Kişniş aslında Türk mutfağında nerdeyse hiç kullanılmadığı için marketlerde kolayca bulamayacağınız ve belki de daha tatmadığınız bir baharat olabilir. Genelde İspanyol, Karayip, Doğu ve Güney Asya mutfaklarında kullanılan bir baharat türüdür. Köri, et, tavuk ve sebze salatalarına çok güzel eşlik eder.
Portakallı Kişniş Suyu Tarifi İçin Tıklayın
Enteresan bir şekilde bazı insanların kişnişten bu kadar nefret etmelerinin altında biyolojik bir neden yatıyor olabilir.
Ohio’da Ulusal İkizler Günü Festivali’nde düzenlenen bir çalışma, tek yumurta ikizlerinin yüzde 80’ninin kişnişi beğenip beğenmeme üzerinde hem fikir olduklarını, ama kardeş ikizlerin sadece yüzde 50’sinin hem fikir olduğunu buldu.
Bunun üzerine "23andMe" adlı bir genetik firması bu duruma anlam vermeye karar verdi.
30 bin kişiye kişnişi sevip sevmediklerini ve tadını neye benzettiklerini sorgulayıp kişilerin genomlarını analiz ettiler.
Sonuç olarak araştırma, kişnişin tadını sabuna benzeten kişilerde sabun kokusunu algılamaya yarayan bir grup koku algılayıcı genlerde benzerlikler buldular. Aynı zamanda bu kişilerin hepsinin "OR6A2" genini taşıdıklarını da buldular ki bu gen aldehit kimyasallarının kokusunu algılamaya yarıyor.
Bu kimyasallar bir hidrojene bağlı bir karbon ve çift bağlı birer oksijen atomundan oluşan organik moleküllerdir. Aynı kişniş gibi farklı aldehitlerin belirgin kokuları vardır.
Kişnişe geri gelecek olursak, kişnişin kokusunu yaratan bir kaç aldehit bulunmakta ve bunlardan birisi sabun yapımında kullanıyor. Yani bazı kişilere sabun gibi kokması ve tatmasının nedenlerinden birisi içinde barındırdığı aldehitlerden birisinin hali hazırda sabun yapımında kullanılıyor olması.
Tabii OR6A2 geni kişnişin bu etkisinin tek nedeni değil. Araştırmacılara göre bir kaç farklı faktörün daha olması gerekiyor ama şu ana kadar görüldüğü kadarıyla bu gen kişnişin sabun gibi algılanmasında kesinlikle bir rol oynuyor.