Samsun Gazi Devlet Hastanesi Diyabet Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Zerrin Yıldızbaş, Ramazan Bayramı'nın yaklaşması nedeniyle bayramda tatlı tüketimi konusunda uyarılarda bulunarak, "Özellikle diyabet hastaları her zaman olduğu gibi bayramda da tatlı tüketimine dikkat etmelidir" dedi.
Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri gerektiği vurgulayan Dr. Zerrin Yıldızbaş, beslenmede amacın, bireyin yaşı, cinsiyeti, fiziksel aktivitesi, içinde bulunduğu fizyolojik duruma göre gereksinimi olan enerji, besin öğelerini yeterli ve dengeli miktarlarda alması olduğunu söyledi.
Et, süt, tahıl, sebze ve meyve grubunda yer alan besinler vücudun ihtiyaç duyduğu 50'ye yakın besin öğesini içerirken, şekerin protein, vitamin ve mineral gibi besleyici değeri olmadığına dikkat çeken Yıldızbaş, "Bazı şekerler besinlerde doğal olarak bulunurlar. Meyvelerde fruktoz, sütte laktoz, tahıllarda nişasta gibi ve sindirim sonrasında glikoza dönüşürler.
Kaynağı ne olursa olsun, vücut gerçekte bu farkı ayırt edememektedir. Vücut, kan şekerinin tümünü aynı anda enerjiye çevirememektedir. Kan şekeri düzeyi normalin üzerine çıktığında, insülin bu fazla şekerin depolanması için karaciğer, kas ve diğer hücreleri uyarır. Glikozun bir kısmı, kas ve karaciğerde glikojen şeklinde depolanır. İhtiyacından fazla enerji tüketimi durumunda vücut, bir kısım glikozu vücut yağına çevirir. Yani kilo alma süreci başlar. Obezite sadece vücut ağırlığın artışı olarak algılanmamalıdır. Şişmanlık madem vücutta gereğinden fazla miktarda yağ birikmesi olarak tanımlanmaktadır. O halde fazla şeker tüketimi de en başta gelen obezite nedenlerinden biri olarak düşünülebilir. O halde tatlılardan uzak durmakta yarar vardır. Tatlıların tüketim sıklığına ve miktarına dikkat etmek, lokma ve tulumba gibi ağır tatlılar yerine, sütlü ve meyveli tatlıları tercih etmek daha sağlıklı olacaktır. Diyabetli hastalar ise tatlı tüketimine doktorlarının tavsiye ve önerilerini göz önüne alarak yaklaşmalılar. Özellikle diyabetli hastaları her zaman olduğu gibi bayramda da tatlı tüketimine dikkat etmelidir" diye konuştu.
Hızla ve hemen kana karışan, saflaştırılmış ve rafine şeker içeren besinlerin kan şekerinde ani bir dalgalanmaya neden olduğuna dikkat çeken Yıldızbaş, "Çok kısa sürede yükselen kan şekeri yaklaşık yarım saat içerisinde aynı hızda düşmeye başlar. Her çıkışın bir inişi vardır. İşin kötü tarafı, tatlı yenildikten sonra yeni kan şekeri seviyesi mevcut düzeyin de altına düşmektedir. Dolayısıyla kan şekerinde aniden bir pik yaşanması tekrardan tatlı yeme isteği doğurur. Bu nedenle diyabetliler başta olmak üzere, şeker tadından vazgeçemeyen, iştahını baskılayamayan ve formuna önem veren bireyler ile aileleri için alternatif olarak yapay tatlandırıcıların kullanılması daha uygun görülmektedir. İçeceklerde ve tatlıların içerisinde güvenle ve rahatlıkla kullanılabilecek olan bu yapay tatlandırıcıların enerji değeri yok veya göz ardı edilecek kadar düşüktür. Kan şekeri üzerinde de olumsuz etki yaratmamaları nedeniyle saflaştırılmış ve rafine şeker yerine tercih edilmeleri daha sağlıklı olacaktır. Bayramda şekir hastaları bayramda tatlıların cazibeliğine kapılarak hastalıklarını riske atmamalılar. Tedavi süreçlerinde diyabetli hastalar kendilerine verilen diyet programlarını mutlaka uygulamalılar" şeklinde konuştu.
Tatlıya hayır denilmesinin öğrenilmesi gerektiğine dikkat çeken Yıldızbaş, diyabet hastalarının bir şey olmaz anlayışıyla kalp kırmamak için yiyecekleri tatlıların, getirisinin kötü olacağını, diyabet olmayan ama risk altında olanların da fazla tatlı tüketmemeli gerektiğini de sözlerine ekledi.