Baykal, yumurtalı saldırıyı yapanlarla ilgili şunları söyledi:
Olayı merkez ilçe yönetim kurulu üyesi, il başkan yardımcısı, gençlik kolları başkan yardımcısı. Nüfus kayıtları eldeki kişiler bunlar.
[
****](https://www.mynet.com/baykalin-otobusune-yumurtali-saldiri-2690566-myvideo)
Bunları basın toplantısında size sunacaklar. Arkadaşlarımız bunların AKP Genel Başkan Yardımcısı ile akrabalık bağlantılarını size ispat edeceklerdir. Ne diyorduk biz. Bu olay organize. AKP’liler yaptı diyorduk.
Başbakan çıkıp esiyor “Açtırma kutuyu” diye. Ne biliyorsan söyle. Haber ajansının iddiası “Göstericilere para verildi” diyor.
Başbakan diyor ki “Bana da yapıyorlar”. Ama sana CHP’liler yapmıyor. Buradaki olay farklı. Oradaki saldırıları yapanların Van halkıyla ilgisi yoktur. Van halkı böyle bir davranışın parçası olmamıştır.
Van sokaklarından caddelerinden geçtik bir kişiden bile tepki gelmedi. Tam tersine Van halkına yakışan nazik bir ortam içinde kongre salonuna gittik. Orada karşılaştığımız manzara bir avuç insanın örgütlediği bir manzaradır.
Birileri koli koli yumurta almışlar onları atıyorlar. Nereye atıyorlar otobüse atıyorlar. Eğer Van Emniyeti’nin telkinlerini kabul etmiş olsaydık otobüs caddede duracak 100 metrelik mesafeyi yürüyerek geçecektik ve bu saldırı bize olacaktı.
TERTİBİ AKP’LİLER YAPTI
Bu tertibi kim yaptı. Bu konuda hepimiz belli tespitler yaptık ve bu tespitleri ifade ettik. Bu tespitler açıkça bize bu saldırının Van’daki AKP’liler tarafından organize edildiğini çok açık bir şekilde göstermiştir. Oradaki parti, yöneticisi arkadaşlarımı yürekten kutluyorum. Bugün elimizde bu saldırıyı düzenleyenlerin fotoğrafları kimlikler. Çok net bir şekilde tespit edilmiş şekilde elimizdedir. Bunlardan birisi AKP’nin il başkan yardımcısıdır. Bir diğeri gençlik kolları başkan yardımcısıdır. Elde film çekimleri fotoğraf çekimleri var.
BDP “Bu olayı yanlış buluyoruz ve kınıyoruz” dedi. Çok açıkça görüyoruz ki bu olay karşısında hem oraya katılanların kimlikleri hem oraya katılanların bize tepki gösteriken sarf ettikleri sözler gösteriyor ki bu tümüyle AKP organizasyonudur.
“VAN’DA KENDİNE GÖRE BİR HUKUK VAR”
Peki var mı bir gelişme? Yok çünkü Van’da kendine göre bir hukuk var. Daha önce Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde gördüğümüz olay var. Orada bir çete var. Hukuk dinlemiyor.
Daha önce Diyarbakır’da da buna benzer bir olay başımıza gelmişti. Orada protesto yapanlar organize olmayan bir şekilde tepki gösterdiler. Biz de şikayetçi olmadık. Demokraside olur böyle dedik. Buna rağmen savcılık harekete geçti ve mahkum etti.
Burada olay belli. Başbakan 'Çok üzüldüm gereken yapılacaktır' diyemiyor. Bize masal anlatıyor. Sen masalı bırak fotoğrafların gereğini yap.
Bu Van olayı bir iktidar partisi tarafından ana muhalefet partisine yönelik düzenlenmiş uzun bir süreden buyana ortaya çıkmış bir sokak hareketidir.
“BAŞBAKAN TESPİT DEĞİL, TEHDİT EDİYOR”
Uzun zamandır bir iktidar partisi muhalefet partisini böyle bir tepki gösterme aczi içine düşmemiştir.
Bu olay sebebiyle Van halkına karşı hiçbir kırgınlık duymadım aksine tam bir tezat gördüm. Bu olayın Van’la hiçbir ilgisi yoktur.
Oradaki üç beş çapulcu Van halkını temsil edemez.
Başbakan ikide bir “Sivas’ın ötesine gidemezler” diyordu. Yanlış da olsa bir tespit yaptığını düşünüyordum. Meğer tespit değil tehdit ediyormuş. Meğer giderseniz size gösteririz diyormuş.
Eskiden 1 gidiyorsak şimdi 3 gideceğiz. Elinden geleni de arkana koyma.
VALİ'DEN İDDİALARA YANIT
Bu sözler üzerine Van Valisi Münir Karaoğlu bir açıklama yaptı. Vali Karaoğlu şunları söyledi:
"Bir kamu kuruluşunun muhalefet liderine tuzak kurması sözkonusu olamaz. İddia ve itham çok ciddidir. Sayın Baykal bize 'şu polis' ya da 'şu şef' diye isim versin, göstersin gereğini hemen yapalım. Ama o gün polisimiz fedakarca görev yapmıştır. Keşke böyle bir şey olmasaydı. Kamu kurum ve kuruluşlarının siyasete çekilmesi doğru değildir. Biz burada işimizi yapıyoruz. İddia ciddidir ancak bize bilgi versinler soruşturalım, gereğini yapalım"