YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bayraktar: Enerjiyi savurmayan binalar yapabilirsek, yüzde 50 tasarruf sağlarız

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye’deki enerjinin yarısının binalarda tüketildiğine dikkat çekerek, "Eğer enerjiyi...

Bayraktar: Enerjiyi savurmayan binalar yapabilirsek, yüzde 50 tasarruf sağlarız

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye’deki enerjinin yarısının binalarda tüketildiğine dikkat çekerek, "Eğer enerjiyi savurmayan binalar yapabilirsek yüzde 50 tasarruf sağlayabiliriz." dedi.

Bakan Bayraktar, Trabzon Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından Zorlu Grand Otel’de düzenlenen “Van depreminin öğrettikleri ve bölgemize yansımaları” konulu konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin yüzde 92’sinin birinci ve ikinci derece deprem kuşağında olduğunu dikkat çekti. Van depreminin Türkiye’ye binalar ve yapılan bakımından çok ciddi bakılması gerektiği gerçeğini bir kez daha ortala koyduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: "Sadece deprem değil, diğer afetler de var. Bunun için bizim Türkiye’deki yaklaşık 20 milyon konut stokuna iyi bakmamız lazım. Son 9 senede Türkiye’de 5 milyon konut yapıldı. Göreceli olarak bunlar sağlam konutlardır, içlerinde yanlış yapılanlar da var. Çünkü 2011 yılından itibarın yapı denetim tüm Türkiye’ye şamil oldu. Fakat yine de bu deprem ve diğer yapı denetimleri, imar kanununda yapılan değişikliklerle 1999 Marmara ve Düzce depremlerinden sonra bu konuda ülkeye kazanımlar sağlandı."

Meseleye sadece deprem yönünden de bakmamak gerektiğinin altını çizen Bayraktar, "Bugün Türkiye’nin ithalatı 250 milyar dolara dayandı, bu zor bir rakam. İhracatımız da 135 milyar dolara dayandı ama beni şuan ithalat ilgilendiriyor. Bu ithalatın içerisinde 55 milyar dolar enerji rakamı var. Türkiye’deki enerjinin yarısı binalarda tüketiliyor ve biz eğer enerjiyi savurmayan binalar yapabilirsek yüzde 50 tasarruf sağlayabiliriz. Yani çok kaba bir hesapla yaklaşık 12.5 milyar dolar paramızı havaya uçuruyoruz. Bu dönüşümlerle bunun da önene geçebiliriz." diye konuştu.

"NAMUS BORCUMUZ"

Bakan Bayraktar, geçtiğimiz dönemde çok ciddi kentsel dönüşümler yaptıklarını, şimdi de gündemlerinde afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi esenli bir kentsel dönüşüm olduğuna dile getirdi. Bayraktar, "Öncelikli olarak afet riski taşıyan salaş, kaçak, depreme dayanıksız, enerjiyi savuran yapıları Türkiye’nin coğrafyasından söküp atmak bizim görevimizdir, namus borcumuzdur." dedi.

Gelişmiş ülke olmanın en önemli unsurunun şehirleri düzgün hale getirmek olduğunu söyleyen Bakan Bayraktar, Türkiye’nin 248 noktasında kentsel dönüşüm başlattıklarını, bundan sonra da bunlara devam edeceklerini belirtti. Afet riski altındaki alanları dönüştürme yasasının 12 maddesinin Meclisten geçtiğini de hatırlatan Bayraktar, 2B kanunundan sonra gerisini de geçirmeye çalışacaklarını ifade etti. Bu kanun taslağına ilişkin eleştirilere de cevap veren Bayraktar, "Meclise getirdiğimiz kanunu bir çokları eleştiriyorlar. Haklı da olabilirler ama bir kanun eğer radikal olmazsa, yani yaptırım gücünün üstünde olmazsa yol alamazsınız. Mal hakkı esastır ama can hakkı daha çok esastır. Can emniyeti olmadan ben malı ne edeyim. Bu bakımdan can emniyetini bu kanunun önüne koyduk. Bu yasayla dalga dalga Türkiye’yi dönüştürmek zorundayız." ifadelerini kullandı.

Bu yasa çıktığı taktirde etap etap yapacakları konut sayısının 7 milyon olduğunu anlatan Bakan Bayraktar, "Bunun büyük çoğunluğunu özel sektör yapacak. İnşaat sektörü istihdam katsayısı en yüksek olan sektör. İnşaatta kullanılan malzemelerin yüzde 99’unu Türkiye’de üretiyoruz. İnşaat sektörü gelişecek, malzeme sektörü gelişecek, teknik müşavirlik sektörü gelişecek, mühendislik disiplinleri gelişecek ve Türkiye bu alanda dünyada yeni bir güç olacak. Bu Türkiye’de mühendislik, müşavirlik, müteahhitlik sisteminin gelişmesiyle olacak. Bu bakımdan bu yasa çok önemli." dedi.

Bir büyük depremde Türkiye ekonomisinin yüzde 10 ile yüzde 20 arasında küçüleceği uyarısında bulunan Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun için biz şuanda afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi yasasını yapmak için elimizi, kolumuzu, başımızı taşın altına koyduk. Bu tasarı halindeyken tüm partilere taktim ettim, sonra tasarı haline gelince bir daha taktim etik fakat ‘rant yasası’ dediler. Bu kanunun kenarına, köşesine, cümlesi bittikten sonra yanına rant kelimesi getirmek en büyük haksızlıktır. Afet riski taşıyan alanlardaki kentsel dönüşümü başaramazsak katiyen gelişmiş, kalkınmış bir ülke olamayız. Bu teknik alt yapı, bu yapı stoku ile kalkınmış bir ülke olamayız.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler