ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ilk kez AK Parti Hükümeti döneminde teröre karşı Türkiye'nin sınır ötesinde önlem alma imkanından yoksun olduğunu dile getirirken, "Irak'ta çok ciddi yanlışlar yapılmıştır ve şimdi onun bedelini Türkiye ödüyor" dedi.
Baykal, Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan'ı bugün TBMM'deki makamında kabul etti. Baykal, kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok önemli bir dönem yaşadığına işaret ederken, hem Türkiye'nin dünyayla ilişkileri hem Türkiye ekonomisi hem de Türkiye'nin genel siyasal çerçevesi konusunda toplumun giderek bir tedirginlik içine girmeye başladığını ifade etti. Baykal, Türkiye'de insanların artık "Türkiye nereye gidiyor?" sorusunu sormaya başladıklarını dile getirirken, bu sorunun gidişle ilgili rahatsızlığın bir yansıması olduğunu söyledi. Baykal, bir istikamet belirsizliğinin, ülkenin geleceğiyle ilgili kaygıları giderek ön plana çıkarmaya başladığını, artık bu tartışmaların hükümetin içinde de yapılmaya başlandığını dile getirirken, "Hükümetin içinde yer alan bakanlar, hükümetin temel uygulamalarının yaratacağı sonuçlarla ilgili tereddütlerini yüksek sesle ifade etmeye başladılar" dedi.
Türkiye'de Anayasal rejimin geleceğine yönelik bir sıkıntının ortaya çıkmaya başladığının da açık olduğunu savunurken, "Kanunsuz eğitim kurumlarıyla ilgili Türkiye bir tartışma yaşadı. TBMM bir dilemma, açmaz, bir ikilem içinde ortaya çıktı. Tabi bu TBMM'nin dilemması değildi, hükümetin dilemması. Bir yandan bir kanunsuzluk ilanı yapılıyor, öte yandan o kanunsuzluğa karşı yaptırım uygulanmasında tereddüt ifade ediliyor" diye konuştu.
Türkiye'de bir terör yükselişiyle karşı karşıya kalındığını, birden bire terörle ilgili herkesi kaygılandıran bir tablonun ortaya çıkmaya başladığını ifade eden Baykal, Güneydoğu Anadolu'da yolların kesildiğini, 40 otobüsün durdurularak soyulduğunu ve bir askerin kaçırıldığını anımsatarak, "Bu ne demektir? Burada uzun bir aradan sonra karayollarında güvenliğin bulunmadığı ortaya çıkmaya başlamıştır" açıklamasında bulundu. Baykal, karakolların basıldığını, saldırıların yapıldığını ifade ederek, Türkiye'de son bir yılda ölen insan sayısının Londra'daki patlamalarda ölenlerin 2 katından daha fazla olduğunu söyledi.
"HİZBULLAH TERÖRÜ BİR GELENEK HALİNE GELDİ"
Bütün bunların altında iflas emiş Irak politikasının yattığını savunan Baykal, şöyle dedi:
"Bugün Kuzey Irak'ta 6 bin PKK militanı serbestçe faaliyet gösteriyor, vur-kaç yapıyor. Böyle bir üsse sahipler. Bir üs oldu Kuzey Irak. Bunu herkes biliyor. Buna karşı önlem almak herkesin görevi ve sorumluluğu. ABD'nin, İngiltere'nin görevi ve sorumluluğu. Irak hükümetinin ve bizim sorumluluğumuz. Kendimize karşı tedbir alma ihtiyacı içindeyiz. Yıllarca biz Irak'tan gelen teröre karşı Irak sınırları içinde önlem aldık. Yıllarca aldık. Bu Hükümet gelinceye kadar aldık. İlk kez bu hükümet dönemindedir ki teröre karşı Türkiye sınır ötesinde tedbir alma imkanından yoksundur. Biz tedbir alma imkanından yoksunuz ama terör oradan Türkiye'ye yönelik saldırılarını sürdürüyor. Bunun kurbanlarını da seyrediyoruz. Hükümet başsağlığı mesajı yayınlıyor, cenazelerde başsağlığı ziyaretinde bulunuyor. Bir hükümet için cenaze namazlarında bulunmak yetmez. Irak'ta çok ciddi yanlışlar yapılmıştır ve şimdi onun bedelini Türkiye ödüyor. Irak politikasındaki yanlışların bedeli Türkiye'ye terör olarak geliyor."
