BURSA (İHA) - Acıbadem Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülay Hamzaoğlu Öztürk, kurban bayramında ve sonrasında sağlık problemleri yaşamamak için beslenme düzeni ve et tüketimiyle ilgili çeşitli tavsiyelerde bulundu. İyi pişmemiş etin mikro organizmalar barındırdığına ve hazımsızlık yaptığına dikkat çeken Öztürk, etin pişirilmesinde iç sıcaklık ve iç pişkinliğinin önemli olduğunu da ifade etti. Öztürk, bunu sağlamaya çalışırken de aşırı pişmişliğin etin protein yapısının bozulmasına ve üzerinde yanık bir yüzey oluşmasına sebep olabildiğini bildirdi. Etin üzerindeki yanık yüzeyde kanserojen bileşimlerini var olduğunu belirten Öztürk, " Eti az pişirmemeye gayret ettiğimiz gibi aşırı pişirmemeye de dikkat etmeliyiz" diye konuştu.
Öztürk, kalp damar, GUT, hipertansiyon ve böbrek yetmezliği olan hastaların, belirgin bir kolesterol ve doymuş yağ kaynağı olan et grubunu sık yememesi gerektiğini kaydetti. Kırmızı etlerin görünen yağlarından temizlense de ortalama yüzde 20 yağ ihtiya ettiğini anlatan Gülay Hamzaoğlu Öztürk, risk grubundaki hastalar için de şu uyarılarda bulundu:
"Et grubunun iki öğün olarak değil, sadece bir öğünde sofrada bulunmasına özen gösterilmeli. Et grubu daha çok öğlen öğününe konulabilir, diğer öğünler de sebze, çorba ve tahıllar olarak daha bitkisel kaynaklı gıdalar ile tamamlanabilir. İlk gün tüketilen sakatatlara dikkat edilmeli. Görünür yağları ve zarları temizlenip çok iyi pişirilerek yenilmeli. Sakatatları kalp problemi, yüksek tansiyon problemi olan hastalar hiçbir şekilde tercih etmemeli. Gut hastalığı olan (ürik asiti yüksek olan) hastalar da et grubunu dikkat etmeli. Bu hastalar et grubu tüketimi ile aynı güne veya üst üste diğer ürik asit kaynaklarını denk getirmemelidirler. Mesela kurubaklagiller, ıspanak, mantar, bulgur gibi kaynaklar ürik asit kaynaklarıdır ve bu gıdalar et grubu ile aynı gün ya da art arda tüketilmemelidir. Et lifli kaynaklardan bol olan sebze ile pişirilmeli ya da salata, haşlanmış veya buharda pişirilmiş sebzeler etin yanında garnitür olarak tüketilmeli. Böylelikle kolestrolün vücutta birikmesi önlenebilir. Ayrıca beslenme de sebze ile beraber meyve grubuna da yer vererek, bayram süresindeki et ağırlıklı beslenmenin getirdiği barsak hareketlerindeki yavaşlamanın da önüne geçilebilir".
Günlük 2-2,5 litrelik su içilmesini isteyen Öztürk, suyun özellikle hareketin azalması ve et tüketiminin artışı ile yavaşlamaya meyilli olan barsak fonksiyonları için gerekli olduğunun altını çizdi.
BAYRAM SONRASI DA ÖNEMLİ
Dört günlük bayram boyunca üst üste yenen kırmızı etin vücudu olumsuz etkilediğini ve kan değerlerinde yüksekliğe sebep olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Öztürk, et tüketiminin bayram sonrası azaltılmasını tavsiye etti.
Öztürk, "Bu demek değildir ki bayramda istediğiniz kadar et yiyebilir, bayramdan sonra yiyemezsiniz. Hangi et grubu olursa olsun günde 3-5 köfte büyüklüğü kadar et miktarı aşılmamalı" diye konuştu.