Baykal, Varşova'dan döndü

Polonya'nın başkenti Varşova'da toplanan ve kısa adı "PES" olan Avrupa Sosyalistleri Partisi toplantısına katıldıktan sonra yurda dönen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Esenboğa Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantının amacının Avrupa'nın genişleme sürecinde yer alan ülkelerin bir araya getirilmesi ve sorunları bir arada konuşması ve tartışması olduğunu ifade eden Baykal, bu vesile ile toplantıya katılan ülkelerle kapsamlı görüşmeler yapma fırsatı bulduğunu, ayrıca toplantıda oluşturulan platformlarda görüşlerini dile getirdiğini kaydetti.

TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ

Ziyareti kapsamında ikili görüşmeler de gerçekleştirdiklerini açıklayan CHP lideri Baykal, "Türkiye'nin AB içinde yer alması gerektiği, bu amaçla Türkiye'nin üyelik müzakerelerini başlatması için bir tarih verilmesi konusunda yaygın bir görüş var. Bu defa Türkiye'yi AB içinde görmek gerektiği konusunda bir anlayışın yaygınlaşmaya başlandığı ve Türkiye'ye bir tarih verilmesi gerektiğini düşünen önemli siyasilerin varolduğunu memnuniyetle görüyorum. Artık Türkiye'nin gerçekleştirmesi gereken reformların sonuçlandırılması konusunda bir görüş hakim" dedi.

TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDE YENİ ENGELLER

Öte yandan, kararı yönlendirme konumunda olan bazı çevrelerde bir direncin ortaya çıktığını gördüğünü dile getiren Baykal, bundan dolayı hem üzüldüğünü hem de şaşırdığını belirtti.

Türkiye'nin bu konudaki çabalarının yoğunlaştığı bir dönemde, bu konuyu yönlendirmesi gereken etkin merkezlerin bir direnç içine girmesinin üzüntü verici olduğunu yineleyen Baykal, 'Bu direncin altında neler yatıyor? sorusunun cevaplandırılması gerektiğinin altını çizdi.

Bu dirence paralel olarak Kıbrıs sorununun gündeme getirilmesinin dikkat çekici olduğunu vurgulayan CHP lideri Erdoğan, "Kıbrıs'ta Genel Sekreter Annan'ın bir çözüm önerisi oluşturması ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, Avrupa güvenlik ve savunma politikası ile ilgili Türkiye'nin izlemekte olduğu 'bekle ve gör' politikasının değiştirilmesine yönelik bir görüş ortaya çıkmaktadır. Bu konularda bir değişim sağlanmasa da, bu direnç sürer mi? Bu konuların aydınlığa kavuşturulması gerek. Bu tereddüttün Türkiye'ye tarih verilmesi konusunda Türkiye'nin AB takvimini uzun süre olumsuz etkilemesi dikkate alınmalıdır" diye konuştu.

Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan CHP lideri Baykal, "Verheugen'in Türkiye'ye yaklaşımı hayli kötü mü?" şeklindeki bir soruya, "Kapalı kapılar ardındaki görüşmeleri aktarma durumunda değilim. Ben bir direncin ortaya çıktığını görüyorum. Uzun bir süreden beri gündeme getirilmeyen bir konunun yeniden ortaya çıkmaya başladığını gördüm. Türkiye'deki asker-sivil ilişkisinin Türkiye'nin AB konusunda uygun olmadığı ortaya çıkmaya başladı. Böyle bir yaklaşım son zamanlara kadar ortaya çıkmamıştı. Son zamanlarda asker-sivil ilişkisi konusunda Türkiye'nin önemli adımlar attığı açık bir gerçek olarak ortada duruyor. DGM'lerdeki denge değiştirilmiş, MGK'nın yapısında olumlu gelişmeler sağlanmıştır. Böyle bir konunun Kopenhag Zirvesi'ne bu kadar az bir zaman kala getirilmesi dikkat çekici" yanıtını verdi.

ABDULLAH GÜL'ÜN HÜKÜMETİ KURMAKLA GÖREVLENDİRİLMESİ

Baykal, Abdullah Gül'ün hükümeti kurmakla görevlendirilmesi konusunda ise "Türkiye'deki iktidar boşluğunun ülkemizin risk sorunlarını ciddi şekilde etkilemeye başlaması önemliydi. Türkiye'de bir hükümet görevden ayrılmıştır. Yeni bir hükümet göreve başlayamamıştır. Özellikle Kıbrıs sorunu açısından Denktaş'ın durumu boşluk doğmuştur. Bu noktada bu boşluğun uzatılmaması gerekirdi. Büyük bir memnuniyetle sayın Cumhurbaşkanı yemin töreninin ardından başbakan atamasını yapmıştır. Türkiye'de iktidar boşluğunun derhal giderilmesi memnuniyet verici" dedi.

Baykal, Abdullah Gül'ün iyi bir seçim olduğunu ve kendisine başarılar dilediğini, ancak Gül'den daha iyi bir seçimin Erdoğan olabileceğini söyledi. Baykal, "Keşke kendisinin yasal bir engeli olmasaydı. Ama AK Parti'nin tercihi doğrultusunda Cumhurbaşkanı'nın böyle bir atama yapması yerinde olmuştur" diye konuştu.

Bir başka soru üzerine CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdoğan'la Kıbrıs konusunda görüşme yapabileceklerini, ancak şu anda kendisinin Kıbrıs'a gittiğini ve akşam döndükten sonra görüşebileceklerini kaydetti.