Baykal, geçen sene çıkarılan Eve Dönüş Yasası'nın ardından bir tek teröristin dağdan inmediğini kaydetti. Yasayla cezaevlerinin boşaltıldığını, cezaevlerinden PKK ve Hizbullah militanlarının çıktığını anlatan Baykal, "Onların bir kısmı şimdi olayların içinde. Biz çıkardık, bu hükümet çıkardı" dedi. Hükümetin yanlış bir terör politikası uyguladığını kaydeden Baykal, hükümetin Hizbullah terörü karşısında gerekli cesareti hiçbir aşamada sergilemediğini savundu. Baykal, El-Kaide'nin İstanbul'da gerçekleştirdiği saldırılardan sonra dahi terör karşısında gerekli kararlılığın gösterilmediğini ifade ederken, "Türkiye'de Hizbullah terörü bir gelenek haline geldi. Dünyada nasıl El-Kaide uluslararası terörün karargahı haline gelmişse, onunla bütünleşerek o çizgiden gidiyor" diye konuştu. Baykal, Türkiye'de terörü besleyen kanunsuz eğitim kurumlarına çıkarılan yasalarla bir anlamda yeşil ışık yakıldığını kaydederken, Hizbullah terörünün, dün ve bugün olduğunu, gelecekte de olacağını söyledi. Baykal, buna karşı kararlı, ayrımsız ve etkin bir tavır takınılması, terörü besleyen odakların etkisiz kılacak önlemler alınmasını isterken, Türkiye'nin terör karşısında gevşek bir iktidarın elinde olduğunu kaydetti.
Baykal, Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan'ı TBMM'deki makamında kabulünde gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin ABD'nin Türkiye'nin sadece kendi topraklarında operasyon yapabileceği, Irak'a giremeyeceği şeklindeki açıklamasının anımsatılması üzerine, Türkiye'nin kendi sınırları içinde her türlü önlemi alma olanağına sahip olduğunu vurguladı.
"C-4'LER NEREDEN GELİYOR?"
Türkiye'ye yönelik terörün nereden güç aldığının herkes tarafından bilindiğini kaydeden Baykal, şöyle dedi:
"ABD'nin bu açıklaması çok doğal karşılanabilir, ama bunun bir ön şartı var. Irak sınırları içindeki terör odakları etkisiz kılınır. Türkiye'deki teröre Irak'tan bir destek gelmez, bunun gereği yapılır o zaman mesele yok. C-4'ler nereden geliyor? Bunu ortadan kaldırsınlar. Irak'ta etkin olanlar kimse tedbir almalı. ABD ikiz kulelere yapılan saldırılar nedeniyle 'terörle mücadelenin icabıdır' deyip Irak'a geliyor. Türkiye her gün Irak'taki terör odaklarının bedelini ödüyor ve Türkiye'ye 'sakın ha sen çıkma' deniliyor. Bu bir çelişkidir."
Baykal, Başbakan Erdoğan'ın sabah partisinin il başkanları toplantısında muhalefete yönelik, "güneş balçıkla sıvanmaz" şeklindeki açıklamasının anımsatılması üzerine de, "Başbakanın görevi Türkiye'dek 'e7inde önlem aldık. Yılli muhalefet etme anlayışından şikayet etmek değildir. Başbakanın görevi muhalefetin iktidara yönelik eleştirilerine icraatıyla gerekiyorsa da açıklamalarıyla cevap vermektir. Başbakan bunu bırakmış, biz ne söylüyoruz, 'terör yükseliyor' diyoruz. Ne güneşi ne balçığı, boğazına kadar batmışsın. O ampulü kadar konuşsun, güneşe yönelmesin. Gerçekler ortada. Türkiye, terör tehlikesine hızla yöneliyor, muhalefet olarak bundan şikayet etmek hakkımız değil mi? Irak'taki tuhaf mahzara kim göz yumdu? ABD'ye gittiği zaman Irak politikasıyla ilgili itirazlarını unutan kim? Çok çabuk ağlaşmaya başladı Başbakan. Muhalefetten çok çabuk şikayet etmeye başladı. Daha dün bir bugün iki. Bu kadar anlayışlı, sorumlu bir muhalefet var. Başbakan işine baksın. başbakan işini yapamıyor. Başbakan ABD'nin büyük işadamlarıyla düşüp kalkıyor, Türkiye'deki milyonlarca fakir insanı unutuyor. ABD'deki işadamlarıyla ve kendisini destekleyen güç çevreleriyle ilişkileri gerçeğin ortaya çıkmasını engellemeye yetmez. Tabi il başkanlarının önüne geçmiş orada esip savuruyor. Onu da anlayışla karşılarız" yanıtını verdi.