Ramazan Bayramı'nda oruç tutmanın hükmü merak ediliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı bilgilere göre bayramda oruç tutulup tutulmayacağı sorgulanıyor. Peki bayramda oruç tutulur mu?
Bayram günleri, oruç tutmanın yasak olduğu günlerin başında gelmektedir. Ramazan bayramının birinci gününde ve Kurban Bayramı'nın dört gününde oruç tutmak tahrîmen mekruhtur (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 395-396; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 336). Bugünlerde oruç tutmanın hoş karşılanmayıp yasaklanması, bayram günlerinin yeme, içme ve sevinç günleri olması sebebiyledir.
Ramazan bayramı, bir ay süresince Allah için tutulan orucun arkasından verilen bir “genel iftar ziyafeti” hükmündedir ve bu anlamından ötürü ona “fıtır bayramı (iftar bayramı)” denilmektedir. Ramazan bayramının ilk günü, bir aylık Ramazan orucunun iftarı anlamına gelmektedir. Böyle toplu iftar gününde oruçlu olmak, Allah’ın sembolik ziyafetine katılmamak anlamına gelir ki, bunun yakışıksız bir davranış olduğu ortadadır. Allah için kurbanların kesildiği kurban bayramı günleri de ziyafet günleri olarak tarif edilir. Hz. Peygamber (s.a.s.), teşrik günlerinin yeme, içme ve Allah’ı anma günleri olduğunu ifade etmiştir. (Buhârî, Savm, 66-67; Ebû Dâvûd, Savm, 49).
Tutulacak olan her kaza orucuna, “Üzerimde borç olan ilk orucun kazasına…” diye niyet edilmesi uygun olmaktadır. Ayrıca kazaya kalan oruçların hesaplanması konusunda iki durum söz konusu olabilir:
1) Kişi mükellef olduğundan beri hiç oruç tutmamış olabilir. Böyle bir durumda ergenlikten itibaren geçen her yıl itibarı ile bir kameri ay hesabı ile ( bu yirmi dokuz veya otuz gündür; ihtiyaten otuz gün tercih edilmesi uygundur) oruçlarını tutmalıdır.
2) Kişi mükellef olduktan sonra bazı oruçları kazaya bırakmış olabilir. Böyle bir durumda mümkün mertebe tutulmayan oruçların sayısı hesaplanıp gününe gün kaza edilmelidir. Ayrıca orucunu mazeretsiz olarak terk eden kimselerin kaza yanında tevbe ve istiğfar etmesi de gerekmektedir.