HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Baykal: "Taksim işçilere açılmalıdır"

Baykal: "Taksim işçilere açılmalıdır"

ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Hükümetin, 1 Mayıs kutlamaları için Taksim alanını işçilere açması gerektiğini söyledi.

Baykal, "Bir kabus yaşadık 1 Mayıs'ta. 31 yıl önce. Ama artık 31 yıl geçti, Türkiye bugün geldiği noktada 1 Mayıs'ı dünyada 165 ülkenin kutladığı gibi, mutluluk, sevinç, emek, dayanışma, barış ve bahar güzelliği olarak kutlayabilir noktaya hala gelmedi" dedi. Deniz Baykal, partisinin 32'nci Olağan Kurultayı'nın ardından yapılan ilk Meclis Grup toplantısında konuştu. Salona girişinde, ayakta alkışlanan Baykal'ın, sesinin kısıklığı dikkat çekti. Parti Meclisi seçimlerine damgasını vuran Genel Sekreter Önder Sav da salon girişinde alkışlarla karşılandı.

CHP Lideri Baykal, konuşmasında hafta sonunda yapılan CHP kurultayına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kurultay süreci boyunca iç tartışmaların bir tarafı olmamaya özen gösterdiklerini söyleyen Baykal, "Gerçekleşen kurultayın çok farklı kurultay olduğu kamuoyumuzun dikkatinden kaçmamıştır. O salonda benim bugüne kadar izlediğim en muhteşem kurultay, son kurultay olmuştur" dedi.

-MUHALİFLERE SICAK MESAJ-

Baykal kurultayda genel başkan aday adaylığı için yarışan muhaliflere de sıcak mesajlar verdi. Baykal, şunları söyledi:

"Bu kurultayımızda, çeşitli siyasi çalışmalar sergilemiş, bir iddia ortaya koymuş değerli arkadaşlarıma da bu kurultay boyunca sergiledikleri anlayış boyunca teşekkür ederim. Elbette, herkes demokratik bir siyasal yaşamda her türlü iddiayı her türlü zeminde sergileyecektir. Bunun kurulları vardır. Bunun kuralları koşulları vardır. Bu koşullarda, demokratik yarış işlemiştir.Siyaset hepimiz için bir eğitim alanıdır. Hepimiz bu siyasetin içinde görüyoruz, öğreniyoruz, kafamızdaki düşüncelerimizi sınıyoruz. Eğer siyasi bir iddia söyleyeceksek onlardan gerekli sonucu çıkarıyoruz. Ona göre geleceğe bakmalıyız. Bu kurultaya genel başkan adayı olarak çıkmayı denemiş olan değerli arkadaşlarımı selamlıyorum. Kendilerine teşekkür ediyorum. Onların önümüzdeki dönemde de CHP'nin anlayışı çerçevesi içinde çalışmalarına devam etmelerini beklediğimi, onların katkılarının da CHP'de beklenmekte olduğunu ifade ediyorum. Bundan sonra da onların gene CHP'nin çalışmalarına ben hazırım. Çalışma illa genel başkan olarak götürülmek olarak sergilenmek zorunda değil. İddiayı sergilersin, gelirsen gelirsin gelemezsen de bir partilisin üzerine düşeni yaparsın. Yaparak kendini kanıtlarsın, partiye de yararlı olursun."

-İHALEDEN PİS KOKULAR GELİYOR-

Deniz Baykal, Sabah-Atv satışına dönük tartışmaları değerlendirdi. Bu konuda daha önce uyarılarını yaptığını söyleyen Baykal, ihalenin tek bir firmada kalmasının düşündürücü olduğunu belirtti. İhaleye katılmak kararı alan ancak daha sonra vazgeçen firmaların Başbakan Erdoğan'la bire bir görüşmeler yaptığı yönünde iddialar bulunduğunu hatırlatan Baykal, kamu bankalarının ihaleyi kazanan firmaya, teminatsız kredi vermesine de sert çıktı. İhaleden "pis kokular" geldiğini ifade eden Baykal, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarına da tepki gösterdi. Baykal, şunları söyledi:

