ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TBMM'deki polisin intiharını, "onur" intiharı olarak nitelendirdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Dün çok acı bir cenaze töreni yaşadık. TBMM'deki polis arkadaşımız onur intiharı gerçekleştirdi.
İşte Türkiye bu manzarayı yaşıyor. Bu olay içinde bulunduğumuz durumu gösteriyor. Artık Meclis'in içine kadar Türkiye'de kredi kartı bunalımını yaşayan insanlarımız, acılarını paylaşmak için geliyorlar. Dün bir polisimizi kaybettik. Bu konuda uzun bir süreden beri Türkiye'nin gündeminde. Bu faiz haksızdır. Vadeyi daha geniş tutmak lazımdır. 12 ay dar bir zamandır. Gerçekten şerefler kurtarılabilir onurlar hayatlar canlar kurtarılabilir olmalıdır. Bunun şartlarını TBMM yaratmalıdır. Bundan dolayı kimse zarar görmez. Hiçbir banka bundan zarar görecek durumda değildir" dedi.
CHP Grubu bugün TBMM'de toplandı. Genel Başkan Deniz Baykal, partisinin grup toplantısındaki konuşmasına, gündemden düşen mal varlığı tartışmalarına kısaca değinerek başladı. "CHP'ye yönelik sistemli saldırılar, onun Genel Başkanı olarak bana yöneltilen haksız iddialar bulunuyordu. Bunlara cevap vermek durumundaydık. Türkiye'nin temel sorunu olarak toplumun önüne bunlar sunulmuştu. Ama geçen hafta bu gündem birden bire ortadan kalktı" diyen Baykal, "Niye bitti? Çünkü yapılan iddiaların hiçbir haklı dayanağı olmadığı, boş kuru iftiradan öteye geçmeyen, benim açıklamalarımla değil resmi mahkeme kararlarıyla ilgili kuruluşların ortaya koyduğu belgelerle konu netleşti.
Ne mutlu ki toplumumuzun ezici bir kesimi de başka bir beklentide değildi. Sadece bu kampanyaya kendilerinde nasıl bir neden oluşturuldu ise o anlayışla kampanyayı götürenlerin yaptıkları iddialar olarak kaldı. 4 trilyonluk kaynağın aslında 4 eski TL, 4 milyarlık kaynak olduğu, 4 milyarlık kaynağın yanına sıfır ekleyerek, 4 trilyon yaptıkları bankaların kaynağıyla ortaya çıktı. Hepsi de fos çıkıyor fiyasko oluyor. Kimse bir soruşturma gereği duymuyor. Onlar öyle siz böyle Biz değiliz arkadaşlar biz farklıyız. Bizi de onlara benzetme çabaları hüsrana uğramıştır. Fos çıkmıştır. Gösterdiğini güvene desteğe yürekten teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Baykal konuşmasına, Pazar günü TBMM'de intihar eden polisle devam etti. "Dün çok acı bir cenaze töreni yaşadık. TBMM'deki polis arkadaşımız onur intiharı gerçekleştirdi" ifadelerini kullanan CHP Lideri'nin bu sözleri üzerine parti grubunu izlemeye gelen bir kişi, "Ben de intihar ediyorum" diye bağırdı. Baykal "Allah korusun" karşılığını verirken, Meclis güvenlik görevlileri, şahsı dışarıya çıkarmaya çalıştı. Bu arada vatandaş kart sıkıntısı olduğun anlatmak için bağırmasını sürdürdü. CHP Lideri ve milletvekilleri vatandaşın salondan çıkarılmamasını istedi.
Baykal, kısa süreli bu olayın ardından konuşmasını sürdürdü. "İşte Türkiye bu manzarayı yaşıyor" diyen CHP Lideri şöyle konuştu:
"Bu olay içinde bulunduğumuz durumu gösteriyor. Artık Meclis'in içine kadar Türkiye'de kredi kartı bunalımını yaşayan insanlarımız acılarını paylaşmak için geliyorlar. Dün bir polisimizi kaybettik. Bu konuda uzun bir süreden beri Türkiye'nin gündeminde. Biz CHP olarak ısrarla bu konunun ele alınması ve çözülmesi gerektiğini anlatıyoruz. Nihayet bir hazırlık yapıldı. Sanıyorum önümüzdeki günler içinde bu hafta içinde parlamentoda değerlendirilecek. Ama parlamentonun önüne getiren yasanın bu sorunu çözemeyeceğini düşünüyoruz."
