Bazalt, gençlerin elinde sanata dönüşüyor

DİYARBAKIR (AA) - AHMET KAPLAN - Diyarbakır'da unutulmaya yüz tutan taş işleme sanatının yeniden canlandırılması için düzenlenen kursta yeni nesil taş ustaları yetiştiriliyor.

"Karacadağ'ın şehre armağanı" olarak nitelendirilen özgün görünüşe sahip, kentin mimarisinin korunmasında önemli yer tutan bazalt taşının işlenerek kullanımının artırılması amacıyla Sur Halk Eğitimi Merkezi (HEM) Müdürlüğü ile Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürlüğü işbirliğiyle kurs düzenlendi.

Tarihi İçkale'deki Müze Müdürlüğünde tahsis edilen alanda ilk etapta 25 genç eğitim almaya başladı.

Yaklaşık 2,5 ay sürmesi beklenen eğitimlere katılan kursiyerler, alacakları sertifika ile kentte yürütülecek restorasyon ve yeniden inşa çalışmalarında görev alma imkanına kavuşurken, bu mesleği yeni nesillere de aktarmış olacak.

- "Bu alanda kalifiye elemana çok ihtiyaç var"

Sur HEM Müdürü Mehmet Gülsever, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sur ilçesinin tarihi yapıları ve eserleriyle dünyada müstesna bir yer olduğunu belirterek, ilçedeki tarihi yapıların önemli bir kısmının bazalt taşından yapıldığına işaret etti.

Bu tarihi yapıların korunması ve kültürün nesilden nesile aktarımının sağlanması adına taş işleme kursu açılmasına yönelik proje hazırladıklarını belirten Gülsever, Sur Kaymakamı Abdullah Çiftçi'nin de desteğiyle projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

İŞKUR işbirliğinde yürüttükleri projeye Diyarbakır Müze Müdürlüğünün de yer tahsisi ile katkı sunduğunu anlatan Gülsever, kursiyer seçiminde de çok hassas davrandıklarını bildirdi.

"Kursiyerlerimizin üzerinden inşallah yeni nesillere bu mesleği aktaracağız. Malumunuz Sur yeniden inşa ediliyor. Özellikle tarihi evler aslına uygun yeniden restore ediliyor. Bu alanda kalifiye elemana çokça ihtiyaç var. Kursiyerlerimiz buradan mezun olduktan sonra restore edilecek ve yeniden yapılacak evlerde vazife alabilecekler, bu alanda istihdam edilebilecekler." diyen Gülsever, ilk etapta 50 kursiyere eğitim vereceklerini kaydetti.

Gülsever, ilerleyen süreçte bu eğitimi devam ettirme hedefinde olduklarını vurgulayarak, "Burada yetişecek ustalarımıza bu alanda yeni kurslar da açmayı hedeflemekteyiz. Bu kurslarla ilçemiz, ilimiz, memleketimiz birkaç usta dahi kazanırsa ne mutlu bize." ifadelerini kullandı.

Müze Müdürü Vehbi Yurt da kentin simgesi bazaltın tarihi ilçedeki taşınmazların çoğunun mimarisinde kullanıldığını söyledi.

Zamanla taş işlemeciliğinin unutulmaya yüz tuttuğunu dile getiren Yurt, "Müze Müdürlüğü olarak kurs için yer tahsisinde bulunduk. Kurs sayesinde taş işçiliğinin yeniden canlanması ve gelecek kuşaklara aktarılması en büyük hedef." dedi.

- "Yetenek varsa mesele yok"

Eğitmen taş ustası Mahmut Nurettin Medyelioğulları ise herhangi bir eğitim almadan 2003 yılından bu yana taş işleme sanatıyla uğraştığını söyledi.

Kendi çabasıyla öğrendiği bu sanatı gençlere öğretmeye çalıştığını anlatan Medyelioğulları, taş işlemenin gençlere en çok sabrı öğrettiğini, bunun sabır isteyen zahmetli bir iş olduğunu aktardı.

"Biraz yetenek varsa mesele yok." ifadesini kullanan Medyelioğulları, ilk hafta kursiyerlere el becerisi kazandırmaya çalıştıklarını taşı işlemeye ise umduğundan daha erken başladıklarını dile getirdi.

Kursiyerlerin hazırlayacakları ürünleri kaymakamlığın belirleyeceği satış mağazası gibi bir yerde satışa sunmasıyla hem bu sanatı tanıtmış hem de gelir elde etmiş olacağını anlatan Medyelioğulları, "Sur'daki çalışmalarda da kursiyerler ince işlerde çok rahatlıkla çalışabilecek. Bu eğitimleri biraz daha uzatabilirsek ondan sonraki dönemde burada yetişenler restorasyon çalışmalarında yer alabilir." şeklinde konuştu.

Hazırlanan ürünlerin turizm potansiyeli yüksek kentte hediyelik eşya olarak da değerlendirilebileceğini aktaran Medyelioğulları, "Asıl amacımız taş işçiliğini canlandırmak, ileride sektör haline dönüştürmek. İnanıyorum ki destek olunursa bu çocuklar ileride çok daha güzel şeyler yapabilirler." dedi.

- "Gençlere örnek olmak istiyoruz"

Kursiyerlerden ön lisans mezunu Ebru Koç, kentin mimarisinin ilgisini çektiğini belirterek, kursun açıldığını öğrenince de katılmak istediğini söyledi.

"Yaptığımız ürünlerin ortaya çıkması bizi daha çok heveslendiriyor. Gençlere örnek olmak istiyoruz. Kurs bize maddi anlamda katkı da sağlıyor. Gelecekte de bir dükkan açabilirim." diyen Koç, bu şekilde kentin tanıtımına da katkı sunmak istediğini dile getirdi.

Bilgisayar Programcısı Muhammed Gündüz de kursa öncelikle iş amaçlı geldiğini ancak daha sonra bunun bir sanat olduğunu anladığını ve bu şekilde yaklaştığını kaydetti.

Taş sanatında kendisini geliştirmek istediğini ifade eden Gündüz, "Kentin tarihi yapıları üzerinde yer alan motiflerin daha önce ne zahmetle yapıldığını bilmiyorduk, kursa geldikten sonra öğrendik. Sertifika aldıktan sonra bir atölye açmayı düşünüyorum. Kursa katılan her birimiz usta olup, Diyarbakır'ı tanıtmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.