"Başbakan bugün konuşmuş. Ne diyor? ‘Sermayenin rengi olmaz, yeşil sermaye diye bunlar düşmanlık yapıyorlar' Hayır sayın Başbakan. Biz sermayenin rengi ile meşgul değiliz. Kredinin teminatı ile meşgulüz. Bu olayı döndürüp dolaştırıp Katar olayına getirerek oradan bir güvence elde etmeye çalışıyor. Katar'la ilişkilerimiz 5 milyar dolara çıkmış, daha da çok artsın. Bununla ilgili şikayetimiz yok. Ama bu kredi kabul edilebilir değildir. Bu krediyi veren Katar değil, bu milletin yoksul halkı, işsiz halkı boynu bükük çiftçisi veriyor o parayı. Sanki Katar parasıyla iş yapıyor. Katar'dan almışsınız bir miktar para. Nasıl ikna ettiğinizi yakında görürüz. Onun kokusunu ayrıca alacağız. Ama burnumuza orda da pis kokular geliyor. Orda da pis kokular geliyor, burada da pis kokular geliyor. Bu dosya büyüyor. Bu dosya olağanüstü önemli bir noktaya dönüşmüştür."

-ERDOĞAN'A "YOLSUZLUK" ELEŞTİRİLERİ-

Baykal, Sabah-atv satışına dönük eleştirilerini, Başbakan Erdoğan'ın "yolsuzluk" konusunda yaptığı açıklamalara gönderme yaparak sürdürdü. Başbakan Erdoğan'ın, geçmişte söylediği, "Halkı hortumlayanların ellerindeki medya organlarını emme basma tulumbalar gibi kullanmalarına fırsat vermeyeceğiz" sözlerini hatırlatan Baykal, şunları söyledi:

"Hortumları kestik diyorlardı. Nasıl kesilmiş hortumlar görüyor musunuz? Hortum ne? Başbakan demiş ki, ‘Eskiden sırada hortumcular vardı. Şimdi artık yok' Artık öğrendiniz mi, artık hortumcu yok. ‘Hortumlar kesildi, hiç duyuyor musunuz? Filanca, falanca bankadan şu kadar götürdü. Şimdi ne konuşuluyor. Götürenlerden millete geri alma dönemi başladı. Bu konuşuluyor' Hortum konuşulmuyormuş götürme konuşulmuyormuş, getirme konuşuluyormuş. İnşallah bu hortumları getirmeyi de bir gün konuşuruz bu milletin önünde."

-1 MAYIS TARTIŞMALARI-

Baykal, konuşmasında 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin yaşanan tartışmaları da değerlendirdi. Türkiye'nin 1 Mayıs olaylarını bir kabus geliyormuş gibi karşılama duygusundan kurtulamadığını söyleyen Baykal, "Bir kabus yaşadık 1 Mayıs'ta. 31 yıl önce. Ama artık 31 yıl geçti, Türkiye bugün geldiği noktada 1 Mayıs'ı dünyada 165 ülkenin kutladığı gibi, mutluluk, sevinç, emek, dayanışma, barış ve bahar güzelliği olarak kutlayabilir noktaya hala gelmedi" dedi. Baykal'ın değerlendirmeleri şöyle:

"Önce biz kafalarımızdaki bu sendromu ortadan kaldırmalıyız. Bu kaygı, bu korku, bu telaş, 12 Eylül kavramları, anlayışı ve telaşıdır. Birbirimizden korkmak için bir neden yok. 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen kimler? Türk-İş. Kim? DİSK. Kim? Kamu sendikacıları. KESK. Emekçiler, çalışan insanlar. Bu memleketin dürüst, namuslu, sorumlu evlatları. Ortada bu kuruşlular. Türkiye bunlara kompleksle bakmak zorunda değil. Bunları anlamak zorunda ve bunlarla ilişkisini sağlıklı kurmak zorunda Türkiye. Bunun şartlarını eğer yaratamıyorsak çok yazıktır. Bunun şartlarını yaratmamız lazım."

Sendikaların 1 Mayıs'ın provake edilmesini istemeyeceğinin altını çizen Baykal, sendikaların bu konuda gerekli duyarlılığı sergileyeceğinden hiç kuşku duymadığını belirtti. Geçmişte 1 Mayıs'ta provakasyonlar olduğunu ve şimdi de olabileceğine dikkat çeken Baykal, bunu önlemenin yolunun "devletin ve sorumlu kuruluşların el ele vererek, güvenli bir işbirliğine girmesinden" geçtiğini vurguladı.

En Çok Aranan Haberler