Bayraktar ‘devlet Mahallesi’nin Yıkılacağı İddialarına Cevap Verdi

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ankara'daki ‘Devlet Mahallesi’nin yıkılacağı yönündeki iddialarla ilgili, “Buranın yıkılması söz konusu değil, yıkılamaz” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) bu yıl 7.’si düzenlenen "Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri"nin açılışına gelişinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Bayraktar, bir gazetecinin devlet mahallesinin yıkılacağı yönünde iddiaların bulunduğunu, devlet mahallesinin akıbetinin ne olacağını sorması üzerine, “Ankara’da ‘Saraçoğlu’ diye bilinen yaklaşık 100 dönüme yakın bir yer bir defa Cumhuriyetin ilk dönemlerinin en önemli eseridir. Bol ağaçlı olan bol yeşilli olan ve antik yer olan, kültürel sit olan bir bölge. Bu bölge şuanda dökülüyor. Bizim burayı ihya etmemiz lazım. Burada kafeteryalar, sergi alanları, butik oteller, gezi alanları ve yeşil alanların arttırılacağı bir yer yapılması lazım. Buranın yakılması söz konusu değil, yıkılamaz. Birinci derece tarihi sit alanıdır. Bu bakımdan yıkılması söz konusu değildir. Ancak ayakta duramayan binalar varsa bunlar aslına uygun yeniden yapılabilir. Onun dışında herhangi bir şey yapmak mümkün değildir. Ankara’nın marka değerini arttırmak için, Ankara’ya bir katma değer getirmek için restore edilmesi, aslına uygun yenilenmesi gerekir. Bu doğrultuda bir adım attık. Çeşitli mimari gruplara proje çizdiriyoruz. Daha sonra bir yarışmada yapacağız. Bunu inşallah Ankaramıza kazandıracağız ve burada oturan kiracılarda mağdur olmayacaklar. Evi olmayıp da orada kiracı olarak oturan kardeşlerimizin durumunu dikkate alıyoruz. Okullar kapandıktan sonra onlara ev bulmak suretiyle oraya yenileme mutlaka yapacağız” diye konuştu.

“EKOLOJİK ŞEHİRLER GELİYOR”

Yenileme işinin bir buçuk sene içerisinde tamamlanacağını belirten Bayraktar, ekolojik şehirlerin kurulmasına yönelik bir soru üzerine ise, “Dünyada devletler kadar devletlerin yanında şehirlerde artık yarışmaya başladı. Bu gün internet sitelerine baktığınız zaman dünyada büyük ve önemli şehirlerin yarıştığı görmekteyiz. Bu bakımdan bizde kendi şehirlerimizden marka kazanma özelliği olan, tarihi derinlik bakımından olsun, turizm bakımından olsun, tabiat bakımından olsun şehirlerimizi daha parlatmak için bir takım çalışmalar yapıyoruz. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Diyarbakır’da, Bursa’da ve Gaziantep’te bu çalışmalarımız var. Zaten bizim iktidarımızın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı kurmasının sebebi de budur. Ne yapalım ekolojik şehirler kuralım, ne yapalım ekolojik yerleşimler oluşturalım. Dünyada olduğu gibi artık sadece hibrit arabaların girdiği, sadece bisikletlerin oluştuğu burada çeşitli endemik hayatın yeniden canlandırıldığı bölgeler kuralım. Bunun için çok ciddi çalışmalarımız var. Bakanlığımız bir buçuk senedir bakanlık. Hem bakanlığımızın konuşlanması, şekillenmesi hem bu doğrultuda dünya ve Türkiye çapında yarışmalar yapıyoruz. Geçtiğimiz hafta İstanbul’da bir ihale yaptık. İhaleye Amerika’dan, İngiltere’den, Fransa’dan çeşitli kuruluşlar katıldılar. Yine ayni şekilde dünyada marka şehirler kurmuş mimarları da çağırıyoruz. Onlardan bilgi alıyoruz. İnşallah şehirlerimizi güzelleştirmek, şehirlerimizden kaçak yapıları, depreme ve afete dayanıksız yapıları söküp atmak, enerjiyi savuran yapıları şehirlerimizden söküp atmak için çok yoğun bir çalışmamız var. Halkında bilinci ve desteği arttı. Halkımızın desteği ve beklentisi de bizim sorumluluğumuzu arttırmaktadır” dedi.

“YONGA KOPARMAYA ÇALIŞAN, KAFASININ ARKASINDA KARIŞIKLIK OLANLARA TÜRKİYE’DE YER YOK”

BDP milletvekillerinin Karadeniz turunda çıkan olayları da değerlendiren Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Karadeniz Türkiye’nin birliğinden yana olan en önemli çimento bir bölgedir. Biz Türkiyemizin insanlarını hiçbir ayrımcılık gözetmeksizin kalbimize basıyoruz, gönlümüze basıyoruz. Trabzon ne ise Hakkari odur. Hakkari ne ise Trabzon o dur. Trabzon’un böyle bir kucaklayıcı, kuşaklayıcı, bütünleştirici bir ifadesi ve ibaresi vardır. ‘Bize her yer Trabzon’ sözü kuru bir söz değil. Bu yılardan buyana Trabzon’un tarihi derinliklerinden gelerek süzüle süzüle balın özü gibi gelen bir sözdür. ‘Bize her yer Trabzon.’ Bu bakımdan biz TBMM’de grubu bulunan tüm parti milletvekillerine buna BDP’de dahildir. Orada çok güzel kardeşlerimiz var. O kardeşlerimizin düşünceleriyle bizim düşüncelerimiz örtüşüyor. Türkiye’nin bütünlüğü için, bayrağımızın daha yükseklere çıkması için, devletimizin daha payidar olması için herkes el ele verecek. Böyle yonga koparmaya çalışan kafasının arkasında karışıklık olanlara Türkiye’de yer yok. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum.”