HABER

Bazı kanser türlerine karşı meyve suyu

Kanser vakalarının 2000-2020 yılları arasında gelişmekte olan ülkelerde yüzde 73, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 29 oranında artacağı tahmin ediliyor. Kanser vakalarının gelişmekte olan ülkelerde yüzde 30'u, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 20'sinin diyete bağlı oluştuğu belirtiliyor.

Bazı kanser türlerine karşı meyve suyu

C ve E vitaminleri, karotenoid ve biyoaktif bileşen olarak değerlendirilen fenonik bileşik içerikleri ile potansiyel antioksidan etkinlik gösteren sebze ve meyve suları ise bazı kanser türlerine karşı koruyucu etkide bulunabiliyor

Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Yücecan, bitkilerde bulunan doğal antioksidanların, özellikle de flavonoidler ve polifenollerin, reaktif oksijen türleri (ROS) aracılığıyla oluşan doku hasarlarına karşı olası koruyucu özelliklerine dikkat çekiyor. Bu reaktif türler, vücudumuzda metabolik yolla oluşabileceği gibi ultraviyole ışınlara, hava kirliliğine, sigara dumanına maruz kalınmasıyla, alkol ve bazı ilaçların alımıyla da oluşabiliyor.

Biyoaktif bileşenlerin sebze ve meyvelere kıyasla sebze ve meyve sularından daha kolaylıkla emilebildiği gösteriliyor. Özellikle, çilek, vişne veya kırmızı üzüm suyunun gerek antosiyanin, gerekse de askorbik asit ve diğer polifenoller gibi güçlü antioksidan etkinlik gösteren bileşenler yönünden zengin oldukları vurgulanıyor.

"ELMA VE ELMA SUYU AKCİĞER KANSERİ RİSKİNİ AZALTIYOR"

Günde 1 porsiyon sebze ve meyve tüketiminin artması akciğer kanseri riskini yüzde 6 oranında düşürüyor. Yaşları 15-99 arasında değişen 9.959 Finli kadın ve erkek üzerinde Finlandiya'da Ulusal Halk sağlığı Enstitüsü tarafından yapılan 24 yıl süreli bir çalışmada elma tüketimi arttıkça akciğer kanser vakalarının azaldığı görüldü.

Epidemiyolojik çalışmalar fitokimyasallardan zengin elma ve elma suyu tüketiminin bazı kanser türleri, kardiyovasküler hastalıklar, astım ve diyabet gibi kronik hastalık riskini azalttığı belirtiliyor. Laboratuar çalışmalarında, elmanın çok yüksek antioksidan aktivitesi olduğu, kanserli hücrelerin çoğalmasını engellediği, lipit oksidasyonunu azalttığı ve kolesterolü düşürdüğü belirlenmiştir.

B-KAROTEN DEPOSU KAYISI SUYU

Çalışmalar, kayısı suyunun potasyum, folat ve A vitaminine dönüşebilen karotenoidlerden özellikle b-karoten açısından çok zengin olduğunu ortaya koyuyor. b-karoten'in diğer karotenoidler arasında en yüksek potansiyel A vitamini aktivitesine sahip bileşen olduğu belirtiliyor. Bir bardak (200 ml) kayısı suyunda bulunan 2300 mg b-karoten günlük A vitamini gereksiniminin 4-8 yaş grubu için %48'ini, 9-13 yaş grubu için %32'sini, 14 yaş ve sonrası erkekler için %21'ini, 14 yaş ve sonrası kadınlar için ise %27'sini karşılıyor.

Karotenoidler hücreleri oksidadif stresten, hassas molekülü ve tekli oksijeni süpürerek, serbest radikal reaksiyonu inhibe ederek koruyor. Karotenoid molekülleri doğal ve yapay ışınlar, sigara, zararlı kimyasallardan kaynaklanan ve hücre lipitlerinin oksidasyonuna neden olan aktif oksijeni tutma yeteneğine sahiptirler.

b-karoten'in karsinojen oluşumu engellediği, son 10 yıl içinde yapılan araştırmalardan sağlanan ve karotenoidlerin antimutojenik, bağışıklık sistemini güçlendirici ve koruyucu etkinliğe sahip olduğunu işaret eden verilerle de ortaya konulmuştur. Yapılan çalışmalarda plazma b-karoten düzeyi ile akciğer, mide, kolon ve diğer kanserlerden ölüm arasında önemli ilinti bulunmuştur. Veriler özellikle akciğer kanser riskinin karoten tüketimi ile önemli ölçüde azaldığını belirtiyor ki bu bulgular karotenoidlerin akciğer kanserinin oluşumunda önleyici olduklarının bir kanıtı sayılıyor. Ayrıca karotenoidlerin .kardiyovasküler hastalıklar ve katarakt oluşumuna karşı da etkili olduğu ortaya çıkarılmıştır.

En Çok Aranan Haberler