CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD dönüşü, Ankara Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı “İşi sulandırıyorlar” açıklamasına sert bir dille yanıt vererek, “Sayın Başbakanın bir uzlaşma arayışından vazgeçtiği izlenimini aldım” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine katılımından önce gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Deniz Baykal, Başbakanın ABD dönüşü, bir değerlendirme, iyi niyetli bir uzlaşma arayışına gerek olmadığını ifade ettiğini belirterek, “Yapacak bir şey yok. Biz görevimizi yaptık. Elimizden geleni yerine getirdik. Bunun gerçekleşmemesinin sorumluluğu hiçbir şekilde bize ait değildir. Tamamen bizim dışımızdadır. Eğer sayın Başbakan bu gün geldiğinde olumlu bir değerlendirme yapsaydı işbirliğini derhal gerçekleştirir, parlamentoda anayasayı değiştirme konusunda çok önemli bir adımı birlikte atabilirdik. Eğer bu, bu gün olmuyor ise bu tamamen Başbakanın tercihidir, anlayışının, siyasetinin sonucudur. Bizde değişen bir şey yok ” dedi.
BİZ HALA AYNI NOKTADAYIZ
“Biz hala aynı noktadayız” diyen Baykal, “Başbakan, yarın işbirliğine açık yeni bir anlayış içinde olduğunu söylerse yine derhal gerekeni yaparız. Biz bahane aramıyoruz. Çamura yatmıyoruz. İpe un sermiyoruz. Bunu yapanlar bizim dışımızdakilerdir. AKP bir oyun oynamıştır. Ama bu oyunda resti görülmüştür. Yapalım denmiştir ama masadan sayın Başbakan kaçmıştır” diye konuştu.
GİDERKEN UMUT VERDİ, GELİRKEN VAZGEÇTİ
Baykal, “Uzlaşma umudu bitmiş midir?” şeklindeki bir soruya da “Öyle gözüküyor. Başbakan giderken umut verdi, gelirken vazgeçti. Başbakan bu noktanın sorumlusudur” diye konuştu. Bundan sonrası için ne düşündükleri sorulan Baykal, “Parlamentoda görevimizi yapacağız. Şikayetlerimizi söyleyeceğiz. Kamuoyuna anlatacağız. AKP’nin uzlaşmaz tavrını, bu konuyu böyle bir siyasi gerginlik konusu haline getirme anlayışında olduğunu, konunun esasını çözme peşinde olmadığını, üzüm yeme peşinde olmadığını, bekçi ile kavga etme arayışı içinde olduğunu anlatacağız. Parlamentoda anlatacağız. Konu referanduma gelirse orada gerekeni yapacağız” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını bekleyip beklemediği sorulan Baykal, “Hayır. Ben ciddiye almıştım . Çünki bu akıl için yol bir. Türkiye için yararlı bir öneri. Bunu Başbakan da değerlendirdi diye düşündüm. Giderken ‘bakarız‘ dedi. Kızgınlığını ifade etti ama ‘gereğini yerine getiririz‘ dedi. Oradan umutlandık. Bize, yok şark kurnazı falan diye bağırdı çağırdı. Boş laflar ne kurnazlığı. Hiç bir alakası yok. Biz samimiyet peşindeyiz. Ama o ‘bakarız‘ dedi. ‘Eğer yasal bir engel yoksa değerlendiririz‘ dedi. Sen kavganı sürdür ama gereğini de yap. Yapar beldi diye umut ettik. Ciddiye aldık. Ama hiçbir an tereddüt etmeden bu kararlılığımızı sürdürdük. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki sayın Başbakan oyun oynuyormuş. Bu ortaya çıktı. Bu bir samimiyet denemesidir. Samimiyet sınavıdır. Ve bu sınavda sayın Başbakan sınıfta kalmıştır” diye konuştu.
Erdoğan’ın “Kapımız açık” sözlerini de değerlendiren Baykal, “Hiç bir anlamı yok. Ne demek kapı? Herkesin kapısı her kese açık. Alakası yok. Konunun esası ile ilgili zemini reddetti” dedi. Baykal, “Başbakan Erdoğan’ın tavır değişikliğini neye bağlıyorsunuz” şeklindeki bir soruya da “Bilemem. Mizaç olabilir. Siyaset tarzı. Gerilim politikası olabilir. Bilemem. O onun bileceği iştir. Ama gerçek budur” dedi.
İLK KEZ KATILIYOR
Baykal, “Kutlu Doğum Haftasına ilk kez mi katılıyorsunuz” şeklindeki bir soruya da “Milletçe hepimizin sahip çıkması gereken, elele vermesi gereken bir önemli vesile. Bu vesileyi değerlendirmek istiyorum. Milletçe ortak anlayışımızı, ortak değerlerimizi, insanlar vatandaşlar olarak sahiplenmemiz yerinde bir şey. Türkiye’nin böyle dayanışmaya böyle bütünleşmeye ihtiyacı var. Bu doğrultuda bize de görev düştüğünü değerlendirerek katılma kararı aldım. Diyanet İşleri Başkanı ısrarla bu toplantıya katılmamızı ifade etti. Ben de sayın başkana duyduğum saygı ve milletçe elele vermemiz gereken bir vesileyi değerlendirmek adına katıldım“ diye cevap verdi.