sevinç tablosudur’ Ama bu tablonun yaşanmasından bir iki gün sonra birdenbire Türkiye bu tablo karşısında bilinen tepkisini ortaya koydu. Başbakan Ağrı’ya gitti açılımı methetti, Erzurum’da ‘sil baştan’ yaparız dedi. Ankara’ya geldi, Antalya’ya gitti. Pakistan yolunda da ‘Bu işe ara verdik’ dedi. Bu süreci iyi anlamak lazım. Ne oldu ne yaşanmıştır da anaların göz yaşını dindireceği söylenen politika iki günün içinde çark edildi. Başbakan tabii niye bu işe nokta koyduğunu kendince bir gerekçeye bağlamaya çalışıyor. ‘Şov diyor, şark kurnazlığı’ diyor. Şov yaparlar, işin tabiyatında. Şov yapmayacağız diye sana taahhütte mi bulundular? Ne oldu taraflar anlaşamadı. İstenenler artırılmış pazarlık paylaşılamamıştır. Aralarından su sızmıyor(DTP ile) Can ciğer kuzu sarması. Bu kadar önemli neden noktalıyorsun...Planı uygulamaya koydunuz daha ilk adım atıldığında planı uygulatamaz oldunuz... Bunun engelleyen milletin kendisidir, halkın kendisidir. Bizim milletimiz gözüyle düşünür... Gerçekler ortaya çıkınca milletimiz kavrar olayı. Bu işi engelleyen ne Başbakan ne de başkasıdır. Bu işi engelleyen doğrudan doğruya halkın kendisi, milletin kendisidir. Bizim milletimiz gözü ile düşünür. Ne yaşandığını gerçekler ortaya çıkınca milletimiz gördü.”
-HERKES BİZE SALDIRIYOR-
Açılım sürecinde başta Hükümet ve DTP olmak üzere herkesin her kesimin CHP’yi suçladığını kaydeden Baykal, “Bu niye tıkandı? Bütün iş dünyası, yabancı dostlar, medya herkes destekliyor bir CHP yok. Bu kadar gücün arasında bir CHP'nin lafı mı olur? Hadi uygulayın da görelim bakalım. Hala herkes bize saldırıyor. İncitmemeye özen göster eleştir ama bizi acımasızca eleştiriyorlar. Şimdi neden yapamıyorlar? Çünkü iş yanlış işin özü yanlış” dedi.
Baykal, mücadele ve müzakerenin aynı anda götürülemeyeceğini savunarak, PKK karargahı ile bu konuyu uzlaşarak halletmeyi denediklerini ancak bazı gerçeklerin de net bir şekilde ortaya çıktığını söyledi.
Baykal, “PKK, Öcalan ve DTP arasında ayrım olmadığı ortaya çıkmıştır. Demokratik açılımla ilgili açıklama yaptı taraflar biz biriz dediler. Biz kimseyi itham etmek istemiyoruz ama PKK, DTP ve Öcalan bir siyasi bütünlük içerisindedir. Bu 3'lü ile iktidar işbirliği yaptı. Ortada işbirliği var beraber yürüyorlar.. Yollarda mı dağlarda mı? Artık “ diye konuştu.
34 PKK’lının Öcalan’ın talimatıyla geldiklerini, serbest kalmaları şartı ile geldiklerini de önü süren Baykal, “ Taraflar arasında, ‘Biz buraya Öcalan'ın talimatıyla geliriz’ diyor. Diğer taraf ‘gelin’ diyor. ‘Geliriz’ diyen PKK'lılar ‘geliriz ama serbest kalırız ‘ diyorlar. Onlara ‘sen gel biz gerekeni yaparız mı’ diyorlar? Hayır. Siz sordunuz mu pişman mısınız diye sordunuz mu yararlanmak istiyor musunuz diye? Gazetelerde sormadığınız yazıyor. Bunlar ancak hukukun katledilmesiyle gerçekleşti” sözleriyle tepki gösterdi.
Baykal sözlerine şöyle devam etti:
“Seyyar mahkeme diye çadır mahkeme diye bir kavram var mı? hadi diğerlerine talimat verdin de hakime kim talimat vardı oraya taşıdın.. .Bir TV'ci ve gazeteci köşesinde diyor ki bir an önce yasalar çıkarılmalı... Sen tanıdık hakimlerle bu kadar yaparsın diyor en iyisi sen yasa çıkar diyor.. .Millet bunu gördü. Bu sahnede o tabloyu gördü işin özünü tespit etti. Değerli arkadaşların gelenler tutuklanmadı. El kol sallayarak karşılandı. Ben 25 yıldır ne hissediyordum ben niçin şehit verdim, 25 yıllık mücadelede 'biz mi hainiz?' demeye başladılar vatandaşlar. Bu soruyu sordurduğunuzda bittiniz demektir.”
ANKA