"TÜRKİYE BÜYÜK BİR SOSYAL FACİAYA SÜRÜKLENİYOR"
"Türkiye büyük bir sosyal faciaya sürükleniyor" diyen Baykal, "Geçim sıkıntısı yoksulluk içinde ancak borçlanarak gününü geçiriyor. kendi imkanlarıyla gününü geçirmek mümkün olmamaktadır. O nedenle gelecekten yemektedirler. Devlet de bunu yapmaktadır insanlar da bunu yapmaktadır. Türkiye ancak borçlanarak, ipotek atına sokarak günü geçirme noktasına sürüklenmiştir.
Kredi kartı olayı bunun somut bir yansımasıdır. İnsanlarımız acil, ertelenemez ihtiyaçları için kendilerinin varlığını en derinden tehdit eden masraf karşısında kredi kartlarını kullanmak durumunda kalıyorlar, yaptıkları masrafların altından kalkamaz duruma düşüyorlar. Bu olayın pek çok boyutu var. Bankacılık açısından üzerinde durulması gereken durum var. Sosyal boyutu var. Kuru bir bankacılık olayı olarak ele alırsanız, elbette aylık yüzde 7-8 faiz işleterek kredi kartı uygulamasına olabildiğince yaygınlaştırmanın ve yaygınlaşan bu durum içinde batık kredi olayının yüksek faizlerle mali açıdan idare edilebileceğin düşünmek mümkündür.
Nitekim Türkiye'deki bugünkü tablo böyledir. Kontu kredilerinde yüzde 1'dir. Kredi kartlarını ödeme güçlüğüne girecek olanlar vardır, o ödenemez hale gelecek olan borçları ödeyenlerin sırtından çıkarmaktır. Bu bir bankacılık operasyonudur. Bu insan haklarını sosyal duyarlılıkları gösteren anlayışı yansıtmıyor. Ödeme imkanına sahip olmayacağını bile bile altışar yedişer kart verecekseniz. Ödenemezde yüzde 8'lerle faizle bu işi topluyoruz diyeceksiniz. Ödeyemeyenlerin bir kısmı intihar etmek durumunda kalacak. Böyle bir şey olamaz.
Yüzde 130'a kadar varan yıllık faizleri hiçbir vicdana kabul ettirmek mümkün değildir. Bu bir risk hesabıdır, isteyen girer isteyen girmez denilemez. Türkiye'deki 200 bin polisin 50 bini maaşı hacizli. Toplumun en sağlam, en güçlü dayanakları., kanun hakimiyetini istikrarın yasa üstünlüğünü sağlayan kesim. Biz onların 50 bin tanesinin maaşlarını hacizli olmaktan kurtarmışız. Dün intihar eden arkadaşımız, bu kanunu uyarıcısı olmuştur. Getirilen yasa yeterli değildir. Ertelenirken yüzde 20 faiz zulümdür. Bu faiz haksızdır. Vadeyi daha geniş tutmak lazımdır. 12 ay dar bir zamandır.
Gerçekten şerefler kurtarılabilir, onurlar hayatlar canlar kurtarılabilir olmalıdır. Bunun şartlarını TBMM yaratmalıdır. Bundan dolayı kimse zarar görmez. Hiçbir banka bundan zarar görecek durumda değildir. Kimsenin karı ortadan kalkmaz ama bazı haysiyetler, şerefler garanti altına alınır. Bu iş çok gecikti. 70 milyon kredi kartı Türkiye'de dolaşıyor. Buna seyirci kalmışsınız bunu teşvik etmişsiniz. Bankacılık sistemine saygımız var ama insana da saygımız var. Bu işin gecikmeye tahammülü kalmamıştır bu hafta bu işi bitirmeliyiz. Tekrar aynı manzaralar ortaya çıkmamalıdır. Bu kredi kartları konusu da disiplin altına mutlaka alınmalıdır" değerlendirmesini yaptı.