ANKARA (ANKA)-CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, olası bir referandumda AKP'yi şaşırtacak bir sonuç çıkabileceğini ifade etti.
Baykal, NTV’deki Canlı Gaste programında Can Dündar’ın sorularını yanıtladı. Baykal, Dündar'ın “Anayasa’nın gündeme geliş gerekçesi konusunda muhalefet, ‘yargıyı ele geçirme çabası’ diyor. Ama siz, hükümetin devrildikten sonrası için hazırlık yaptığını söylüyorsunuz” sözleri üzerine, şöyle konuştu:
“İkisi bir arada aslında. Ben ana motifin, iktidar kaybedildikten sonra yargı konusunda güven hissedebilme ihtiyacı olduğunu görüyorum.
İktidardayken tehdit altında değilsin. Dokunulmazlığın var ve devam edecek. Sorumsuzluğun var, bakan ve başbakan olarak görevin dolayısıyla yaptığın suçlar dolayısıyla parlamento izin vermedikçe Yüce Divan’a gitmezsin.
Şimdi çoğunluğu kaybetme durumu olduğu görünüyor. Kamuoyu araştırmaları ciddi bir olasılık olarak bunu ortaya koyuyor. Konuşulan büyük dosyalar varken, bir iktidarın ‘düştüğümüzde ne olur?’ duygusuna girmemesi mümkün mü?
Amaç yargıyı kontrol altına almak ve en temel nokta hiç kuşkum yok ki budur. Ayrıca, Anayasa’nın ilk 3 maddesi kaygısı da var. Bu değişiklik niçin yargıyla doğrudan ilgili…”
“Siz uzlaşma önerisini, bunları göz önüne alarak mı yani bilerek mi yaptınız? AKP’nin kabul etmeyeceğini biliyor muydunuz?” sorusu üzerine Baykal, “Benimki kabul edilebilir bir öneriydi. Benim teşhisim, 3 maddeyle meşgul oldukları yönündeydi. Teklifin reddedilmesi çok güçtü. Kamuoyu da böyle düşündü. Ben hala samimiyim ve 3 madde ayrımını yapsınlar yine uzlaşmaya varız” dedi.
-“SANMIYORUM AMA TAKDİR MAHKEMENİN”-
Anayasa Mahkemesi’nin görüşmeme ihtimalinin olup olmadığı şeklindeki bir soruya Baykal şu cevabı verdi:
Sanmıyorum. Ama takdir mahkemenin. Teorik olarak, 3 maddenin ayrılması ve yürürlülüğünün durdurulması halinde, geri kalan maddelerin referanduma gitmesi kaçınılmaz olacak. Ne kadar garip bir manzara ortaya çıkacak. Garabete dikkat çekiyorum. Türkiye gerekmediği halde, 50 trilyondan fazla parayı harcayacak. Herkesin desteklediği düzenleme AKP’nin inadı nedeniyle referanduma sunulacak. Bir tiyatro gibi, garip bir olay bu.
Başından beri Cumhurbaşkanı tarafından bu 3 madde ayrımının yapılmasını istedik. Hukuki konumu ayrı, mantıki ilişkisi olmayan maddelerden oluşan bir düzenleme. Herkesin yanlış dediği konuyu ısrarla 'acaba halkı aldatabilir miyim?' diye, bir dayatmayla Türkiye’nin önüne getirdiler. ‘Cumhurbaşkanı ayrım yapacağını ifade etsin, destek verelim’ dedik. Ortada iyi niyet varsa ve Cumhurbaşkanı’nın tavrı netleşirse aynı teklif geçerlidir.
Ama ben umudumu kestim. Cumhurbaşkanı insiyatif alabilirdi olmadı, hükümet ayırabilirdi... ‘Meclis Başkanı’yla konuşun’ dediler gittik konuştuk. Grup başkanvekillerine gittik ‘döneceğiz’ dediler, dönmediler. Ayırmak işlerine gelmedi. Parlamento da ayırmadı. Belki Anayasa Mahkemesi ayırabilir. Bu olduğu zaman, bu senaryonun ne kadar saçma olduğu, gereksiz yere Türkiye’ye masraf ettirildiği görülecektir.
Asıl mesele; biraz önce ifade ettiğim yerden devam edersem, bunlar yargıya yöneldi. Yargı ilk adım. Bunlar tüm Anayasa’yı değiştirmek istiyorlar aslında. BU Anayasa’yı allak bullak etme projesi. Birinci aşama da yargıyı kontrol altına alma, karşı çıkışları engelleme ve Anayasa Mahkemesi’ni ele geçirme... Böylece Yüce Divan konusu da aşılmış olacak.
Baykal, “Anayasa Mahkemesi 3 maddeyi ayırır ya da ayırmaz. İki ay içinde bu karar çıkar mı?” sorusu üzerine de şunları kaydetti:
“Yürütmeyi durdurma kararı da çıkabilir. Referanduma gitmeden aydınlığa kavuşturmak gerekecektir. Anayasa Mahkemesi bunu değerlendirecektir.
Referanduma gitmesi halinde sonuçla ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Ama AKP için bir sürpriz yaşanacağına inanıyorum. Çok şaşıracaklar...
Referandumla ‘Başbakan yargılanacak ya da yargılanmayacak’ diye sorulacak. Vatandaşa yolsuzluklar nedeniyle ‘Başbakan yargılansın mı yargılanmasın mı?’ sorusu sorulacak. Halk buna oy verecek.
İktidar referandumun kendisiyle ilgili bir değerlendirmeye dönüşeceğini bilmek durumundadır. Olay maddelerden çıkacak, gidiş iyiye mi kötüye mi’ ye dönüşecektir. Ekenomik ve sosyal durum belirleyici olacaktır. Krizler ve sorunlar referandum sonucuna yansıyacaktır.
Kendi kendilerine güven vermek için yüksek sesle şarkı söylüyorlar. Söylesinler, ciddi bir sürpriz bekliyor onları. Rakam veremem. Güvenilir kamuoyu araştırmaları da yok ortada. Belli şartlar altında yapılan araştırmalar da, ciddi tepkiyle karşılaşacaklarını ortaya konuyor. İlk sondajlar umut verici gözüküyor.” (ANKA)